Dolar/TL’de haftasonu yapılacak olan AK Parti kongresi başta olmak üzere siyasi gelişmeler ve küresel piyasaları takip ediliyor.

Yurtiçi siyasi gelişmeler ve global satış eğilimi ile haftaya 29 Şubat’tan beri ilk kez 2.98’i aşarak başlayan dolar/TL dün akşam saatlerinde 2.9670 civarında işlem gördü. Kur bu sabah ise güne bir miktar yükselişle 2.9730/2.9749 seviyesinden başladı.

Dün akşam saatlerinde 3.1650 civarında işlem gören sepet bazında TL aynı saatte 3.1638/3.1660, bu sabah 3.3630 civarında olan euro/TL ise 3.3546/3.3572 seviyesinde işlem görüyor.

ABD Merkez Bankası yetkililerinin ABD’de faizlerin Haziran’dan itibaren artma ihtimalini kuvvetlendiren açıklamaları doların gelişmekte olan para birimleri karşısında değer kazanmasına neden olurken buna paralel kur da güne yükselişle başladı.

ABD Merkez Bankası (Fed) Dallas Başkanı Robert Kaplan, Haziran veya Temmuz’da bir faiz artışını destekleyeceğini açıklarken, iki Fed yetkilisi daha bu yıl için hâlâ 2-3 faiz artışını muhtemel gördüklerini söyleyediler ve yakın bir zamanda faiz artışına kapıyı açık bıraktılar.

Bankacılar son 10 günde 7 milyar doları aşan döviz satışı gerçekleştirdikleri tahmin edilen lokal kurum ve şahısların işlemlerini de izlemeye devam ediyor.  Lokal döviz işlemleri geçen haftalara göre azalış gösterdiğini belirten bankacılar, ellerinde Merkez Bankası’ndan daha çok döviz bulunan lokallerin olası yükselişlerde yeniden yoğun satışa geçmelerinin de sürpriz olmayacağını belirtiyorlar.

Bankacılar lokallerin yoğun döviz satışlarına karşın TL’de kırılgan seyrin sürmesini aslında piyasadaki risklerin ne kadar kuvvetli olduğuna dair önemli bir işaret olarak görüyorlar.

Bankacılar politik baskının devam ettiğini düşündükleri Merkez Bankası’nın önümüzdeki hafta vereceği faiz kararının da yaklaşmasıyla birlikte, TL’nin küresel risk iştahında bir azalma olduğunda en çok etkilenecek para birimlerinin başında geleceğine dikkat çekiyor.

Önümüzdeki dönemde kimin başbakan olacağı, ekonomi yönetiminin, ekonomi politikalarının nasıl şekilleneceğine ilişkin gelişmeler piyasalarca yakından izleniyor ve zaman zaman yön belirleyici oluyor. Ekonomi yönetiminin ve buna paralel olarak ekonomi politikalarının değişme ihtimali piyasada yeni bir satış baskısı riski olarak görülmeye devam ediliyor.