Dünya genelinde en çok görülen hastalıklardan biri olan varis Amerika’da yaşayan 50 yaş üzeri insanların yüzde 50’sinde görülüyor.
AMELİYATSIZ TEDAVİ YÖNTEMLERİNİ DAHA ÇOK TERCİH EDİYORUZ
Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Özkan, Türkiye’de kesin bir rakam olmamakla birlikte 10 milyon ve üzerinde hasta olduğunun tahmin edildiğini belirtti ve şunları söyledi: “Sebepleri kesin bilinmemekle beraber gebelik, ailesel yatkınlık, yüksek kilolu olmak, hareketsizlik, doğum kontrol hapları varis oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Toplardamar genişlemesi olarak da bilinen varis, estetik görünümün bozulmasının yanı sıra bacaklarda ağrıya da neden olabilmektedir. Dünyada çok sık görülen bu damar hastalığının, ülkemizde de kesin bir rakam olmamakla beraber 10 milyonun üzerinde kişide olduğu tahmin ediliyor. Varis tedavisi denince akla ilk olarak ameliyat gelse de, varis tedavisinde sıklıkla tercih edilen yöntem ameliyatsız tedavilerdir. Buna rağmen varisi tamamen sonlandıracak bir yöntem bulunmamaktadır. Çünkü varis hastalığı tekrarlayabilen bir hastalıktır.”
BACAKTA OLAN UYUŞUKLUKLAR VARİS BELİRTİSİ OLABİLİR
DHA’nın haberine göre; vücutta toplardamarların görevinin, kapakçıkları sayesinde kan akışının kalbe doğru olmasını sağlamaları olduğunu belirten Prof. Dr. Özkan, “Bu olmadığında yer çekiminin etkisi ile kan aşağı doğru hareket eder ve kan birikimine bağlı şişme ve ağrı olur. Aynı zamanda bacakta uyuşukluk, kaşıntı ve gece krampları gibi şikayetler de olabilir. Zamanla ciltte renk değişikliği ve açık yaralara kadar ilerleyebilen bir durumdur. Genelde önce ciltte ufak kılcal damarların belirginleşmesiyle başlar, çok kalın yeşil renkte damar genişlemeleri ile devam eder. Uzun vadede zararsız gibi görünen varis birçok soruna neden olabilmektedir. Bu nedenle geç kalmadan tedavi edilmesi önemlidir” dedi.
Venöz yetmezliğin tanı ve derecesinin doppler ultrason ile konulduğunu söyleyen Prof. Dr. Özkan, “Bazı durumlarda venografi ile tanı kesinleştirilir. Tutkal denilen tedavi sayesinde, radyo dalgaları ve lazerle varis tedavisinde cilt üzerinde küçük bir alan uyuşturulur. Tedavi edilecek damara, ince bir kateter ile girilerek lazer ya da radyofrekans enerjisi veya tutkal verilmektedir. Benzer işlem buharla da yapılabilir. Böylelikle damarlardaki genişlemeler kurutularak yok edilir. İşlem 10-15 dakikada tamamlanır. Hastalar işlemden hemen sonra yürüyerek gidebilirler. Hiçbir kesme dikme yada anestezi uygulamasına gerek kalmamaktadır ve hastalar işlem sonrası normal hayata dönmektedir. Uygun zamanda uygun tedavi ile en başarılı sonucu almak mümkün olmaktadır” dedi.