Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de esnaf ve vatandaşlar ile iftar programında buluştu.
Burada bir konuşma yapan Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Adını doğru koymak lazım. Cumhurbaşkanlığı makamı 10 Ağustos 2014’ten itibaren beri artık milletin makamıdır, Cumhurbaşkanlığı da doğrudan milletin evidir. Cumhurbaşkanlığı’nın Çankaya Köşkü’nden Beştepe Külliyesi’ne taşınmasının
asıl sebebi işte budur.
Bunu sıradan yapmadık, bilerek yaptık. Çankaya Köşkü bir kişiye ve onun protokol görevlerine göre tasarlanmış bir mekandı. Orada milletimizle bir araya gelip toplanma imkanı yoktu. Biz burada ayda birkaç defa muhtarlarımızla esnafımızla işadamımızla, kadınlarımızla, çocuklarımızla milletimizle buluştuğumuz toplantılar gerçekleştiriyoruz.
Sadce ramazanda şehit yakınları ve gazilerimizle yaptığımız 10 iftarımız var. Bu sayıya İstanbul’da katıldığımız iftarlar dahil değil. Onu da kattığımızda boş günümüz yok. Hergün milletimizle birlikteyiz.
Bugün artık cumhurbaşkanı da makamı da milletle içiçedir, milletle beraberdir, millete aittir. Ama bu fiili bir durumdur. Anayasaya aykırı hiçbir eylemimiz söz konusu değildir. Ama bu durumun anayasada tarif edildiğini de söylemek güçtür.
Siyasetin ve siyasetçinin görevi ülkenin önünü tıkamak değil açmaktır. Bu milletin kavgalara dalıp ülkeyi unutan siyasetçileri nasıl tasfiye ettiği unutulmamalıdır. Muhalefetin ülkenin önüne taş koymaktan vazgeçmesi gerekiyor.
Bu vatanı asla böldürtmeyiz. Öyle bilmem ne Güneydoğu’yu şöyle yapacağız, böyle yapacağız, geçin o işleri. 700 şehit verdik ama 8 bin kadar teröristi de etkisiz hale getirdik.
Neymiş o paralel devlet. İninice gireceğiz demiştik, girdik inlerine. Aileleri böldüler. Şimdi bak güvenlik güçlerimiz hepsini tek tek topluyor. Bizim tek devletimiz var o da Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bu millete ihanet eden bunun hesabını verecek. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet bunların.
Bugün Türkiye dünyanın mazlumları için bi umut haline gelmiştir. Suriye konusunda bize destek verselerdi bunların hiçbiri yaşanmazdı. Suriye’de bu katliama ortak olan herkes önünde sonunda bunun hesabını verecektir.
Mavi Marmara’nın basılıp 10 vatandaşımızın şehit edilmesinin ardından İsrail ile sorunlu bir döneme girmiştik. ABD başta olmak üzere üçüncü tarafların girişimleri oldu. Biz 3 şartın yerine getirilmesini istedik. İsrail bu eyleminden dolayı Türkiye’den resmen özür dilemeli demiştim. 2013’te Obama’nı şahitliğinde İsrail Başbakanı bu özrü bana iletti. İkinci şartımız tazminat ödemesiydi.
Presipte üzerinden anlaşılan şartta 20 milyon dolar rakamın kesinleştirildi. Ber bir şehidimiz için 2 milyon dolar yatırılacaktır. Üçüncü şartımız Gazze’nin hayat şartlarının iyileştirilmesi noktasında ablukanın kaldırılmasıydı.
Bu da kabul edildi, su maalesef sıkıntı. Denizden su arıtalım veya sondaj dedik. Bu noktada bunu da kabul ettiler. Gıda, sağlık, konut gibi temel ihtiyaçlarda Gazze’ye Türkiye aracılığıyla yardım ulaştırılacak. Bayram öncesi bir 14 bin tonluk gemiyle gıda giyim eşyası, ayakkabı bu tür şeyleri Mersin’den yola çıkmak suretiyle Gazze’ye ulaştıracağız.
Türkiye olarak bu süreci Filistinli kardeşlerimizle istişare ederek yürüttük. Kendileri bu gelişmeleri olumlu buldular biz de ona göre devam ettik. Gazze’deki Fİlistinliler nedef aldıracak mağduriyetlerini düzeltecek adımları süratla atacağız. Daha önceden söylediğim gemi cuma günü yola çıkacak. Bu gemilerin Aşdod limanına ulaşmasıyla Filistinli kardeşlerimiz ikinci bir bayramı yaşayacaklar. Anlaşmanın hayata geçmesinde katkısı olan ABD Başkanı Obama başta olmak üzere herkese teşekür ediyorum.
Rusya ile de bir uçak krizimiz vardı. Bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için adımlarımızı attık. Rusya ile ilişkilerimizi geliştirme konusunda gönderdiğim mektupla vardığımız mutabakatın her iki ülkenin de hayrına olacağına inanıyorum.
Sayın Putin’e gönderdiğim mektupla hem yaşanan hadiseden dolayı duyduğumuz üzüntüyü ifade ettim hem de geniş bir alanda yapabileceğimiz bölgesel işbirliği imkanlarını hatırlattım. Her iki ülkenin de zararına olan mevcut durumu geride bırakarak ilişkilerimizi düzeltebileceğimize inanıyorum.”