Festival alanının güzel hazırlandığını belirten Erdoğan, özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait silahların da stantlarda sergilendiğini, bunların arasında donanımlı zırhlı taşıyıcılar ve jandarmaya ait uzun menzilli silahların ilgi çektiğini söyledi.
Etnospor öncesinde fuarın görülmeye değer olduğunu dile getiren Erdoğan, etkinliğin gelecek senelerde çok daha zengin olacağına inandığını ifade etti.
Ziraat Bankası’nın hazırlamış olduğu kubbe görünümündeki 15 Temmuz görselini de çok beğendiğini vurgulayan Erdoğan, “Çünkü 15 Temmuz’un unutturulmaması lazım, gençliğin unutmaması lazım.
Bu hainlere karşı, bu teröristlere karşı zaman geldiğinde bizler de neler yaparız, yapabiliriz bunu daima diri tutmamız lazım. O bakımdan çok güzel gördüm.
Dolayısıyla emeği geçenlere, bu hazırlıkları yapan tüm kurum kuruluşlara, özellikle şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
“Zor olan seçilmek değil, zor olan seçmek”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir üniversitesi öğrencisinin seçilme yaşının 18’e indirildiğini hatırlatarak, idealist bir gençken kendisinin en çok kimlerden ve hangi olaylardan etkilendiğinin sorulması üzerine, şöyle konuştu:
“Öncelikle ben tabii sizler gibi bu kadar genç yaşta siyasete girme şansını tahsilli olarak bulamadım. Çünkü bizim zamanımızda biliyorsunuz 30 yaş sınırı vardı. Fakat biz dedik ki ‘Niye 30 yaş? Bunu indirmemiz lazım.’ Fakat verdiğimiz mücadelelerden o zaman netice alamadık. Ne zaman ki iktidar olduk, dedik ki ‘Biz bu yaşı indirelim.’ Ve hedefe kilitlendik, önce bunu ancak 25’e indirebildik.
Sonra bir şey de dikkatimizi çekiyordu, seçme yaşı 18, seçilme yaşı 25. Niye seçme 18 de seçilme 25? Halbuki zor olan seçilmek değil, zor olan seçmektir. Bir zamanlar bir siyasetçi şöyle bir laf etmişti, şimdi ebedi alemde. Demişti ki ‘Ben Taksim Meydanı’na dört ayaklı koysam seçtiririm.’ Genel başkan ya…
Bugün de benzeri şeyler oluyor biliyorsunuz. ‘Ben 15 milletvekilini bir partiye gönderirim.’ O seçti ya. ’15 taneyi bir partiye gönderirim ondan sonra onlar oradan ister seçilsinler ister seçilmesinler.’ Baktım arka taraftaki iki milletvekilinin gözleri yaşlı, ağlıyorlardı.
Ağlaya ağlaya onları gönderdi. Hani demokrasi? Böyle bir demokrasi olabilir mi? Ama maalesef şimdi bunu görüyoruz. Bunu görmenin çok büyük faydaları var. Önümüzdeki günler ben inanıyorum birçok şeylere gebe. Çünkü ilginç gelişmeler var.”
‘Önümüzde İdlip var, Tel Rıfat var, Mümbiç var’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fırat Kalkanı’na başladıysak ne diye başladık? Burada bizim ertelenmiş müdahale hakkımız var. Niye ertelenmiş müdahale hakkı diyorum? Çünkü bizim, Zeytinlik Harekatıydı bu harekatın adı, Fırat Kalkanı’nın adı Zeytinlik Harekatıydı. Gecikti o, onu daha önceden yapmamız lazımdı. Daha önceden yapsaydık Kilis bu kadar vurulmazdı.” dedi.
Erdoğan, “Kararlı bir şekilde Afrin’de duruyoruz, güvenliği tamamen tesis edene kadar oradayız, sonra önümüzde İdlip var, Tel Rıfat var, Mümbiç var.” ifadesini kullandı.
İstanbul Üniversitesi’nin ‘bölünmesi’ tartışmalarına ilişkin Erdoğan, şunları söyledi:
“YÖK bu noktada adımını atmış vaziyette ama her ikisinde de (taslak çalışmalar) İstanbul Üniversitesi adı var ve bunun yanında her ikisinde de o konuda da bir çalışma şu anda yapılıyor, İstanbul Üniversitesi’nin logosunu kullanma durumları da söz konusu. Sadece bir ilave olarak belki Cerrahpaşa orada ilave olarak kullanılacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “(Kılıçdaroğlu) Senin artık günah defterin hazır, yalan söylemene gerek yok. ‘Ben farkında olmadım onun için Bakırköy Belediye Başkanının evine gittim, orada bir kahve içtik falan filan o esnada bunlar olmuş’ desen yutarlar. Ama sen bunları gizleyeceksin, hala yalan söyleyeceksin, bunu kimse yutmaz, kayıtlardasın sen.” dedi.