Seki’nin menajeri Özgür Aras, erkek arkadaşı Faruk Salman ve avukatı Naim Karakaya, sabah saatlerinde cezaevine giriş yaptı.
Deniz Seki’nin hayranları da ”Mutluluğa söz verdim”, ”Güneşi özlemek ne demek bilemezsiniz” yazılı pankart açarak ve şarkılar söyleyerek cezaevinin girişinde bekledi. İşlemlerinin ardından Seki, 2 yıl 6 ay kaldığı Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinden çıktı. Cezaevinden avukatı, menajeri ve erkek arkadaşıyla birlikte ayrılan Seki için hayranları beyaz güvercin uçurdu.
2014 yılında tutuklanmıştı
Kaldırılan özel yetkili İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, 22 Mayıs 2012’de Deniz Seki’yi ”uyuşturucu ticareti yapmak” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Yargıtay 10. Ceza Dairesi, Seki’nin suçunun, “uyuşturucu ticareti yapmak” değil, “uyuşturucu ticaretine yardım etme” fiilini oluşturduğuna hükmederek, yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
Dairenin oy çokluğuyla aldığı karara, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etmiş ve dosyanın gittiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 27 Mart 2014’te başsavcılığın itirazını kabul ederek, yerel mahkemenin kararını onamıştı. Davanın soruşturma aşamasında 24 Şubat 2009’da tutuklanan ve 7 ay Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalan Deniz Seki, 2 Ekim 2009’da yapılan ilk duruşmada tahliye edilmişti.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunca cezasının onanmasının ardından Deniz Seki, Esenyurt’ta yakalanmıştı. Seki, 16 Kasım 2014’te mahkemece tutukluluk kararı yüzüne okunarak, cezaevine gönderilmişti.
Seki avukatı aracılığıyla İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesine yeniden yargılanma talebinde bulunmuştu. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, dosyada yeni bir gelişme olmadığı gerekçesiyle bunu reddetmişti.
Öte yandan Seki, Adalet Bakanlığına hakkındaki hapis cezası infazının kalan 1 yıllık kısmını “sağlık sorunları” ve “güvenlik” gerekçeleriyle bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tamamlama talebinde bulunmuştu.
Seki’nin talebini inceleyen Adalet Bakanlığı İdare ve Gözlem Kurulu, ”Hükümlü Deniz Seki’nin tüm Türkiye tarafından tanınan bir ses sanatçısı olduğu, kamuoyunda tanınan biri olması, durumu ve konumu itibarıyla açık ceza infaz kurumuna gittiğinde, açık ceza infaz kurumunda verilen işleri yerine getiremeyeceği ve uyum sağlayamayabileceği anlaşılmıştır.” şeklinde karar vererek, talebini kabul etmişti.