Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meksika Cumhurbaşkanı Enrique Pena Nieto ile gerçekleştirdiği baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından, onuruna verilen resmi öğle yemeğine katıldı. 

Yemekte konuşan Erdoğan, şahsına ve heyetine gösterilen misafirperverlikten dolayı şükranlarını sunarak, Meksika’da ve tarihi yüzyılları aşan Meksika Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Meksika’ya daha önce 2009 yılında başbakan olarak geldiğini anımsatarak, amacının ve samimi arzusunun iki ülke arasındaki ilişkilerin çok daha ileri seviyeye taşınması olduğunu belirten Erdoğan, 12 yıl önce iki ülke arasındaki ticaret hacminin 1,2 milyon dolar olduğunu, bugün ise bu miktarın 1,3 milyar dolara ulaştığını söyledi. 

Nieto ile 2023 yılına dair hedefler koyduklarını ve bu hedeflerden birinin de ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarmak olduğunu vurgulayan Erdoğan, Nieto’nun 2013 yılındaki Türkiye ziyaretinde çalışmaları başlatılan Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey’in de ilişkilerin geliştirilmesinde katkı sağladığını belirtti. Bugünkü görüşmelerde geleceğe yönelik kararlar aldıklarını, 4 anlaşma imzalandığını ifade eden Erdoğan, BM, G20 ve OECD gibi uluslararası kuruluşlarda beraber çalışan Türkiye ve Meksika’nın bu birlikteliğinin daha da ileri seviyelere taşınacağını kaydetti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın en çok ziyaret edilen 10 ülkesi arasında yer alan Türkiye ile Meksika’nın bu değerinin de ihmal edilemeyeceğini, bu konuda da ortak çalışmalar içerisine girmenin gerekliliğini ifade etti. Türkiye’nin turizmden kazancının 12 yıl önce 8,5 milyar dolar iken bugün 34 milyar dolara ulaştığını, Türkiye’nin turizmde büyük sıçrama katettiğini belirten Erdoğan, “Artık uzak kavramının her açıdan anlamını yitirdiği bir çağda yaşıyoruz. Artık uzaklar yakın oldu. Uyduların, internetin, televizyonun dünyayı küresel köye dönüştürdüğü, uzakların yakına dönüştüğü bir dönemi yaşıyoruz. Meksika, ülkelerimiz arasındaki dostluk anlaşmasının imzalandığı 1927’den bu yana, aradaki mesafeye rağmen bize asla uzak değil” diye konuştu.

Erdoğan, 2017 yılının Türkiye ve Meksika diplomatik ilişkilerinin kurulmasının 90. yıl dönümü olduğunu anımsatarak, 2017 veya 2018’i kültür yılı ilan edip, iki ülkede bunun çalışmalarının yapılmasını temenni ettiğini söyledi. Erdoğan, “Kalpler yakın oldukça aradaki mesafenin hiçbir önemi, anlamı, kıymeti yoktur. Buraya her gelişimizde kendimizi asla yabancı gibi ,dışarıdan biri gibi hissetmediğimi söyleyebilirim” dedi.

Erdoğan, Nieto’yu Rize’ye davet etti 

Meksika Cumhurbaşkanı Nieto’nun, kendi köyünden, Rize’deki taş köprüden bahsettiğini anımsatan Erdoğan, “Bu demektir ki bir daha Türkiye’ye gelişinde artık o taş köprüye gitmek gerekir. Birlikte o derelerin üzerindeki taş köprüyü görmek gerekir. Aynen Meksika’daki gibi farklı doğayı orada görmek gerekir. İnanıyorum ki bu, aramızdaki bağı çok daha ileri taşıyacaktır” ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meksika’da son 2 yılda başlatılan reformları yakından takip ettiğini, Türkiye’de de son 12 yılda büyük yatırımlar, reformlar gerçekleştirdiklerini anlatarak, Türkiye’nin ekonomik verilerindeki yükselişten söz etti. Yapılan yatırımlar ve reformlarla Türkiye ve Meksika’nın dünyanın ilk 10 ekonomisinde hak ettikleri yeri alacağına inandığını belirten Erdoğan, “Ekonomik açıdan üç önemli başlık var ki bu; kapsayıcılık, yatırım ve uygulama. Bu başlıkları hayata geçirmemiz halinde ben inanıyorum ki dünyada gelişmiş ülkeler olarak, gelişmekte olan ülkelerin de önünü açma gibi bir sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz. Bu bizim için çok büyük bir önem taşıyor” dedi. 

Erdoğan, G20 ülkeleri içerisinde ilk ziyaretini Meksika’ya yaptığını, bundan sonra da diğer üye ülkeleri ziyaret etmek suretiyle temaslarını sürdüreceğini söyledi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde en çok üzerinde durduğu konunun da Serbest Ticaret Anlaşması’nın Meksika ile bir an önce gerçekleşmesi olduğunu belirtti. 

Meksika Cumhurbaşkanı Nieto

Meksika Cumhurbaşkanı Enrique Pena Nieto da Erdoğan’ın, Türkiye’de “halk tarafından doğrudan seçilen ilk cumhurbaşkanı” sıfatıyla Meksika’yı ziyaret etmesinden büyük mutluluk duyduğunu belirterek, Türkiye’nin 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçiminde demokraside ulaştığı olgunluk seviyesini gösterdiğini kaydetti.

Türkiye ve Meksika’nın yürüttüğü reformların iki ülke dostluğu için çok önemli temeller oluşturduğunu belirten Nieto, “Çok uluslu ortaklıklarda, platformlarda, G20’de ve Türkiye’nin başkanlığına verdiğimiz kayıtsız, şartsız desteği tekrar etmek istiyorum. Tüm dünyaya yeni Türkiye’nin yüzünü göstermektesiniz, sizi tebrik ediyoruz” dedi. 

Meksika’nın 20. Yüzyılın başında Osmanlı topraklarından gelen göçmenlere kucağını açtığını ve o zaman gelen Osmanlıların Meksika’ya çok önemli katkılar verdiğini anlatan Nieto, iki ülke arasında 86 yıl önce kurulan diplomatik ilişkilerin öneminden söz etti. Nieto, o dönemde Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de Türkiye’de önemli kurumların temelini attığını, parlamentoyu, medeni hukuku kurduğunu, en önemlisi de kadınlara oy hakkı verdiğini belirterek, Türkiye’nin son dönemde de siyasi kurumlar açısından önemli reformlar gerçekleştirdiğini söyledi. 

Türkiye’nin ”hayret edilecek” bir büyüklükle, yaklaşık yüzde 5 ortalamayla, son 12 yılını geçirdiğini ifade eden Nieto, “Türk hükümeti ve Türk halkı, Türkiye’nin önündeki engelleri dağıtarak yeni reformlar yapmak durumunda kaldılar ve bu da hiç kolay olmadı. Bir ülkenin refahı ve güvencinde şahsi menfaatlerinin önemi yoktur. Önemli olan kamu menfaatidir. Hiçbir ülke yüksek refah seviyesine tesadüfen ulaşmamıştır, önemli çabaların, engellerin kaldırılmasının, yerleşik değerlerin yıkılmasıyla ulaşmıştır. Yapısal değişim, dönüşümler daha adil, eşitlikçi bir ülkeyi getirecektir” diye konuştu.  

Nieto, Türkiye ve Meksika’nın ortak heyecanları, tutukları olan iki ülke olduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Şu anda yürüttüğümüz reformlar, dostluğumuz için çok önemli temeller olacaktır. Çok uluslu ortaklıklarda, platformlarda, G20’de ve Türkiye’nin başkanlığına verdiğimiz kayıtsız, şartsız desteği tekrar etmek istiyorum. Tüm dünyaya yeni Türkiye’nin yüzünü göstermektesiniz, size tebrik ediyoruz.

Karadeniz kıyısında dağlara doğru yükselen çok özel bir şehir var, çayıyla ünlü. Biliyorum ki o şehir sizin de atalarınızın şehri. O şehirde çok özel, olağanüstü özel taş bir köprü var. Siz de buraya kadar geldiniz, atalarınızın şehrindeki taş köprü gibi yüzlerce yıldır yıkılmayan ilişkiler için köprü kurmaya geldiniz.”