Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı imzasıyla 81 ilin valiliğine gönderilen genelgede, Anayasa Mahkemesinin dershanelere ilişkin kararını verdiği ve gerekçenin Resmi Gazete’de yayımlandığı hatırlatıldı.
Karar sonrası Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklerin de 8 Ağustos’ta yürürlüğe girdiği anımsatılan genelgede, Özel Öğretim Kurumunları Kanunu’nda “kurum”un, “okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim, özel eğitim okulları ile çeşitli kursları, uzaktan öğretim yapan kuruluşları, motorlu taşıt sürücüleri kursları, hizmet içi eğitim merkezleri, öğrenci etüt eğitim merkezleri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri ile benzeri özel öğretim kurumları” şeklinde tanımlandığı belirtildi.
6528 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda özel kurumlar arasında, dershanelere yer verilmediği ve “dershane” tanımının da bulunmadığına işaret edildi. Genelgede şu ifadelere yer verildi:
“Bu nedenle, TBMM tarafından herhangi bir yasal düzenleme yapılmadığı sürece, Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nda tanımı bulunmayan bu yerlerin, aynı kanunla tanımlanmış özel öğretim kurumlarından birine dönüşmesi gerekmektedir. Dönüşüm işlemini gerçekleştirmeyen bu yerler, Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğine uygun olarak gerekli dönüşüm işlemini gerçekleştirinceye kadar eğitim öğretim faaliyeti yürütemeyecek, ücret ilanı ile öğrenci, kursiyer kaydı yapamayacak ve valiliklerce kendilerine eğitim personeli ataması da yapılmayacaktır. Gerekli dönüşüm işlemini gerçekleştirmediği halde Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na aykırı olarak eğitim faaliyeti yürüten yerler hakkında MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün 25 Mayıs 2015 tarihli genelgesi doğrultusunda işlem yapılacaktır.”
Bakanlığın 25 Mayıs 2015 tarihli genelgesinde, eğitim faaliyetlerinin, MEB’den kurum açma izni almadan yapılamayacağı hatırlatılarak, her ne ad altında olursa olsun eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetlerin izinsiz yapıldığının tespiti halinde, bu kurumların valilikçe kapatılacağı hükmü yer almıştı.
Yöneticilere “özenli olun” uyarısı
Genelgede özel öğretim kurumlarında görev yapan yönetici, öğretmen, uzman ve usta öğreticilerin, Devlet Memurları Kanunu ile Memurlar ve Diğer Görevlilerin Yargılanması Hakkında Kanunun hükümlerine tabi olduğu hatırlatıldı. Bu kapsamda resmi ve özel okul yöneticilerinin, “sadakat, tarafsızlık ve devlete bağlılık ödev ve sorumlulukları bulunduğunun” altı çizilen genelgede, amir durumdaki memurların, görev ve sorumluluklarını yerine getirirken, dikkatli ve özenli olması gerektiği ifade edildi.
Okul ve kurum müdürlerinin, valiler tarafından 4 yıllığına görevlendirildiği anımsatılan genelgede, şunlar kaydedildi:
“Görevlendirilme yetkileri valiliklere verilen okul veya kurum yöneticilerinden görevlerini yaparken, mevzuat ile kendilerine yüklenen ödev ve sorumluluklarını yerine getirme noktasında yetersizlikleri belirlenen ve sıralı amirlerince 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile belirlenmiş Türk milli eğitiminin genel ve özel amaçlarına aykırı eylem içerisinde oldukları değerlendirilen yöneticilerin, 5442 sayılı kanun 8. maddesinin ‘c’ bendi gereği valiliklerde olan görevlendirme yetkisi kapsamında, görevlendirme işlemleri geri alınır ve asli görevi olan öğretmenlik görevine döndürülür.”
Noter onaylı taahhütnameyle başvurulacak
MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin geçici 10. maddesi uyarınca mevcut binalarında özel öğretim kursu açmak isteyenler, 1 Eylül 2015 tarihine kadar dönüşüm programına başvurmak zorunda. Bu başvuruyu yapacakların, 2018-2019 öğretim yılının sonuna kadar kurumun mevzuatta belirlenen standartlarına uygun hale getirileceğine dair noter onaylı taahhütnameyi de sunması gerekiyor.