Sokağa çıkma yasağının 70’nci gününe girdiği Sur ilçesinde, tarihi ve kültürel alanlarda oluşan tahribatlar, çeşitli fotoğraflarla gün yüzüne çıkmıştı. Yasağın başlamasından itibaren yaklaşık 30 bin kişinin göç ettiği Sur ilçesindeki çatışmalar nedeniyle sadece tarihi yapılar değil, meskenler de kullanılamaz hale gelmişti. Tarihi ilçede yaşanan tahribatın ardından Dicle Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma Uygulama e Araştırma Merkezi, Suriçi bölgesindeki kültür varlıklarının korunmasında, restorasyon çalışmalarında ve yapılacak olan restorasyona yönelik projelendirme çalışmalarına katkıda bulunacak. “ÇATIŞMALAR ELBET BİTECEK, BİZ DE ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ” Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Dicle Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Fatma Meral Halifeoğlu, merkezlerinin 2015 yılında kurulduğunu söyledi. Yrd. Doç. Halifeoğlu, amaçlarının Suriçi bölgesindeki kültür varlıklarının korunmasında, restorasyon çalışmalarında ve yapılacak olan restorasyona yönelik projelendirme çalışmalarına katkıda bulunmak olduğunu dile getirdi. Tarihi kent alanı olan Suriçi bölgesinde sokağa çıkma yasaklarının devam ettiğini ve kültür varlıklarında büyük tahribatlar olduğunu aktaran Yrd. Doç. Dr. Halifeoğlu, “Gördüğümüz fotoğraflarda her türlü yapıların, tarihi eserlerin de, sokak ölçeğindeki mimari yapıların da ciddi anlamda tahrip olduğunu göstermektedir. Bu oldukça üzücü, özellikle de daha yeni UNESCO Kültür Varlıkları Koruma Listesi’ne girmişken böyle bir tarihi kent alanının, bu durumu yaşamak oldukça üzücü” dedi. Çatışmaların bir gün biteceğine değinen Yrd. Doç. Dr. Halifeoğlu, “Bu durum sona erecektir. Bu durumun yeniden toparlanması, düzelmesi ve kültür varlıklarının korunabilmesi tahribat oranlarının azaltılması ve onlar için yapılan restorasyon çalışmaları ile projelendirme çalışmalarının yapılmasında kentimizdeki alan yönetimi belediye valilik ve bunun yanında da üniversite olarak da elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. “SUR’DA ÖZGÜNLÜĞÜ KORUMAYA ÇALIŞACAĞIZ” Yakın zamanda yapılan alan yönetiminin düzenlediği çalıştayda da yer aldıklarını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Halifeoğlu, şöyle konuştu: “Fiziki çevre komisyonunda özellikle dışarıdan gelen hocalarımız STK temsilcileri, başkanlar diğer üniversitelerden katkı sunan hocalarımız, alan yönetimi ilgili uzmanlarla birlikte sürekli bir fikir alışverişinde bulunuldu. Bu çatışma sonrasında kültür varlıkları üzerinde ve Suriçi alanında nasıl yaklaşımlarda bulunulması gerekir, ilk etapta neler yapılmalı nasıl tespitler olmalı ve bu koşulların sağlanması adına ilk yapılacak tespitler neler olmalı diye bir çalıştay düzenlendi. Oldukça yararlı olduğunu düşünüyorum. Çatışma sonrasındaki alan incelemesi, ortam koşulları sağlandığında çıkacağız ve elimizden geldiğince tespitleri yaparken yapılacak uygulamalarda bir koruma planına uygunluğu, özgün kültürel değerlerimizi, sokak ölçüsünü, sokak siluetlerimizi ve geleneksel yapılarımızı koruyacak önlemleri alacak yeni yapılanmalar için bir projelendirme çalışmasında bulunmaya çalışacağız. Örneğin, biz çatışma bittikten sonra doğrudan alana çıkabileceğimizi düşündük. Ama çalıştayda bulunan ve tecrübeleri bulunan hocalarımız öncelikle güvenli ortamın sağlanması gerektiğini her türlü patlayıcıdan alanın temizlenmesi gerektiğini, zehirli gazların süresinin bitmesi gerektiğini, özellikle enkaz kaldırma işlemlerinde enkazın içerisinde bizim kültür varlıklarımıza yönelik detayların ayıklanması gerektiğini onların önerileri ile öğrendik.”
DÜ, Sur’da Çalışmalarda Bulunacak
Dicle Üniversitesi (DÜ) Kültür Varlıklarını Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Fatma Meral Halifeoğlu, Suriçi bölgesindeki kültür varlıklarının korunmasına, restorasyon çalışmalarına ve yapılacak olan restorasyona yönelik projelendi