Demirtaş, yaptığı konuşmada, adaletli bir seçim süreci yaşanmadığını ileri sürerek, “Bizler Türkiye’nin ezilenleri olarak, Türkiye’nin yoksulları, emekçileri olarak barıştan, adaletten ve özgürlükten yana olanlar olarak muhteşem bir zafer ve muazzam bir başarı elde ettik. Hepimize ve bütün Türkiye’ye şimdiden hayırlı uğurlu olsun” dedi. 

Bunun Türkiye’de yaşayan bütün etnik kimliklerin, inançların, solun, işçilerin, çiftçilerin, esnafın ortak zaferi olduğunu kaydeden Demirtaş, “Bu zafer ülkede demokratik, sivil, özgürlükçü anayasa isteyenlerin, yüzde 10’luk seçim barajına karşı duranların ortak zaferidir. Demokratik çözüm ve barış isteyenlerin, Kürt sorununda barışçıl çözümden yana olanların, ‘Kürtlerin de bu ülkede onurlu bir halk ve yurttaş olarak yaşamalarını istiyorum’ diyenlerin ortak zaferidir ve en çok da bu ülkenin kadınlarının ortak zaferidir” diye konuştu. 

“HDP, bir Türkiye partisidir”

Selahattin Demirtaş, seçim boyunca söylediklerinin arkasında olacaklarını ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi: 

“Artık HDP, gerçek bir Türkiye partisidir. Türkiye HDP’dir, HDP Türkiye’dir. Bunu başarmış olmanın büyük gururunu, bu zaferin büyük onurunu hep birlikte yaşamayı hak ediyoruz. Seçimin en önemli sonuçlarından biri de AKP bu kibirli tavrıyla, ‘Kürt sorunu yoktur’, ‘Müzakere yoktur’, ‘Çözüm masası yoktur’ diyerek Türkiye’nin doğusunda sıfırlanmıştır. Bu seçim döneminde bize inanarak, güvenerek hangi gerekçeyle oy vermiş olursa olsunlar hiç kimseyi mahcup etmeyecek bir duruş ortaya koyacağız. Bize emaneten oy vererek, HDP’nin Türkiye’nin demokratik siyasetinin önünü açmasını isteyenleri de mahcup etmeyeceğiz.”

Başkanlık tartışmalarının artık son bulduğunu dile getiren Demirtaş, “AKP ile içeriden veya dışarıdan koalisyon yapmayacaklarını” tekrarladı.

“Seçim barajını hep birlikte yıktık”

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da “13 yıl boyunca kutuplaştırma ve bölme siyasetinin acı sonuçlarıyla yüzleştiklerini” iddia ederek, “İşte Türkiye’deki büyük insanlık, bu barajı aştı. Bu, bütün Türkiye’nin zaferidir; barajları, sınırları tanımayanların zaferidir. Bu, insani temelde kucaklaşmak için kutuplaştırmayı tanımayanların zaferidir” dedi.

“Seçim barajını hep birlikte yıktıklarını” kaydeden Yüksekdağ, şunları aktardı: 

“Bugün sokaklardaki insanlarımızın tutkulu emeği, heyecanı ve kararlılığı yıktı. Bugün memnuniyetle söyleyebiliriz ki yıkılan bu antidemokratik mekanizmanın altında kalan Türkiye halkları değildir, yüzde 10 barajını koyanlardır, bu barajı savunan zihniyettir. Biz artık yüzde 10 barajını da bütün antidemokratik kurumları, yasakları ve uygulamaları da Türkiye’nin gerisindeki bir enkaz olarak görmek ve geride bırakmak istiyoruz. Bu seçim sonuçlarından sonra emin olun ki siyasi iktidarın ve mevcut egemen siyasi anlayışın yarattığı bütün yıkımın ve tahribatın enkazını da hep birlikte toparlayacağız.”