Sevgili olay.com.tr okurları… Dünyanın en küçük ülkesine yolculuğa çıkmaya ne dersiniz?

Her şeyi ile kendine özgü devlet içinde bir devlet Vatikan’dan bahsediyorum…

 

Şu an ‘Mutlak Monarşi’ ile yönetilen dünyanın tek ülkesi. Ülkenin yüzölçümü yaklaşık 45 hektar düzeylerinde. Papa bu ülkenin hem devlet başkanı, hem de Katolik mezhebinin ruhani lideri konumunda yer alıyor.

Ülkenin nüfusu yaklaşık 1.000 kişi civarında ve Papa’nın sözleri yasa hükmünde.

Vatikan ile ilgili bu kısa bilgilerden sonra peki Vatikan’a nasıl giriş yapacağız?

Vatikan’a girmek için bu sıraya girmek zorunda mısınız? Hayır değilsiniz… Sizde bizim gibi biletinizi önceden alırsanız saatlerce burada beklemek zorunda kalmazsınız…

Biletleri Vatikan’ın resmi sitesinden kişi başı 40 Euro‘ya almanız mümkün… Biz rehberli olmasını istedik…

Ama çok da gerekli değil bilginize..

Vatikan şehri katolik Hristiyan dünyasının en kutsal yeri olduğundan, Vatikan şehri bünyesindeki müzelere, Sistina Şapeli’ne ve Aziz Petrus Bazilikası’na omuzları açık bir kıyafetle ya da diz üstü şortlar ile girilmemektedir.

Özellikle sıcak yaz günlerinde sorun olan bu kuralı aşmak için Vatikan girişinde omuzlarınıza şal örtebilirsiniz. Ancak Sistina Şapeli’nde kıyafet kurallarına müze girişine nazaran çok daha sıkı dikkat edildiği için omuzları kapalı ve diz üstü olan kıyafetler tercih etmeniz iyi olacaktır.

Rehberli turumuz tam 3 saat sürdü. Turumuz önce Vatikan’ın bahçelerinden başladı sonra müzelerle devam etti…

Vatikan’ın bahçelerinde tarihi yapıların muazzam görüntüsüne şahit oluyorsunuz? Düzen ve nizam gözümüze çarpan ilk şey.

Tur sırasında ilginç bilgilerde öğreniyoruz Vatikan ile ilgili…

Bilindiği üzere Vatikan’a giriş için herhangi bir pasaporta veya vizeye gerek yok. Ama bu ülkeye giriş için 6 kapı olmasına karşın turistler bunlardan sadece üçünü kullanabilmekte.

Dünya’nın en küçük ülkesi olan Vatikan’ın vatandaşları olmasına karşın bu ülke sınırları içerisinde hastane bulunmadığı için Vatikan doğumlu kimse yok.

Vatikan dünyada boşanma yasası olmayan iki ülkeden birisi. Diğeri ise Filipinler.

Müzelere giriş…

Sabırsızlıkla beklediğimiz müzelere giriş yaptık… İçeri girdikten sonra büyülenmemek elde değil… Tepeden tırnağa sanat eserleri… Her şeyi kaçırmadan yürümeye çalıştık… Tek dezavantajı çok kalabalık olması…

Girişten itibaren her biri birbiriyle bağlantılı kapı ve merdivenlerden geçeceğiniz devasa Vatikan Müzeleri ağzınızı açık bırakacak sanat eserleri ile dolu.

Heykellerin, tabloların yanı sıra tavan detaylarıyla nereye bakacağınızı şaşırmanız gayet normal.

Yılda altı milyondan fazla ziyaretçi ağırlayan Vatikan Müzeleri aynı zamanda dünyanın en büyük müzeleri arasında yer alıyor. İçeride ise tam 54 galeri sizleri bekliyor!

Eğer kısıtlı zamanınız varsa mutlaka önceden detaylı bir araştırma yapıp görmek istediğiniz bölümleri işaretleyin, çünkü hepsini aynı güne sığdırabilmek epey zor.

Vatikan’da konaklama…

Vatikan’da oteller Roma’ya göre daha pahalı ve metro ile kolayca ulaşım imkanı olduğu için burada konaklamanızı gerektirecek bir durum yok. Vatikan’a turistlerin büyük çoğunluğu günübirlik geliyor.

Vatikan’da alışveriş yönünden pek bir beklentiniz olmasın…

Roma’daki her mağazada bulunan ayakkabı, deri çanta, deri ceket gibi ürünleri burada da bulabilirsiniz ancak fiyatlar biraz daha yüksek. Kıyafetin dışında Vatikan temalı magnetleri de sokaklarda bolca görebilirsiniz.

Son durak

Müzeleri gezdikten sonra varacağınız son durak Sistina Şapeli. Burası Vatikan’ın belki de en değerli ve önemli bölümü.

1483’te açılan Sistina Şapeli geçmişten bu yana Papa’yı seçmek için kullanılan oda olarak biliniyor. İçeriye adım atar atmaz büyüleyici fresklerin hangisine bakacağınızı şaşırıyorsunuz.

Michelangelo’nun ve Boticelli’nin eserleriyle kaplı kilisenin tavanında Adem’in Yaratılışı ve Son Karar freski mutlaka görülmesi gereken başyapıtlar arasında yer alıyor.

Ancak Sistina Şapeli’nde fotoğraf ve video çekmek yasak. Yakaladıkları an çok sert bir dille uyarıyorlar.

İtalya’ya giderseniz mutlaka gezilecekler listenize Vatikan’ı da ekleyin derim.