Yılmaz, köşesinde şu ifadeleri kullandı:
Çarpıcı siyasi grafiği var… Yerel ve genel seçimin bir arada yapıldığı 1999’da hükümet oldu, Bursa’da Büyükşehir ve ilçe belediyeleri çoğunluğunu kazandı. 2002 seçiminde ise barajı aşamayıp Meclis’e giremedi.
Sonrasında…
DSP siyasetini bir avuç kadro sürdürdü. Murat Özbilge onlardan biri. DSP Genel Başkan Yardımcısı olarak Anadolu’yu gezmeye devam ediyor.
Bir süre ara verdiği siyasette yeniden sahaya çıktı. Ziyaretimize geldiğinde sokak gözlemlerini anlatarak başladı:
“Etrafınıza bakın, kimsenin yüzü gülmüyor. İnsanlar mutsuz ve endişeli. Hayat pahalılığı, işsizlik, geçim sıkıntısı, döviz almış başını gitmiş, çarşı-pazar yanıyor. Gün geçmiyor ki akaryakıt zammı açıklanmasın. Zam yağmuru emekçinin, işçinin, memurun, emeklinin, ev hanımının, gençlerin, sanayicinin, esnafın üstüne yağıyor.”
Şuna da dikkat çekti:
“Sokakta kavga, işte kavga, okulda kavga. Körüklenen gerginlik ortamı ve kutuplaşmaların getirdiği sonuç bu.”
Ekonominin temelinin güven olduğunu anımsatıp, “Güveninde teminatı da demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile işletilmesi” dedi.
Siyasetteki kargaşadan yola çıkarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Demokratik Sol Parti olarak, erken ya da zamanında genel seçime daima hazırız. Seçim barajı da artık sıfırlanmalı.”
Bu noktada…
İttifaklar içinde DSP’nin pozisyonunu sorduğumuzda şu cevabı verdi:
“Bizim için ulusumuzun geleceği her şeyin üstünde. Seçimlerde nasıl bir yol izleyeceğimiz elbette ki parti yetkili organlarının kararı ile belirlenip, yurttaşlarımızla paylaşılacak.”
Geçmişteki…
Osmangazi ve Büyükşehir Belediye Meclisi deneyimiyle gözlemlerini aktardı:
“Yönetim zafiyeti var ve sorunlar katlanarak büyüyor. Kentsel dönüşüm adı altında müteahhitlik hizmetleri, yeni planlanan bölgelerde çıkmaz sokaklar, birbirinin havasını kesen yapılar, bulvar adı altında dar caddeler açılıyor.”