TEB Başkanı Erdoğan Çolak, eczacıların sağlık, ilaç ve eczacılık hizmeti sunmalarının yanı sıra, verdikleri hizmetlerin kalitesinin artırılmasını, sürekliliğini, güvenli, etkili ve kaliteli tıbbi ürünlere ve kaliteli sağlık hizmetlerine erişimi, hastaların tedaviye uyum göstermelerini, yanlış ilaç ve doz seçimi sonucu yaşanan sıkıntılar ile ilaç-ilaç, ilaç-besin etkileşimlerinin, ilaç advers etkilerinin, akılcı olmayan ilaç kullanımlarının önüne geçilmesi amacı ile hastaların bilinçlendirilmesinde etkin olmayı, doğru, uygun dozda ve yeterli süre ile ilaç kullanımı konusunda hekimler ile işbirliği içinde bulunulmasını ve verdikleri hizmetin kalitesinin artırılmasını sağlamakla da yükümlü kişiler olduklarını ifade etti.
Yeni bir düzenlemeyle reçete ve cirosuna göre bazı eczanelerin ikinci eczacı çalıştırması zorunluluğu getirildiğini belirten Çolak, “Eczacılık sermayeyi temel alan ticari bir faaliyet değil, aksine niteliği temel alan kamusal bir mesleki faaliyettir. Eczacılık, eczanede bulundurulan ürünlerle ilgili hizmetleri sunmak, toplumun bu hizmetlerden en iyi şekilde yararlanmasına yardımcı olmak, ilaçlardan öngörülen yarar ile elde edilen yararı değerlendirerek tedavi kalitesini arttırmaya yönelik faaliyetlerde bulunmaktır. 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun’da yapılan düzenlemeyle reçete ve cirosuna göre belirlenen bazı eczanelerin ikinci eczacı çalıştırması zorunluluğu da vatandaşın aldığı sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmaya yönelik çabaların bir ürünüdür. Tüm dünyada olduğu gibi son 10 yılda ülkemizde de eczanelerde çalışan personelin niteliği giderek artmaktadır. Gerek Türk Eczacıları Birliği ile Eczacılık Akademisi’nin Avrupa Birliği destekli eczane çalışanları eğitimleri, gerekse Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları ile birlikte yaptığımız eczane teknisyenliği eğitimleri ve gerekse eczacılık fakülteleriyle yaptığımız çalışmaların sonucu olarak 2 yıllık eczane hizmetleri teknikerliği meslek okullarının açılması tüm bu çalışmaların hazırlık aşamasını oluşturmuştur” dedi.
“Avrupa’da her 10 bin kişiye 9 eczacı düşüyor”
Avrupa’da her on bin kişiye 9 eczacı düştüğünü ifade eden Çolak, “Avrupa’da da eczanelerde yüksek nitelikli teknisyenler ve eczacılar çalışmaktadır. Avrupa’da her on bin kişiye 9 eczacı düşmekte, buna karşılık yine her on bin kişiye 3 eczane düşmektedir. 2015 yılında Avrupa’da eczane başına düşen eczacı sayısı da 2,8’dir. Avrupa ülkelerinde tüm eczacıların ortalama yüzde 70’i eczane sahibi ya da çalışanı olarak eczanelerde istihdam edilmektedir. Ülkelerin gelir ve eğitim düzeyi arttıkça eczanelerde çalışan personelin de eğitim düzeyinin artması ihtiyacı doğmaktadır. Çünkü, hem etik hem de hukuki olarak hastaya ilacı verebilecek tek kişi eczacıdır” diye konuştu.
Çolak şöyle devam etti:
“Yeni gelişmeler, sürekli karşılaştığımız değişimler eczacılık mesleğinin geleceği açısından yeni modelleri hayata geçirmeyi zorunlu kılmaktadır. Bunun için de Sağlık Bakanlığı ile yaptığımız çalışmalarla çeşitli yöntemler hayata geçirilmektedir. Eczanelerde ikinci eczacı çalıştırılması modeli de bunun önemli bir basamağıdır. Türk Eczacıları Birliği olarak bizler de eczacılara istihdam alanı açmak ve dolayısıyla toplam kaliteyi artırmakla yükümlüyüz.”
“Mesleğimizi, yaşadığımız sorunlara yeni çözümler bularak geliştirmek hepimizin sorumluluğudur” diyen Çolak, “Bu sorunlardan en önemlisi elbette eczacı sayısındaki plansız artışa bağlı olarak ortaya çıkan eczacı istihdamıdır. Eczacıların yaşadıkları bu sorunları el birliği içerisinde çözmesine ‘bizim işimiz değil’ yaklaşımında bulunmak yerine bu sorunlara çözüm üretmeyi görev edinmek gerekir. Bununla ilgili pratikte yaşanan sorunlar olursa yine el birliği ile çözümlenecektir. Sağlık haktır. Bu haktan tüm hastaların eşit şekilde faydalanabilmesi biz eczacıların da sorumluluğundadır. Ciro ya da reçeteye göre ikinci eczacı çalıştırılması uygulaması da halkımızın aldığı sağlık hizmetinin kalitesini üst seviyelere çıkaracak önemli bir adımdır” ifadelerini kullandı.