“Yukarı Bak” isimli sergi etkinlikleri çerçevesinde Türkiye’nin en kapsamlı fanzin sergilerinden birinin düzenlendiği Nilüfer Belediyesi Edebiyat Müzesi, fanzin kültürünün ele alındığı bir söyleşiye de ev sahipliği yaptı. Söyleşide, adını İngilizcedeki “fanatic” ve “magazine” kelimelerinin kısaltmasından alan ve genel tanımı “Finansal kaynaklardan ve hiyerarşik yapılardan uzak, alternatif, kar amacı gütmeden farklı yöntemlerle çoğaltılan basılı materyaller” olarak özetlenen ’fanzin’ terminolojisi ve fanzinlerin tarihi gelişimi ele alındı. Aynı zamanda Edebiyat Müzesi’ndeki fanzin sergisinin küratörü olan şair ve çevirmen Onur Sakarya yürütücülüğündeki söyleşinin konukları şair, yazar Altay Öktem ve Fanzin Apartmanı Kolektifi Genel Koordinatörü yazar Efe Elmastaş oldu.
Fanzin kültürünün doğuşundan, günümüze dek uzanan tarihsel yolculuğu içindeki evreleri hakkında bilgi veren Efe Elmastaş, bu kültürün 20. yüzyılın başlarında ABD’de ve 1940’lı yıllarda Rusya’da çeşitli edebi türler ile güncel olay kroniklerini içeren yayınlarla birlikte doğduğunu ifade etti. Fanzinlerin birbirinden bağımsız birçok kaynaktan beslendiğini söyleyen Elmastaş, “Fanzinler bu süreçte bilim-kurgu yayınları ve 1970’li yıllarla birlikte punk kültürünün de katkısı ile gelişti ve bu yayın türü sansürsüz anlatım, tüketim toplumu karşıtlığı ve finansal özgürlük ilkeleri ile günümüze kadar ulaştı” dedi.
Şair ve yazar Altay Öktem ise fanzinlerin Türkiye’deki gelişimi, alanındaki ilk örnekleri, dinamikleri ve beslendiği kaynaklar hakkında bilgi verdi. 1970’li yıllarda Türk edebiyat dünyası ve güncel yazın alanlarındaki toplumcu gerçekçiliğin hakimiyeti ve ülkenin içinde bulunduğu sosyo-politik açıdan çalkantılı sürece rağmen 1971 yılında “Antarest” isimli bilim-kurgu temalı yayının ilk fanzin örneği olduğunu ifade eden Altay “Bu fanzinin ardından 1981 yılında Zühtü Bayar’ın çıkardığı sikkeler hakkında teknik bilgileri içeren Zolta isimli fanzin ve sonrasında punk kültüründen beslenen Mondotrasho isimli fanzimler alanının ilk örnekleriydi. Bu fanzinleri, insanların hayranlık duyduğu müzik türü, müzik grupları ve ilgi alanları çerçevesinde oluşan fanzinler izledi. Bu kültür; metal müzik, müzik magazin, sinema, çizgi roman, politik-anarşist ve edebiyat fanzin örnekleri ile günümüze kadar devam etti. Hemen hepsinin ortak yönü ise yerleşik sistemin içinde var olmamak ve sahip oldukları isyankar duruşlarıydı” dedi.
Söyleşinin ardından müzede fanzin atölyesi gerçekleştirildi. Yazar Efe Elmastaş yönetimindeki atölyede katılımcılar tasarladıkları dergi kapaklarını kolaj ve kes-yapıştır tekniğiyle oluşturdu.