BBC Türkçe’nin haberine göre, Bir yıldır süren Ebola salgınında, çoğu Gine, Sierra Leone ve Liberya’da olmak üzere 10 binden fazla insan öldü.
Ocak ayı sonunda Dünya Sağlık Örgütü’nün “Ebola salgınıyla mücadelede yeni bir aşamaya ulaşıldığı” şeklindeki açıklaması, iyimserlik havası yaratmıştı.
Ancak Ebola salgınıyla mücadeleye öncülük eden Médecins Sans Frontières (Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü), o tarihten bu yana Ebola hastası sayısında hiçbir önemli düşüş kaydedilmediğini bildirdi.
Örgüt, Ebola salgınıyla, sağlık ve yardım sistemlerinin olağanüstü durumlarda ne denli yavaş harekete geçtiğinin açık bir şekilde görüldüğünü kaydetti.
Yardım kuruluşu Oxfam, yardım örgütlerinin ve hükümetlerin tıbbi yardımlara çok fazla odaklandıklarını, salgından etkilenen toplumlarla yeterince ilgilenmedikleri kabul etti.
Uluslararası Kızılhaç Örgütü de, şimdi bile, bazı çalışanlarının, Ebola’nın gerçek bir tehlike olduğunu kabul etmeye yanaşmayan insanların saldırganca davranışlarına hedef olduğunu bildirdi.
‘Hatalar yaptık’
BM Ebola Grubunun başkanı İsmail Ould Şeyh Ahmed de, salgının başlangıcında hataya düştüklerini ve zaman zaman hastalıkla ilgili olarak yaptıkları tavsiyelerde “kibirli davranıldığını” itiraf etti; ancak hatalardan derslerini aldıklarını ve Ağustos ayı sonuna dek Ebola virüsünün ortadan kalkmış olacağını belirtti.
Son Ebola salgınında ölen ilk hasta, Gine’nin uzak bir bölgesindeki küçük bir çocuktu. Çocuk 2013 Aralık’ında öldü.
Bu olaydan ancak 3 ay sonra Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Ebola salgını olduğunu resmen açıkladı. Salgının küresel düzeyde bir acil durum niteliği taşıdığının açıklanması içinse, 5 ay daha geçecekti. Bu noktada 1000 kişi Ebola yüzünden can vermişti.