AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:
“Kendi değerlerine saygılı, hayallerini gerçekleştirmek için çalışan herkesin yanında yer alan milletimiz canı pahasına bizim de yanımızda yer almıştır. İktidara geldiğimizde milletimiz ne istiyor, ne bekliyorsa onu yapacağız demiştik. Yalnızca milletimize güvendik, milletimizden destek bekledik.
“8 YILDIR SALDIRILARIN ÜSTESİNDEN GELDİK”
Son 8 yıldır, ülkemizle birlikte partimizin ve şahsımızın da yaşadığı kesintisiz saldırı sürecinden milletimizden aldığımız destekle dimdik çıkmayı başardık. Fitili ilk Gezi Olayları’yla ateşlediler. Batılı medya kuruluşlarının canlı yayın yaptığı olayları hatırlıyorsunuz değil mi? Güya ağaç, çevre diyerek yola çıktılar. Sonra işi ülkemizin tüm kalkınma projelerinin durdurulması, milli politikalardan vazgeçilmesine kadar götürdüler. Biz buradaki oyunu gördük ve kararlı bir duruş sergileyerek bu oyunu bozduk. Ardından FETÖ’nün 17/25 Aralık kumpasını devreye soktular. Bu kumpası da milletimizle boşa çıkardık. CHP’nin borazanlığını yaptığı bu süreci seçimlerde kullanmaya çalıştılar. Milletimizin dirayeti ve kararlığıyla her iki seçimde de hüsrana uğradılar. Sonra PKK sahne aldı. Masum insanları canlı kalkan olarak kullanarak kendilerince bir senaryo uyguladılar. Milletimizle omuz omuza vererek teröristleri açtıkları kuyulara gömdük. Sınırlarımız içinde başaramadıkları tezgahı sınır ötesinde kurmaya kalktılar. DEAŞ’ından PKK/PYD’sine kadar bulundukları yerde tepelerine bindik ve sınırlarımızı güvenli hale getirdik. 15 Temmuz darbe girişimini tarihimizin en büyük ihanet kalkışmalarından biridir. Bu alçak kalkışmayı sabahın ilk ışıklarıyla akamete uğrattık. 85 milyon tek yürek, tek bilerek olarak bayrağımızı dalgalandırmak üzere o rüzgarı estirmiştir.
“YURT DIŞINDAN ALTINLARI GETİRDİK”
Ülkemize diz çöktürme, milletimizi pes ettirme, karanlık senaryolarını hayata geçirme gayretleri sona ermemiştir. Bu defa daha sinsi yol ve yöntemler denemeye başladılar. Kur üzerinden faizleri ve enflasyonu yükselterek ülkemizi ekonomik krizlerin altında ezmek için atağa kalktılar. Hazırlığımızı önceden yapmıştık. Yurt dışından altınlarımızı getirdik. Hamd olsun bu süreci de en az hasarla atlattık. Elbette sıkıntılar yaşadık ama hedeflenen sonuç ile hasar arasında dağlar kadar fark var. Gezi olaylarındaki amaç neyse, ekonomideki oyun da aynıdır. Saldırılara ve tuzaklara hangi karşılığı vermişsek ekonomide de aynı mukabeleyi ortaya koyduk.
“İLAVE DESTEK PAKETLERİ AÇIKLAYABİLİRİZ”
Salgın dönemi, bize bu tuzakları kuranların ne kadar kırılgan ekonomik, sosyal ve siyasi yapıya sahip olduklarını göstermiştir. Devletimizin tüm imkanlarını milletimizin emrine vererek en az mağduriyet ve en çok kazançla bu sürecin geride kalmasını sağladık. Yatırım, üretim, istihdam, ihracat, büyüme odaklı destek ve teşvik politikalarımızla herkesten daha ileri bir seviyeye ulaştık. Önce vatandaşlarımızın huzurunu, güvenliğini, refahını sağlamak mecburiyetindeyiz. Salgının küresel düzeydeki seyrine, ekonomideki gelişmelere bakarak ilave destek adımları da atabiliriz.
Türkiye Cumhuriyeti 2023 hedefleri, 2053 vizyonuyla son 1 asırdaki en güçlü yürüyüşünü gerçekleştirmektedir. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu yürüyüşü zaferle neticelendireceğimize inanıyorum.
“2023 KRİTİK BİR VİRAJ”
Dünyanın siyasi, diplomatik, askeri olarak en güçlü ülkeleri arasına girmek için 2023 virajını kazasız, belasız dönmemiz gerekiyor. 2023 seçimleri çok önemli hale gelmiştir. Karşımızdakiler de bunun farkındadır. Türkiye’ye diz çöktürememenin öfkesinde olanlar niyetlerini gizleme gereği bile duymuyorlar. Muhalefetin giderek çirkinleşen, arsızlaşan, kin ve nefret kokan üslubu 2023 ile ilgili telaşlarını da ele veriyor. Bu kesimin aktörleri PKK’dan FETÖ’ye tüm terör örgütlerinin, ABD’ye kadar yeminli Türkiye düşmanlarının desteğine mahir olmak için canhıraş bir uğraş içinde. Freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gidiyorlar.
Çok partili siyasi hayata geçişimizle Türkiye kayıplarını kapatma fırsatı yakalamıştır. Bu süreç darbelerle durdurulmuştur. Rahmetli Özal’ın başlattığı atılım da koalisyonlu yıllar, terör ve darbeyle bir kez daha kesilmiştir. 2023 seçimleri de bu büyük medeniyet ve tarih mücadelesinin çağımızdaki zirvesinden önceki son duraktır. Sizlerden bu vaktin her gününü, her anını en verimli, en dolu şekilde değerlendirmenizi istiyorum. Yoğun bir vebalin altındayız. Başarmak dışında bir alternatifimiz yoktur.
“ARAZİDE OLACAĞIZ”
Bugün il başkanlarımız, ilçe başkanlarımız, kadın kollarımız, gençlik kollarımız bir aradayız ama bir şey hatırlatacağım. Kabine üyelerimiz, yardımcıları, milletvekillerimiz var. Meclis ara veriyor. Meclis’in ara vermesiyle hepimiz arazide olacağız. Meydanlarda olacağız. Şunu özellikle hatırlatacağım; arazide yapacağımız çalışmaların raporlarını genel merkeze kesinlikle raporlayacağız. Grup başkan vekilliğine raporlayacağız. Yoksa bir turistik seyahat olarak illerimize gideceksek nafile. 2023’e kararlı bir şekilde hazırlanacaksak bizim için son 2 durak var. Bu çalışmayla biz istikametini kaybetmiş, avara kasnak gibi dolaşanlara bu memleketi teslim edemeyiz.
“NEYMİŞ UÇAKLARI SATACAKMIŞ”
Neymiş uçakları satacakmış. Devlet yönetmekten senin haberin yok. Dünyayı dolaşacaksın neyle, tarifeli uçakla mı? Yarış edeceksin neyle, tarifeli uçakla mı? Trene binersin, otobüslerle seyahat edersin. Sonra da ‘ben muasır medeniyetler seviyesi üzerine çıkacağım’ dersin, Atatürkçü ya… Hayırlısı olsun, sen bu kafayla daha çok gidersin. Millet İttifakı’nın diğer üyeleri de aynı. Bunlardan bir şey olmaz.