Başbakan Ahmet Davutoğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, Gaziantep Üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezinde ortak basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu, bugünün yeni bir gün olduğunu belirterek, “Bugün Suriyeli mültecilerin ümit duyması gereken bir gündür. Bugün Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, Suriyeli bütün çocuklara gönül dolusu selamlarımızı iletiyoruz.” ifadesini kullandı.
Türkiye ile AB ve Almanya’nın, Suriyeli çocuklar için yan yana ve omuz omuza olduğunu kaydeden Davutoğlu, o çocukların, yetimlerin gözyaşlarını silmek için kararlı olduklarına işaret etti.
Başbakan Davutoğlu, Suriyeli çocuklara güzel bir gelecek hazırlamak istediklerine işaret ederek, “Bugün burada bir kez daha bütün dünya ve biz, herhalde şu sonuca ulaşmış bulunuyoruz. Türkiye ile AB işbirliği yaptığında sorunları çözmek bakımından olağanüstü bir kapasiteye sahiptir. Ama Türkiye ile AB farklı düştüğünde, birçok krize çözüm bulma imkanı yok.” değerlendirmesinde bulundu.
Kasım ayından bu yana son 3 zirvede ve çok sayıda gerçekleşen toplantıdan edindiği intibaya değinen Davutoğlu, “Türkiye’de de, AB’de de, Ankara’da da, Brüksel’de de Berlin’de de bugün güçlü bir siyasi irade vardır ve Türkiye-AB ilişkileri çok doğru bir eksen işbirliği çerçevesinde ileriye doğru gidecektir.” dedi.
“ORTAK BİR VİCDANA, ANLAYIŞA VE YOL HARİTASI”
Davutoğlu, Merkel, Tusk ve Timmermans’a tekrar Türkiye ve Gaziantep’e gelmeleri için davette bulundu.
Başbakan Davutoğlu, görüldüğü gibi ortak bir vicdana, anlayışa ve yol haritasına sahip olunduğunun altını çizerek, ilerleyen dönemde her konuda birlikte adımlar atılacağını bildirdi.
AB’nin, Suriyeli mültecilere taahhüt ettiği hususların birer birer gerçekleşeceğini vurgulayan Davutoğlu, en geç temmuz ayına kadar 1 milyar avroluk proje tutarının hayata geçirileceğini, ilerleyen 3 yıl içinse 6 milyar avroluk projelerin birer birer Suriyeli mültecilerin hizmetine sunulacağını kaydetti.
Davutoğlu, söz konusu paranın Türkiye’ye verilen bir para değil, doğrudan Suriyeli mültecilere aktarılan bir yardım olduğuna dikkati çekti.
Öte yandan Davutoğlu, dün AB Konseyi Başkanı Tusk’un doğum günü olduğunu anımsatarak, kendisinin yeni yaşını kutladı.
Suriyeli mültecilerle ilgili bütün dünyanın insani bakımdan dikkatlerin üzerinde olduğu bir konuda mevkidaşlarını Gaziantep’de ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade eden Davutoğlu, “Kendilerine ülkemize tekrar gelmeleri dolayısıyla tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Bu özel günde birlikte ortak bir gündemle hareket etmenin onurunu taşıyoruz.” diye konuştu.
Bugünün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olduğunu, özel bir gün olduğunu söyleyen Davutoğlu, önceki gün de teması “Çocuk ve Çiçek” olan EXPO 2016 Antalya’nın açılışını yaptıklarını anımsattı.
Nizip’te mevkidaşlarıyla kampları ziyaret ettiklerini, çocuklarla bir araya geldiklerini anlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çocuklar dünyanın en masum varlıkları ve maalesef bugün Suriye’de yaşanan büyük insani trajediden en fazla etkilenen onlar. Türkiye’de şu anda 10 binlerce Suriyeli yetim çocuk var, 152 bin Suriyeli Türkiye’de hayata gözlerini açtı. 700 bine aşkın Suriyeli mülteci çocuğumuz eğitim imkanlarını bekliyor ve bütün bunları insani bir perspektifle ele alma sorumluluğu hepimizin üzerinde. Biz Türkiye ve Avrupa Birliği olarak 29 Kasım’da Brüksel’de gerçekleştirdiğimiz zirveden bu yana birlikte bu konuları ele almanın çabası içindeyiz ve çok önemli bir mesafe katettik. 29 Kasım’da bizi bir araya getiren ana konulardan birisi Ege’de hayatını kaybeden Aylan bebek gibi yavrularımızın bir daha hayatını kaybetmemesi için ortak bir tavır sergilemekti. Üzerinde birçok yorum yapıldı. Ama şunu ifade etmek isterim. Hem Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına hem de Avrupa Birliği ve Almanya adına da bizim tek bir gayemiz var; insani bakımdan İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan en büyük trajediye birlikte çözüm aramak. Bu mesele ne Türkiye’nin ne de Avrupa Birliği’nin tek başına üstlenmesi gereken bir meseledir. Bu mesele uluslararası toplumun tek bir vücut olarak, tek bir yürek olarak ele alması gereken, hepimizin doğrudan mesul olduğumuz bir meseledir. İnsani konuda el ele vermediğimiz zaman gelecek nesillere çok kötü miras bırakmış oluruz. Bugün Türkiye’de 3 milyon mülteciyi ağırlayarak dünyanın en büyük mülteci ağırlayan nüfusuna sahip. Bu anlamda da Gaziantep, Kilis, bütün şehirlerimiz Şanlıurfa, Hatay, Kahramanmaraş, bütün şehirlerimizde Suriyeli kardeşlerimizi ağırlıyoruz. Gaziantep bu konuda en başından itibaren çok büyük fedakarlıklar üstlendi.”
“VİZE MUAFİYETİ ÇALIŞMALARI HIZLANDIRILACAK”
Programa ilişkin ortak basın toplantısındaki konuşmasına Tusk, Davutoğlu’na kendisini Gaziantep’e davet ettiği için teşekkür ederek başladı.
Başbakan Davutoğlu ile en son 18 Mart’ta Brüksel’de bir araya geldiklerini anımsatan Tusk, burada çok kapsamlı bir anlaşma olan AB ve Türkiye arasındaki anlaşmayı sonuçlandırdıklarını hatırlattı.
Bu anlaşmanın amacının göç konusunu yasal bir bir alana çekmek ve bunu düzenlemeye kavuşturmak olduğunu dile getiren Tusk, bugünkü ziyaretin bu anlaşmanın uygulamasıyla ilgili bir izleme ziyareti olduğunu söyledi.
Batı Balkan ülkelerinde, Yunanistan’da ve göçmenlerin bulunduğu diğer üçüncü ülkelerde bazı ortak girişimlerde bulunduklarını kaydeden Tusk, “Artık, bunların sonuçlarını yavaş yavaş görüyoruz. Mart ayından bu zamana kadar gerçekten Ege’de yasadışı göçün büyük oranda azaldığını görüyoruz. Operasyonlarımız, Suriyelilerin, Türkiye’den AB üyesi devletlere giren Suriyelilerle birlikte çalışarak onların geri dönüşlerini sağlamak ve yasadışı olan göçü yasal çerçeveye kavuşturmak için çalışıyoruz. Bu gerçekten karmaşık ve büyük girişim. Önümüzde yapılacak çok şey var.” dedi.
Bugün, burada Başbakan Davutoğlu ile ileriye yönelik atılacak adımları da görüşme fırsatı bulduklarını kaydeden Tusk, aynı zamanda Suriyeli göçmenlerin durumunu da değerlendirme imkanı bulduklarını bulduklarını ifade etti.
Nizip’teki kampı da ziyaret ettiklerini, Gaziantep’te Çocuk Koruma Merkezi’nin açılışına katıldıklarını anımsatan Tusk, 23 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle yapılan açılışa büyük bir onurla katıldıklarını belirtti.
Türkiye’de göçmenlere yönelik olarak AB fonları aracılığıyla pek çok projenin yürütüldüğünü dile getiren Tusk, bu programların daha da hızlandırılarak devam edeceğini kaydetti.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, konuşmasında şunları kaydetti:
“İşbirliğimizin ötesinde ikili ilişkilerimizin söz konusu olduğu çok çeşitli konular var. Onları ele aldık. Mesela, vizenin serbestleştirilmesi konusunda yine çalışmaları hızlandırdık. Görüyorum ki gerçekten Türkiye gerekli tüm kriterleri yerine getirdiği zaman bu yaz bu konuda bir adım atılabilecektir. En önemli konulardan bir tanesi tabii ki Suriye’deki çatışmalar ve siyasi görüşmeleri tekrar gündeme getirmek gerekiyor. İnsanı hedeflere yönelik yapılan son saldırılar maalesef bu konuyu engellemektedir.”
Donald Tusk, Başbakan Davutoğlu’na daveti için teşekkür ederek, kararlılığı ve çabaları için de şükranlarını sundu.
Tusk, “Sadece siyasi açıdan söylediğim bir söz değil gerçekten şahsi kanaatim şöyle. Türkiye, bugün tüm dünyada göçmenleri nasıl barındırmamız gerektiğine dair dünyaya örnek olacak tek ülkedir. En önde gelen ülkedir. Türkiye’ye bu konuda kimsenin ders verme durumu yoktur. Gerçekten bundan büyük bir gurur duyuyorum, sizinle bu konuda işbirliği yapmaktan” diye konuştu.
“YÜKÜMLÜLÜKLERİMİZİ YERİNE GETİRECEĞİZ”
Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Sığınmacı çocukların büyük bölümü eğitim alıyor. Mültecilerin toplum olarak kucaklandığını gördük. Yükümlülüklerimizi yerine getireceğiz” dedi.
AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, “Sığınmacılara eğitim vermek lazım” dedi.