Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Cumhuriyetin 93. Yıl Dönümü Resepsiyonu’nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Şii milis gücü Haşdi Şabi’nin, Irak’ın Musul kentine bağlı Türkmen kenti Telafer’e doğru hareket ettiğine ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, “Konuyla ilgili olarak ben yetkili arkadaşlarımla da görüştüm, bizim içeriden aldığımız bilgilerin bunu doğrulamadığını görüyoruz. Şu anda böyle bir şey söz konusu değil. Haşdi Şabi’nin şu anda Musul’un 80 kilometre kadar güneyinde olduğuna dair bilgiler geldi ama o bilgilerden sonra belki biraz daha şartlar değişmiş olabilir ya daha onlar püskürtülmüş olabilir veya ilerlemiş olsalar bile onu ancak belki şimdi alabilirim ama ciddi bir mesafe alacaklarını zannetmiyorum.” ifadelerini kullandı.
“Haşdi Şabi burada terör estirirse cevabımız farklı olur”
“Telafer meselesi, bizim için hassas bir konu.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Telafer’de bir defa biz bu işe kesinlikle sıcak bakmayız. Sincar’da kesinlikle sıcak bakmayız. Bunu zaten bütün yetkililere çok açık net söyledim. Dedim ki, Telafer tamamen Türkmen ili, ilçesi. Bunun yarısı Şia, yarısı Sünni. Biz tabii, değerlendirmeyi Şia, Sünni üzerinden değil aslında gönlümüzün arzusu buna tamamen Müslüman olarak bakıyoruz. Fakat Haşdi Şabi burada eğer böyle bir terör estirirse kesinlikle buna olan cevabımız bizim farklı olur.”
“Ülkemizin geleceği için hayırlı gelişmelerdir diye düşünüyorum”
Anayasa değişikliği, başkanlık sistemi, MHP’nin tavrı, referandum, erken seçim gibi tartışmalara bakışının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada benim ancak anayasaya bakışım olabilir, diğer konular daha çok hükümetin ilgili alanı içerisindedir. Anayasa meselesinde şu anda iktidar partisiyle özellikle MHP’nin yapmış olduğu çalışma veya görüşme bana göre bunlar ülkemizin geleceği için hayırlı gelişmelerdir diye düşünüyorum ve her iki siyasi partinin ‘Bir mesafe alalım, oturalım, konuşalım’ demeleri yani özellikle demokrasinin egemen olduğu bir ülkede zaten milletimizin de beklentisidir. Yani ‘Bir siyasi partiler silsilesinin egemen olduğu parlamento içerisinde niçin anlaşmalar olmasın, niçin bir araya gelip bunlar konuşulmaz’ diye milletim bunları hep soruyor.” değerlendirmesinde bulundu.