Başbakan Ahmet Davutoğlu, televizyonlarda yayınlanan “Yeni Türkiye Yolunda” adlı ulusa sesleniş konuşmasında, gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Nisan ayında çok özel günlerin mevcut olduğunu belirten Davutoğlu, alemlere rahmet olarak gelen Hazreti Muhammed Aleyhissalatu Vesselamın’ın doğum haftası vesilesiyle bütün Türkiye’de tevhit ve vahdet teması altında toplantılar tertip edildiğini anımsattı.
Bu toplantıların birinde konuşma yaptığını hatırlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Orada da ifade ettim; biz çokluk içinde birlik, birlik içinde çokluk felsefesine inanmış bir medeniyetin çocuklarıyız. Hem kültürel çoğulculuğumuzu, herkese olan hoşgörümüzü göstereceğiz. Hem de ait olduğumuz kültüre, ait olduğumuz dine sadakatle bağlı kalıp bundan onur duyacağız.”
Davutoğlu, ayrıca salı günü idrak edilecek Miraç Kandili vesilesiyle ortak değerlerde buluşmanın önemine de dikkat çekerek, “Miraç Kandilimiz hayırlı olsun.” dedi.
“Kut’ül Amare, mazlum milletlerin sömürgecilere, istilacılara karşı omuz omuza verdiği son büyük direniş”
Davutoğlu, “Kut’ül Amare, mazlum milletlerin, Ortadoğu halklarının sömürgecilere, istilacılara karşı omuz omuza verdiği son büyük direniştir. Orada Türkler vardı, Kürtler vardı, Araplar vardı, Sünniler, Şiiler, Keldaniler, Süryaniler vardı, ama hedefleri ortaktı; Bağdat’ın ruhunu korumak. Aynen Çanakkale’de İstanbul’un ruhunu korumak için oraya fevç fevç yürüyen Rumeli çocukları, Anadolu çocukları, Mezopotamya çocukları gibi.” değerlendirmesinde bulundu.
“Devlet idaresini milletimizle birlikte omuz omuza yapacağız”
Siyasetin kalbinin Ankara ancak atar damarlarının da Anadolu’nun her yeri olduğunu vurgulayan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Siyaseti Ankara’ya bağlı kılanlar, siyaseti Ankara içindeki kapalı kapılar ardındaki müzakerelere bağlı kılanlar, ona indirgeyenler siyasetin ruhunu, Anadolu’nun, Rumeli’nin enerjisini anlayamaz. Size söz veriyorum, hiçbir zaman siyaseti Ankara’nın dar kulislerine terk etmeyeceğiz. Devlet idaresini milletimizle birlikte Türkiye’nin her yerinde omuz omuza yapacağız. Her köşesine gideceğiz ülkemizin, sizlerle buluşacağız.” ifadelerini kullandı.
“İslam Dünyası bu prangaları aşacaktır”
Bu yoğun iç temasların yanında aynı önemde ve yoğunlukta dış temaslarında da bulunduğunu anlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin çok boyutlu coğrafyasının ve tarihinin yansıması oldu. En önemli faaliyetimiz, hiç şüphesiz İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’ne evsahipliği yapmaktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın evsahipliğinde gerçekleşen İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi çok zor bir gündemle, çok zor bir günde toplandı. Ama bu kez toplanılan yer İstanbul’du ve bu kez toplantıya evsahipliği yapan İslam dünyasının yükselen yıldızı Türkiye Cumhuriyeti Devleti idi. Bu toplantıyla birlikte üç yıl için Dönem Başkanlığını da devraldık. İslam dünyası bugün kendi içinde ve dışında birçok konuyla mücadele ediyor, birçok tehditle karşı karşıya, birçok yüzleşmeyle hesaplaşmak durumunda. İçeride kendi halkına zulmeden zalim rejimler ve her türlü vicdani ilkeyi ayaklar altına alan barbar terörist örgütler, dışarıda ise şefkat dini olan İslam dinini tam bir algı sapmasıyla başka bir ön yargıyla değerlendirmek isteyen çevreler, yani İslamofobik çevreler. Yani İslam’a, yani İslam dünyasına, yani Müslümanlara oryantalist gözle bakan çevreler, aşırı ırkçı akımların Avrupa’daki saldırıları. İslam dünyası bu kıskacı aşacaktır, İslam dünyası bu prangaları kıracaktır. Çünkü İslam dünyasında artık Türkiye gibi başarı örnekleri de var, çünkü İslam İşbirliği Teşkilatı’na artık üç yıllığına Türkiye Cumhuriyeti Devleti Dönem Başkanlığı yapacak. Allah bize güç ve kuvvet versin, bu Dönem Başkanlığımızda en güzel hizmetleri yapmayı bize nasip eylesin.”
“Devlet ile millet kaynaştığında bir ülkenin en büyük enerjisi ortaya çıkar”
Dünyanın zor bir süreçten geçtiğini ancak bu ülkeyi düşünen, her şeyini bu ülke için feda etmeye hazır devlet kadroları olduğunu söyleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devletinize güveniniz, devlet ve millet el ele verdiğinde, devlet ile millet kaynaştığında bir ülkenin en büyük enerjisi ortaya çıkar. Ülkemizin geleceğinden emin olunuz, ekonomimizin yükselişinden emin olunuz. Tabi hain odaklar her zaman bu ülkenin geleceğini karartmak için çaba gösterecekler, Kilis’te olduğu gibi dışarıdan saldıranlar olacak, Bursa’da olduğu gibi içeriden canlı bomba saldırıları yaparak halkımızın moralini bozmak, ülkemizin geleceğini karartmak isteyenler olacak. Onlara karşı en büyük gücümüz birliğimiz, beraberliğimizdir. Şundan emin olunuz, gerek sınırlarımızın korunması, gerek vatandaşlarımızın huzur ve istikrarının her şehrimizde mutlak anlamda teminat altına alınması için gece gündüz çalışıyoruz. Her türlü tedbir alınacak, her türlü çalışma yapılacak ve bu ülkenin her bir köşesi mutlak emniyetin ve tam özgürlüğün sağlandığı topraklar olacak.”
“Ekonomimizdeki bahar havası, yazla birlikte daha da güzelleşecek”
Davutoğlu, “Reel kesim güven endeksi artıyor, tüketici güven endeksi artıyor, sanayi üretim endeksi artıyor, uluslararası yatırımlar artıyor, ihracat artıyor, enflasyon düşüyor. İnşallah baharla birlikte ortaya çıkan ekonomimizdeki bu bahar havası, yazla birlikte daha da güzelleşecek, ekonomimiz bereketlenecek, ülkemiz bereketlenecek. Allah bu ülkeye dirlik ve birlik nasip eylesin.” dedi.