Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı’ndan Fransa’ya hareketinden önce basına yaptığı açıklamasında, “Zaman zaman kulağımıza geliyor, ‘Kürtler DAEŞ’e karşı savaşıyor’ ifadesi. Bu bir defa çok yanlış bir tespit. DAEŞ’e karşı şu anda topraklarını koruma mücadelesi verenler olduğu gibi biz de DAEŞ’e karşı mücadele veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Niye? Terör örgütüdür de onun için ama bir diğer terör örgütünün, bir başka terör örgütüyle mücadele vermesini ‘Bunlar iyi teröristtir’ anlayışıyla ele almak, masaya yatırmak, bir defa adaletli bir yaklaşıma ters düşer” diye konuştu.
Terör estiren kişiyi Rusya savunuyor
Devlet terörü estiren bir Esed olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu devlet terörü estiren kişiyi ne yazık ki bakıyorsunuz Rusya da savunuyor, İran da savunuyor. Bunları söylediğimiz için rahatsız olanlar da var. Sortiler kimden yana? Rejimden yana. Rejimle işbirliği yapan ülkeler tarihe bunun hesabını vereceklerdir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğit-donat… Bu çalışmaları biz yapıyoruz, başkaları da yapıyor ama şimdi eğit-donat çalışmalarını yaparken yine Türkiye yalnız bırakılırsa herhalde bu da insaf dışı bir yaklaşım olur. Biz yapıyoruz, yine yapmaya devam edeceğiz onu da söyleyeyim” dedi.
Gazeteci Ahmet Hakan’ın darp edilmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazeteci Ahmet Hakan Coşkun’un darp edilmesine ilişkin, “Bu konuyla ilgili olarak her zaman şiddetin karşısında olduğumuzu zaten söyledik. Bununla ilgili de basın başdanışmanım gerekli açıklamaları yapmanın ötesinde kendisiyle bu görüşmeleri yaptı. Ama şunu da bilmemiz lazım. Olayı tasvip etmek mümkün değil ancak köşelerinde zaman içerisinde başka köşe yazarlarını lanetleyen, onları hedef gösteren yazılardan da bu arkadaşlarımızın kaçınması lazım” diye konuştu.
Avrupa en ufak bir mülteci akınından rahatsız
“Avrupa en ufak bir mülteci akınından şu anda rahatsız değil mi?” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peki ‘tüm Avrupa’da şu anda ne kadar mülteci var?’ diye baktığınız zaman işte 200 bin civarında, şimdi yeni yeni bir o tarafa doğru bir akın söz konusu. Bize ne diyorlar, akıl veriyorlar; ‘Aman ha. Kapılarınızı açmayın, bize gelmesin, bunlar sizde kalsınlar’. Biz bir yere kadar sabrederiz, bir yerden sonra da gereğini biz de yaparız” dedi.
YSK’nın sandık taşıma taleplerini reddetmesi
Yüksek Seçim Kurulunun sandık taşıma taleplerini reddetmesine ilişkin görüşlerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,”Bu seçimlere giderken özellikle belli bölgelerdeki sıkıntıları da göz önüne alarak, vatandaşın demokratik hakkını en ideal şekilde kullanabileceği imkanları hazırlama sorumluluğu kimdedir? İlçe seçim kurulundadır, il seçim kurulundadır. Bunların vatandaşın demokratik hakkını en ideal şekilde kullanabilmesi için bunu hazırlaması lazım. Yoksa taşımalı sistem vesaire bunlar anayasa değişikliği gerektiren konular. Dolayısıyla bunların şu anda zaten yapılması mümkün değil. Kaldı ki parlamentodaki siyasi partiler de bu tür bir anayasa değişikliğine pek yanaşmadılar. Şimdi durum böyle olunca ama sandık mahallerinin belirlenmesi konusunda bazı ilçe seçim kurulları ne yaptı? Belli yerler belirledi. Şimdi Yüksek Seçim Kurulunun almış olduğu bu karar aynı zamanda o kararları da adeta yok farz etmiş oldu. Bu bakımdan temenni ederim ki bu seçimlerde, 7 Haziran seçimlerinde yaşadığımız sıkıntıları, bölgede yaşamayız. Eğer yaşarsak bunun sorumlusu da Yüksek Seçim Kuruludur. Çünkü şartlar ortadadır” diye konuştu.