Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uganda Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni ile başkanlık ettikleri anlaşmaların imza töreninin ardından, düzenlediği basın toplantısında, Kampala’da bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.
Türkiye’den Uganda’ya cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk ziyareti gerçekleştirmekten duyduğu mutluluğu da ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıymetli dostum” diye hitap ettiği Ugandalı mevkidaşına misafirperverliğinden dolayı teşekkür etti.
Terörizmin Doğu Afrika’da istikrarı tehdit ettiğini belirten Erdoğan, bu konuda üç başlığı çok önemsediğini, bunların mezhepçilik, ırkçılık, terörizm olduğunu kaydetti.
“Somali’yi yalnız bırakmamakta kararlıyız”
Bir basın mensubunun, “Türkiye ve Uganda, Somali’deki barış faaliyetlerinde çok aktif bir rol üstlenmektedir. Ancak Birleşmiş Milletler (BM) buraya ayırdığı bütçeyi azalttı. Bu konuda sizler Somali’de yapılan çalışmalar hakkında ne söyleyebilirsiniz?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin Somali’nin bütçesini azaltmasını doğru bulmadığını kaydetti.
Erdoğan, “Terörün tehdit ettiği böyle bir ülkeyi bu noktada kendi başına bırakmak çok büyük yanlış olur. Biz, Birleşmiş Milletler öyle veya böyle nasıl adım atarsa atsın, Somali’yi bu güne kadar yalnız bırakmadık. 2011’den bu yana, yalnız bırakmamakta kararlıyız.” ifadelerini kullandı.
Önemli olanın gelişmekteki veya gelişmiş ülkelerle münasebetin değil, az gelişmiş veya en az gelişmiş durumdaki ülkelere yardım eli uzatmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Burada atılması gereken adım şu, hep söylüyorum, ‘Dünya beşten büyüktür’ diyorum. Dünyanın en güçlü ülkeleri sayılan bu beş ülke, daimi üyedir ve bu beş daimi üye, dünyanın kaderini belirlemektedir. Birinci Dünya Savaşı’nın şartları içinde oluşan bu yapının devam etmesi, kabul edilemez. Bu daimi üyelerinin içinde dikkat edilirse Afrika’dan bir ülke yok. Halkı Müslüman olan bir ülke yok ve kıtaların bu kadar dengesizce şekillendiği bir yapı, dünyada adalet dağıtamaz. ‘Efendim geçici ülkeler var’ diyemeyiz. Geçici üyelerin orada her hangi bir fonksiyonu yoktur. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun bu konuda hassasiyet göstererek, bir dönüşümlü daimi üyeliği, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndan öte Güvenlik Konseyi’ne yerleştirmek gerekir.”