Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniğinde “Dünya Beyin Günü” dolayısıyla düzenlenen etkinlikte, bu yılın teması olan migren hastalığına ilişkin bilgi verildi.
Nöroloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Karadaş’ın sunum yaptığı etkinliğe, migren hastalarının yanı sıra SBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gerek ve hastanedeki diğer hekimler katıldı.
“Migren en yaygın görülen beyin hastalığıdır”
Doç. Dr. Karadaş sunumun ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, migrenin bireylerin günlük yaşam kalitesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, toplumsal yükü yüksek bir ağrı türü olduğunu belirterek, “Migren en yaygın görülen beyin hastalığıdır. Ülkemizde migren görülme sıklığı yüzde 16 civarındadır. Türkiye’de şu anda 13 milyon migren hastamız var.” dedi.
Migrenin kadınlarda erkeklere göre üç kat daha fazla görüldüğünü ifade eden Karadaş, yaş grubuna bakıldığında da migrenin 20 ila 50 yaş aralığındaki kişileri etkilediğini söyledi.
“İlaç tedavisi yerini farklı tedavilere bırakmış durumda”
Hastalığın tedavi yöntemlerine ilişkin de bilgi veren Karadaş, şunları aktardı:
“İlaç tedavisi yerini farklı tedavilere bırakmış durumda. Hem ilaç çeşitliliğimiz var hem bu ilaçların dışında sinir blokajı, migren iğnesi, botulinum toksin uygulamalarının dışında da bilişsel davranış tedavi gibi yöntemler kullanılabiliyor. Bu tedavilerin başarısı tamamen kişiselleştirilmiş tedaviden geçiyor. Hasta geldiği zaman standart tedavinin yerine o hastanın durumunun iyi değerlendirilerek kişiye özel bir tedavinin uygulanması gerekiyor.”
Baş ağrılarının 4 ila 72 saat sürmesi, tek taraflı zonklayıcı, şiddetli olması, fiziksel aktivite sırasında artış göstermesi, bulantı ve kusma, ışık ve ses hassasiyetlerinin migrenin öncelikli belirtileri arasında yer aldığını anlatan Karadaş, bu kişilerde migren tedavisine başlanılması gerektiğini kaydetti.
Doç. Dr. Karadaş hacamat, sülük ve fitoterapi gibi uygulamaların migrenin tedavisinde etkinliklerinin kanıtlanmadığını ifade ederek, “Etkinlikleri kanıtlanmamış bu tür tedavileri önermeyi çok uygun bulmuyoruz. İlerleyen dönemlerde bununla ilgili çalışmalar yapılır, her şey net bir şekilde ortaya çıkar.” dedi.
20 yıl süren migreninden “sinir blokajı” yöntemiyle kurtuldu
Etkinliğe katılan migren hastası 46 yaşındaki Feryal Akçetin, migren hastalığından nasıl kurtulduğunu anlattı.
Migrenle 16 yaşındayken tanıştığını ve çok ciddi ataklar yaşadığını söyleyen Akçetin, “Bir yıl içerisinde en az 6 atak yaşıyordum. Evlilik ve iş hayatımda da bunlar beni olumsuz yönde etkilemeye başladı. 35 yaşlarımda ise korkunç ataklar yaşıyordum. Gece uykumda bir saatten fazla süren ağrı çekiyordum. İlaçların etkisiyle uyuyabiliyordum. Her gün ağrı kesici kullanıyordum, acile gittiğimde iğne yapıyorlardı, o bile etkili olmuyordu.” diye konuştu.
Migren hastalığının tedavisinde son olarak “sinir blokajı” yöntemine başvurulduğunu aktaran Akçetin, “Baş, boyun, omurilik gibi sinir uçlarına iğne tedavisi uygulandı. Ataklarım azaldıkça daha az gelmeye başladım. Uygulanan tedavinin üzerinden 5 yıl geçti ve hiçbir şekilde ağrı yaşamıyorum hatta normal bir baş ağrısı bile çekmiyorum.” dedi.