Yemen’de yaşanan şiddet olayları ve siyasi belirsizliğin getirdiği ilgisizlik kurbanı olan tarihi eserler, önceki gece başlayan ‘’Kararlılık Fırtınası’’ operasyonu ile yeniden gündemde.
UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan binlerce yıllık binaların, muhtemel bir savaşta zarar görebileceği belirtiliyor. Libya, Irak ve Suriye gibi ülkelerde yaşanan kültür tahribatının, Yemen’de de yaşanması endişeleri dile getirilirken, 2 bin 500 yıllık geçmişe sahip, dünyanın ilk çok katlı binalarının yer aldığı tarihi Bab’ül Yemen şehri, Osmanlı eserleri ve İslam’ın ilkleri olma özelliği taşıyan camilerin, tehdit altında olduğu ifade ediliyor.
Dünyanın ilk gökdelenleri
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon ülkelerinin katılımıyla gerçekleşen hava operasyonları, Başkent Sana’daki tarihi eserleri tehdit ediyor. Operasyonlar Sana çevresindeki Şii Husi askeri yapılanmalarını hedef alsa da kent merkezindeki ‘’Eski Sana’’ sınırları içine giren Dünya Kültür Mirası eserleri için ‘’her an isabet alabileceği’’ endişesi bulunuyor.
Hazreti Nuh’un oğlu Sam tarafından kurulan Sana şehri, şu an surlar içindeki Bab’ül Yemen (Yemen kapısı) adı verilen bölgeden oluşuyor.
Tarihi şehir bir ‘’site şehri’’ görünümü andırırken, şehri çevreleyen surlar Sultan 2. Abdülhamid tarafından restore edildiği şekli varlığını koruyor. Surlar içindeki ‘’Zamanın gökdelenleri’’ görünümündeki 8-9 katlı binalar, tamamen kerpiçten yapılmış olmalarıyla dikkati çekiyor.
Klasik Yemen mimarisinin temelini oluşturan ‘’kerpiç gökdelenler’’, 400 yıllık Osmanlı hakimiyeti sırasında, üzerindeki Osmanlı eklemeleri ile ‘’orjinal’’ bir görünümüyle bugün halen varlığını koruyor.
Eski Sana şehri sadece “gökdelenleri” ile değil Osmanlı camileri ve ‘’İslam’ın 3’üncü mescidi’’ olma özelliğini taşıyan Cami’ül Kebir (Ulu cami) gibi yapılarla da dikkati çekiyor.
Hicretin 6’ncı yılında İslam’ı yaymak için dünyanın farklı bölgelerine dağılan sahabelerden Vabr Bin Yuhannas El-Huzai’nin yaptığı Cami’ül Kebir’in kıble tayininin Hazreti Muhammed tarafından yapıldığı biliniyor.