Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nda (COP21) konuşan Obama, iklim değişikliği konusunda bir kavşak noktasında bulunulduğuna işaret ederek, “Hiçbir ulus iklim değişikliğinden bağımsız değil ve biz de ABD olarak Alaska’da sonuçlarını görmekteyiz” diye konuştu.

İklim değişikliğiyle ilgili acil önlem alınması çağrısında bulunan Obama, “İklim değişikliğinin başladığı ilk nesiliz ancak bu konuyla ilgili bir şeyler yapabilecek son nesil olabiliriz. Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olarak sorunun kaynağında olduğumuzun farkındayız” ifadelerini kullandı.

Güçlü bir ekonomik büyümenin çevrenin korunmasını engellemeyeceğini ispatladıklarını belirten Obama, ikisinin birlikte yürütülebileceğini vurguladı.

COP 21’de alınacak kararlarla iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir mesaj verileceğini belirten Obama, “Burada Paris’te, ortak bir amaç etrafında birlik olursak başarabileceğimizi gösterebilmeliyiz” şeklinde konuştu.

İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında yapılan yatırımları hatırlatan Obama, “Temiz enerjiye yatırım yaptık, sera gazı ve karbondioksit emisyonlarını azaltmaya çalıştık. Güneş ve rüzgar enerjisini 2-3 katına çıkardık. Enerji verimliliğine yatırım yaptık” dedi.

Çin

Konferansta konuşan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ise, ülke olarak sürdürülebilir ve kapsayıcı bir kalkınmadan yana olduklarını belirterek, tabiatla insan arasında bir uyum oluşmasını sağlayacak yeni bir modernleşme dönemine girilmesi gerektiğini kaydetti.

Şi Cinping gelişmekte olan ülkelere sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulunarak, “Herkesin kazanacağı bir geleceği temin etmek için tüm gücümüz ve ilhamımızla, birlikte hareket etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Ortak sorumluluk ilkesinin, ülkeler arasındaki farklılıklar gözetilerek uygulanması gerektiğini vurgulayan Şi Cinping, her ülkenin kendi şartlarına uygun bir şekilde çözümler üretmesinin şart olduğunun altını çizdi.

Şi Cinping, “Gelişmiş ülkeler 2020’ye kadar 100 milyar dolar harcayarak yükümlülüklerini en iyi şekilde yerine getirmelidir. Paris’teki anlaşmada gelişmekte olan ülkeler de hesaba katılmalıdır. Onların da ülkelerindeki fakirlik seviyesini düşürme ve hayat standardını yükseltmeye hakları var” ifadelerini kullandı.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın ev sahipliğinde, Le Bourget Fuar Merkezi’nde düzenlenen konferansa Türkiye’den Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı katılıyor.

Bugün başlayan ve 11 Aralık’ta sona erecek konferansa 195 ülkeden 150’den fazla lider ve yaklaşık 10 bin yetkili iştirak ediyor.

Sera etkisine neden olan gazların azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında düzenlenecek COP21’de bağlayıcı bir anlaşmaya varılması önem taşıyor. Halihazırda imzalanan sera gazı emisyonlarına ilişkin anlaşmaların 2020’de sona erecek olması dolayısıyla Paris’te en az 10 yıl geçerli olacak yeni taahhütlere imza atılması bekleniyor.

Paris’teki konferansta en çok tartışılacak diğer bir konu da zengin ülkelerin, yoksul ülkelerin sera gazı salınımını azaltmak için ihtiyaç duyduğu teknolojinin sağlanması konusunda somut taahhütlerde bulunması ve bu ülkelere mali destek sağlaması olacak.