Başbakan Ahmet Davutoğlu, Londra’ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu, ziyaret kapsamında İngiltere ve Almanya’da ikili görüşmeler, İsviçre’de devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmeler gerçekleştireceklerini söyledi.
Ziyaretlerin çok kapsamlı ekonomik bir boyutu olduğunu dile getiren Davutoğlu, “İnşallah ilk durağımız İngiltere olacak. Burada değerli meslektaşım David Cameron ile bir görüşme gerçekleştireceğiz yarın. Bu görüşme, Türkiye-İngiltere ilişkileri açısından çok kritik bir dönemde, önemli konuları muhtevi olacak. Özellikle bölgedeki gelişmeler ve Türkiye ile İngiltere arasında bölgedeki gelişmelerle ilgili olarak yürütülebilecek ortak çabalar da ikili ilişkiler dışında gündemimizde yer alacak” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, ayrıca bu siyasi görüşme dışında ekonomi bağlamında da Merrill Lynch’in tertiplediği 16. Türkiye Yatırım Konferansı’na katılarak, iş ve finans çevreleriyle buluşacaklarını belirtti.
Dünya ekonomisinde önemli yatırım imkanına sahip firmalarla, hem genel toplantı hem de özel olarak ikili görüşmeler gerçekleştireceğini ifade eden Davutoğlu, ayrıca bu çerçevede Bloomberg ve Goldman Sachs’ta da toplantıların düzenleneceğini, Türkiye’nin uzun vadede görünümü ve reformlar çerçevesinde bu ekonomik çevreleri bilgilendireceklerini anlattı.
Başbakan Davutoğlu, ayrıca Türkiye’nin önemli iş çevrelerinin temsilcileriyle beraber olacaklarını, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun düzenlediği akşam yemeğinde onlarla bir araya geleceklerini söyledi.
Türkiye’nin, İngiltere’yle dış ticaret hacminin ilk 11 ayda 15 milyar dolara ulaştığını, bunun süratle 20 milyar dolara çıkması için yapacakları çalışmaları gözden geçireceklerini söyleyen Davutoğlu, “2002-2015 yılları arasında İngiltere’den Türkiye’ye 8,5 milyar dolar yatırım geldi. Önemli ama biz bunu yetersiz buluyoruz. Daha fazla yatırım çekebilmek için de dediğim gibi hem toplu hem de özel görüşmeler yapacağız. 2 bin 800 kadar İngiliz şirketi Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 90 Türk şirketi de İngiltere’de faaliyet gösterip 1,4 milyar dolar tutarında yatırım yapmış bulunuyor. Bunların ölçeklerini artırmaya, çalışmalarını ve kapsamını genişletmeye de kararlıyız” diye konuştu.
Londra’daki temaslarından sonra İsviçre’ye geçeceğini, her yıl Davos’ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu Toplantısı’na katılacağını dile getiren Davutoğlu, burada önemli ekonomi çevreleri, devlet ve hükümet başkanları, bakanlar, sivil toplum kesimleriyle görüşmeler yapacaklarını aktardı.
Davutoğlu, “Ayrıca Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Göbeklitepe’nin tanıtımı için yapılan bir resepsiyona da katılacağız. Buna ilaveten Davos’ta çok sayıda özel temsilcisiyle bir araya geleceğiz. Türkiye’de yatırım planlayan özel sektör temsilcilerinin çoğu bu anlamda bizden randevu talep etti. Bu anlamda her biriyle tek tek görüşerek Türkiye’ye daha fazla yatırım çekebilmenin gayreti içinde olacağız” dedi.
İran’a ambargonun kalmasından memnunuz
İran’a yönelik yönelik ambargoların kalkmış olmasından memnuniyet duyduklarını dile getiren Davutoğlu “Özellikle bölgemizde kısıtlayıcı ambargoların bölgesel kalkınmayı da olumsuz etkilediği ve sonuç üretmediği kanaatindeyiz. Bu bağlamda gerek nükleer anlaşmanın adım adım yürütülmesinde sağlanan gelişmeler, gerekse ambargoların kalkmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye İran ilişkilerinin de bu ambargoların kalkışıyla ekonomik alanda önemli bir ivme kazanacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Hepimizin, bütün dünyanın da İran’ın da Türkiye’nin de komşu ülkeler olarak önem vermesi gereken husus, Ortadoğu bölgesinde bütün ülkelerin yapıcı katkıda bulunarak, bölgemizdeki yıkımın, bölgemizdeki şiddetin ve baskının sonunu getirecek bir perspektifle ortak çalışma yürütmek. Ümit ederiz bu gelişme böyle bir perspektifin de önünü açar. Çünkü kendi halklarıyla ciddi gerilimler yaşayan ve 2,5 milyonu bizde olmak üzere milyonlarca Suriyelinin Suriye’yi terk etmesine yol açan zulmün karşısında da yine bölge ülkelerinin tam da bugünlerde tekrar başlayacak olan Suriye’de siyasi görüşmeler sürecine pozitif katkıları olur ve bölgede olumlu bir atmosferin şekillenmesine bu karar katkıda bulunur. Aksi takdirde bunun üzerinden yeni gerilimlerin ortaya çıkmasını ise hiçbirimiz tasvip etmeyiz.”