Sınav Koleji ve Bursa Çocuk Üniversitesi Yönetim Kurulu Başkanı Gıyasettin Bingöl, kolejlerle ilgili dünyanın birçok ülkesinde incelemeler yaptıklarını belirterek, “Bu araştırmalarımız neticesinde çocukların İngilizce’yi öğrenemediklerini gördük. Bunu mutlaka bir çözümü vardır diye düşündük. Bazı Avrupa ülkelerindeki kolejlerde yabancı dili öğretenlerin olduğunu gördük. Uzun bir çalışma neticesinde bu projeye karar verdik. Çocukların yabancı dili 7 yaşına kadar öğrenebileceğini tespit ettik. İlk önce bu projeyi 3 ile 7 yaş arası düşündük. Daha sonra 2 ile 7 yaş arası uyguladık. Çocukların İngilizce’yi ana dili gibi öğrendiklerini gördük. Anaokulundaki öğrenciler, dışarıdan ilkokul için gelen öğrencilerin yabancı dil konusunda çok önünde olduklarını görünce bu kez 2 ile 12 yaş arası olarak Çocuk Üniversitesi’ni genişlettik” dedi.

MATEMATİK DEHALARI YETİŞİYOR

Çocuk Üniversitesi’nin Bursa’da çok büyük ilgi gördüğünü ifade eden Bingöl, “Çocuk Üniversitesi Türkiye genelinde çok büyük marka oldu. Çocuklara hem İngilizce’yi hem de etik değerleri öğretiyoruz. Dubai’de bir Türk öğretmenin bulduğu Matesan Fofures diye Matematik Ormanı anlamına gelen bir sistem ile çocuklara şekillerle çocuklar ilkokul birinci sınıfa gelinceye kadar matematiğin tüm alt yapısını öğreniyor” diye konuştu.

ÇOCUKLAR ÖĞRENİNCE VELİLER DE İNGİLİZCE KURSLARINA BAŞLADI

Anne babadan teslim alıp, teslim edene kadar çocuğun İngilizce ve Türkçe konuştuğunu dile getiren Bingöl, “Çocuk Üniversitesi’ne gelen bir öğrenci ilkokula başlayıncaya kadar yabancı dili anadili gibi öğreniyor. Çünkü her sınıfta bir İngilizce öğretmeni, bir Türkçe öğretmeni, bir Fransızca öğretmeni, bir Türkçe öğretmeni, bir Almanca öğretmeni, bir Türkçe öğretmeni aynı anda eğitim veriyor. Dolayısıyla çocuğa gel dediğinizde o da welcome diyor. Serviste, okul teneffüslerinde, yemekte sürekli İngilizce konuşuluyor. Şimdi velilerimiz, İngilizce’yi öğrenen çocuklara karşı mahcup olmamak için İngilizce kurslarına gidiyor” şeklinde konuştu.

DÜNYANIN GÖZÜ ÇOCUK ÜNİVERSİTESİ’NDE

Dünyanın birçok ülkesinden Bursa Çocuk Üniversitesi’ni incelemeye geldiklerinin altını çizen Bingöl, sözlerini şöyle sürdürdü;

“İngiltere’den, İskoçya’dan, Finlandiya’dan heyetler gelip Çocuk Üniversitesi’ni incelediler. Çocuk Üniversitesi’ni kurarken bu kadar büyüyeceğini düşünmemiştik. Biz kurarken dilini, yabancı dilini öğrensin diye kurmuştuk. Şimdi çocuk, dilini de, dinini de, matematiği de öğreniyor. Bu müthiş bir sistem oldu. Türkiye’de çok iyi bir noktaya geldik.”

ÇOCUK OTELİ İLE EBEVEYNLERİN DADI DERDİNE SON

Çocuk Üniversitesi’nin yanında Çocuk Oteli’nin de olduğunu ifade eden Bingöl, “Çocukların bir dadıya bırakılmayacak kadar kutsal olduğunu herkes öğrendi. Adam akşam sohbete, sinemaya ya da başka bir şehre gidiyor. Çocuğunu bırakacak bir yeri yok. Anneanneye bıraktığında babaanne bozuluyor, babaanneye bıraktığında anneanne bozuluyor. Biz de artık ‘kaynana dırdırına son’ dedik ve bu çocuklara bizim bakmamız lazım dedik. Çocuk Oteli’ni oluşturduk. Saatlik, günlük, gecelik çocuk bakıcılığı da yapıyoruz. Otelde doktor, hemşire, öğretmen, eğitimci ve İngilizce öğretmeni mutlaka bulunuyor” dedi.