Alaboyun, MTA’da çocuklar için düzenlenen “Enerji verimliliği ve tasarrufu” bilgilendirme etkinliğinden sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Soma’da 2013’ten beri rezerv çalışmalarının devam ettiğine değinen Alaboyun, şöyle konuştu:
“Bölgede 100 milyonluk tespit edilmiş cevher var. Bu cevherin de 1 tonunda 1 gram altın var. Oranladığımızda 100 ton saf altın demek. Bu artabilir, ama bizim görünür olarak söylediğimiz rezerv bu. Sondaj çalışmaları devam ediyor. Rezerv daha da yukarı çıkacak, belki de 150 ton altın bulmayı umuyoruz. Mevcut bulduğumuz altın rezervi Türkiye’nin toplam altın rezervinin 7’de biri yani yüzde 14’üne denk geliyor. İnşallah daha araştırılacak çok yerler var. Bu bulduğumuz cevher yer altı cevheri değil yüzey cevheri. Yerden 100 metre civarında bir yatakla açık işletmeyle elde edilecek bir cevher. Türkiye’de bu konuda derin sondajlara yeni başlıyoruz.”
Alaboyun, gelişmiş teknolojiyle madenlerin tamamen enini, boyunu ve içeriğini belirleyip bilgisayar ortamında tamamen simülasyon yapacaklarını vurguladı.
Manisa bölgesinin mineralleşme yönünden zengin olduğunu dile getiren Alaboyun, şöyle devam etti:
“Sadece altın değil bakır, çinko ve kurşun gibi önemli metalleri bünyesinde barındırıyor. Bir taraftan altın alırken diğer yandan bakır, çinko ve kurşun elde ediyorsunuz. Orada açık işletmeyle yüzlerce hatta binlerce kişi çalışacak. Bunların zenginleşme prosesleri yapılacak orada da yüzlerce insan çalışacak. Rafineri aşamasında da yüzlerce insan çalışacak. 3-4 bin kişiyi istihdam edebilecek bir kapasite olacağı kanaatindeyim. Soma deyince aklımıza 301 şehidimiz geliyor, kaza geliyor. Oranın komisyon başkanı bendim. Hem komisyon başkanı olmam hem de kaza olan alana inen kişi olarak Soma’ya özel bir ilgimiz var. Somalılarla bu güzel haberi paylaşmayı arzu ettik.”
‘Türk Akımı’nda değişiklik yok’
Alaboyun, bir başka soru üzerine Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinin, 1 Aralık 2014’te Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından ortaya atıldığını hatırlattı.
Aralık 2014’ten önce projeyle ilgili herhangi bir görüşme olmadığını vurgulayan Alaboyun, şunları söyledi:
“Biz bu tür projelere karşı değiliz. Başlangıçta 4 boru hattı olarak intikal ettirildi. Bir tanesi doğrudan Türkiye’ye gelip BOTAŞ’ın dağıtım hattına girecek. Diğer üçünün de Yunanistan üzerinden Avrupa’ya götürülmesi öngörülüyor. Tüm görüşmeler zaman alıyor ve alacak. Türkiye’ye gelecek bu boru hattının Yunanistan çıkışına kadar yapımının sorumluluğu kimde olacak, bunu Türkiye olarak biz mi yapacağız, Ruslarla ortak mı yapacağız? Bunlar daha açıklığa kavuşturulmadı. Türk Akımı görüşmelerine karşı olmadığımızı ilan ettik. Çünkü 2019’dan itibaren Rusya, Ukrayna üzerinden doğalgaz sevkıyatını durduracağını söyledi ama Rusya’nın da Ukrayna üzerinden Türkiye’ye gelen Batı Hattı’nda bize 2021’e kadar doğalgaz sağlama yükümlülüğü var. Rusya bunu bir şekilde sağlamak zorunda. Bunu da kompanse edecek şekilde bir hattın Türkiye’ye verilmesini öngörüyorlar. Biz de buna bu çerçevede sıcak baktık.”
Türk Akımı’nda bir hattın kurulması konusunda hem fizibilite hem de inşaat için Türkiye’nin hazır olduğuna dikkati çeken Alaboyun, geri kalan hatlar için yapılacak görüşmelerin zaman alacağını belirtti.
Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesinde (TANAP) ‘tek millet iki devlet’ mantalitesine rağmen Azerbaycan’la görüşmelerin 3-3,5 sene sürdüğünü hatırlatan Alaboyun, “Ruslarla da böyle 9-10 ayda sonuca varmamız beklenmemeli. Biz de bazı şeyleri basından takip ediyoruz. Basın aracılığıyla Türk Akımı’nı bizle konuşacaklarını söylediler. 4 hattın 2 hata düştüğünü de basın üzerinden açıkladılar. Bize resmi bir müracaatları yok. Bize bir anlaşma taslağı gönderdiler. Biz de bir anlaşma taslağını gayriresmi olarak kendilerine ilettik. Bu konuda Maliye Bakanlığımızdan gelen görüşler doğrultusunda bizim karşı tarafa sunacağımız anlaşma taslağı da sonuçlanmış durumda. Bunlar çok kısa sürede realize olacak projeler değil. Zaman isteyen sadece ekonomik boyutu olmayan hem siyasal hem diplomatik boyutu olan bir projedir” değerlendirmesinde bulundu.
“Tahkimden Türkiye’nin eli güçlü çıkar”
Alaboyun, G20 görüşmeleri çerçevesinde Antalya’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Putin’in bir araya geleceğini ve kendisinin de görüşmelerde yer alacağını söyledi.
Görüşmelerin projeler açısından iki ülkenin önünü açacağını vurgulayan Alaboyun, bir görüşmeyle imzaların da atılamayacağını açıkladı.
Rusya’nın, Türkiye’ye verdiği doğalgazda daha önce yapılan anlaşmaya rağmen indirim yapmaması üzerine konunun tahkime taşındığını hatırlatan Alaboyun, “Bizim için alt sınır yüzde 10,25’lik bir indirimdir ve bu taahhüt edilmiş bir miktardır. Ama bizim arzumuz yüzde 10,25’in üzerinde bir indirim. Doğalgaz kesintisi, enerji kesintisi gibi bir şey olmaz tahkim yüzünden. Biz güvenilir müşteriyiz, Rusya da güvenilir bir tedarikçi. Sorun olunca mahkemeye gidiyorsunuz, ama anlaşmalar devam ediyor. Tahkimden Türkiye’nin eli güçlü olarak çıkar” dedi.