Toplantıda, 2020’de gerçekleşen küresel ve bölgesel gelişmeler ele alındı, Türkiye’nin dış politika ve güvenlik stratejileri, küresel salgın tehdidi, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele, Avrupa Birliği (AB) ve ABD ile ilişkiler, Suriye ve Libya konusu, Doğu Akdeniz’deki son durum, Karabağ savaşı, Türkiye’nin enerji alanındaki atılımları ve küresel ekonomik ilişkiler görüşüldü.

Dünyayı saran yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını karşısında Türkiye’nin güçlü sağlık sistemiyle yürüttüğü başarılı mücadelenin altı çizilen toplantıda, dünyada birçok gelişmiş ülkenin salgın ile mücadelede yetersiz kalırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayetli liderliği ve hükümetin ilgili kurumlarının eş güdüm halinde çalışmasıyla ihtiyacı olan ülkelere maske, tulum ve test kiti gibi tıbbi malzeme yardımında bulunularak dayanışma örneği sergilendiği, bu yardımlarla zor dönemde insani diplomasinin mümkün olduğunun gösterildiğine işaret edildi.

Toplantıda, iyilik mücadelesinde dünyada ilk sıradaki Türkiye’nin, dayanışma ve yardımlaşma politikasının 2021’de de kararlılıkla devam ettireceğinin altı çizildi.

Türkiye’nin coğrafyası ve milli menfaatleri gereği pek çok bölgede aktif olmasının zarureti belirtilen toplantıda, küresel ve bölgesel alanda yürütülen politikalarla istikrar, güven ve barış temin eden güçlü bir aktör olduğu bir kez daha teyit edildi.

Doğu Akdeniz ve Libya’da yürütülen kararlı politikalar neticesinde Türkiye’nin ulusal çıkarları ve hakları korunarak bölgede Türkiyesiz hiçbir denklemin kurulamayacağı ifade edilen toplantıda, Suriye ve Irak’ta PKK, PYD/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri ile yapılan mücadelenin başarılı bir şekilde sürdürüldüğü ve bölgenin güvenliği ile istikrarına katkı sağlandığı belirtildi.

Toplantıda, Türkiye’nin milli egemenliğini darbe yoluyla ortadan kaldırmak isteyen ihanet şebekesi FETÖ ile mücadelenin dün olduğu gibi bugün ve yarın da kararlılıkla devam edeceği vurgulandı.

Türkiye’nin askeri anlaşmalar çerçevesinde, Azerbaycan’ın yanında yer almasının, kazanılan zaferdeki etkilerinin ele alındığı toplantıda, Dağlık Karabağ bölgesinin Türkiye’nin sağladığı kararlı ve çözüm odaklı politikası ile Ermenistan işgalinden kurtulmasının, Türk dış politikası açısından Kafkasya’dan Orta Asya’ya kadar bölge halkları için olumlu sonuçlar doğuracağı vurgulandı.

Toplantıda, Türkiye’nin doğal gaz keşifleriyle gaz üretiminin artırılmasının ekonomide dışa bağımlılığın azaltılması açısından kritik öneme sahip olduğunun altı çizilerek, yürütülen bu faaliyetlerin milli sismik arama gemileri tarafından yapılmasının ise Türkiye’nin teknolojik kapasite ve birikiminin geliştiğinin göstergesi olduğu belirtildi.

AB ve ABD ile ilişkilerde bölgesel sorunlardan kaynaklanan anlaşmazlıklara rağmen sorunların çözümünde diplomasi, dayanışma ve iş birliğinin devam ettirilmesinin önemine işaret edilen toplantıda, ilişkilerin gelecek dönemde de pozitif bir gündem ile sürdürülmesi gerekliliği kaydedildi.

Türkiye ile İngiltere arasında imzalanan serbest ticaret anlaşması ile mevcut ticari ve ekonomik ilişkilerin korunması ve geliştirilmesinin salgın sonrası dönem için önemli bir adım olduğuna işaret edilen toplantıda, küresel salgın sonrası dünyanın karşılaşabileceği yeni meydan okumalar ve fırsatlar çerçevesinde Türkiye’nin uygulaması gereken politika önerileri müzakere edilerek, 2021 yılında da kararlı bir şekilde politikaların sürdürüleceği vurgulandı.