HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çözüm süreciyle ilgili “Çok ciddi bir krizden söz edemeyiz ama sürecin gerçekten de başarıya doğru gittiğine dair önemli gelişmeler var da diyemeyiz. Önümüzdeki günlerde yapılacak açıklama çok büyük gelişmelere yol açacak gibi kimse beklentinin içine girmesin, rutin devam ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
Demirtaş, TBMM’deki makam odasında Tunceli barosu üyesi bir grup avukatı kabul etti.
Tunceli Baro Başkanı Uğur Yeşiltepe’nin hem mesleki faaliyetleri hem de insan hakları ve özgürlükleri mücadelesi nedeniyle haksız bir cezayla karşılaştığını savunan Demirtaş, bunun, iç güvenlik paketinin tartışıldığı bu dönemde tehlikeyi ne kadar artırabileceğini gösterdiğini belirtti.
Avukatlar da Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunacaklarını söylediler.
Demirtaş, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“İç Güvenlik Paketi”yle ilgili bir soru üzerine Demirtaş, Türkiye’de hiç kime açısından yargı güvencesinin olmadığını, bu kadar sıkıntılı yargı pratiği varken bunu daha da güçlendirecek paketin hazırlanmasına bütün muhalefetin karşı çıkması gerektiğini dile getirdi.
CHP’nin, çağrılarına olumlu yaklaştığını, birlikte bu yasanın parlamentodan çıkmaması için gayret göstereceklerini bildiren Demirtaş, “Sonsuza kadar bu yasanın ertelenmesinde fayda var” dedi.
Bir gazetecinin “İmralı’da pazarlık sonucu ertelendiği söyleniyor” ifadesi üzerine Demirtaş, “Hayır, onunla bağlantılı değil. Orada gündeme gelmemiştir. Hükümet getirisini götürüsünü değerlendirdi. Haftalarca, aylarca parlamentoyu kilitlemeyi hükümet göze almamış olabilir. Kamuoyu tepkisi de rol almış olabilir. Kamuoyunun bu örgütlü duruşunun devam etmesi durumunda bu yasa tümden gündemden çıkarılabilir” dedi.
Bank Asya yönetiminin TMSF’ye devredilmesiyle ilgili bir başka soru üzerine Demirtaş, hükümetin kararın siyasi olmadığını söylediğini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Ancak bu konuda dürüst davranmaları, niyetlerini, planlarını açıklamaları daha doğru olur. Ortada ciddi bir suç, deliller varsa, bunları hem kamuoyuyla hem savcılarla paylaşmaları lazım. Siyasi olmadığını söylemek kamuoyunu aldatmaya çalışmaktır.
Mutlaka ortada kanun dışı işler olmuş olabilir ama bunun halk ve yargı tarafından soruşturulması lazım. Yargı yolsuzlukların, rüşvetin hesabını sorma konusunda bu kadar isteksizken sıradan vatandaşların peşine düşme konusunda çok istekli davranıyor. Yargının siyasallaşmasının mağduriyetini yaşarken mağdurlar arasında bir dayanışma olmaması ilginç. Burada cemaat kendine ‘ben bu sistemin bu hale gelmesinde ne kadar pay sahibiyim?’ sorusunu kendisine sorması lazım. Çünkü yargıyı bu hale getirenlerden biri de cemaatin bizatihi kendisidir.
Bu tür siyasi operasyonlar yaparken daha iyi hukukçularla çalışsınlar. Yanlış maddeler üzerinden yanlış operasyonlar yapıyorlar. Düzeltmek sonradan zor oluyor. Bunun hukuki operasyon olmayacağını herkes biliyordu ama kılıfına uydurmayı da beceremediler. Aslında kılıfına uydurma işlemini cemaat iyi yapıyordu. Cemaatle ortaklık bozulunca AKP beceremiyor bu komplo işlerini, eline yüzüne bulaştırıyor.”
“Neyine güvenerek bunları söylüyor?”
“Şeffaflık Paketi”nin ertelendiğine ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine Demirtaş, “Sayın Davutoğlu, Cumhurbaşkanı’na sormadan bu tür açıklamalar yapmasa iyi olur. ‘Şu yasayı çıkaracağız bu yasayı çıkaracağız’ diyerek neyine güvenerek bunları söylüyor? Kendini arada sırada Başbakan hissetmek için böyle konuşuyor olabilir ama Cumhurbaşkanı ne diyorsa o oluyor sonuçta” dedi.
Demirtaş, solda birlik arayışı platformu kendileriyle temas kurup kurmadığına ilişkin biri soru üzerine, “CHP ve DSP’nin solda birlik arayışı çok ilginç. Sol bu tarafta onlar başka yerde birlik arıyorlar” ifadesini kullandı.
“İki sağa kaymış iki parti bir araya gelip solda nasıl birliği sağlayacaklar?” diye soran Demirtaş, “CHP ve DSP’nin toplamından solda birlik değil bir tane sol çıkmaz. Biz HDP olarak bütün sol hareketlerle, toplumda karşılığı olan güçlerle görüştük ve ikinci tur görüşmelerimizi yapıp kararlarımızı vereceğiz. Bu konuda CHP ve DSP’nin görüşme talebi yok olmasına gerek de yok. İsminde sol ve halk olan ama içinde ne sol ne de halk olan partilerle bizim ne birlik arayışımız ne de mücadele ortaklığımız olur ne de zannedersem onların böyle bir niyeti var” diye konuştu.
Zafer Çağlayan’ın aday olmayacağını açıkladığının anımsatılmasına Demirtaş, “Kendi takdiri. Zannediyorum kitleler büyük üzüntüyle karşılamayacaktır” karşılığını verdi.
“Konsensüse varılması için uğraşılıyor”
İmralı heyetinden açıklama gelmemesine ilişkin bir soru üzerine Demirtaş, bir iki gün içinde heyetin hükümetle görüşme gerçekleştirdikten sonra açıklama yapılacağını söyledi. Demirtaş, şunları ifade etti:
“Ortak bir konsensüse varılması için uğraşılıyor. İmralı’da yapılan görüşmelerle ilgili hükümetin yaklaşımı nedir, bütün bunlar duyulmadan hükümetin yaklaşımı bilinmeden yapılacak açıklamalar tek taraflı ve eksik kalıyor. Çok ciddi bir krizden söz edemeyiz ama sürecin gerçekten de başarıya doğru gittiğine dair önemli gelişmeler var da diyemeyiz. Önümüzdeki günlerde yapılacak açıklama çok büyük gelişmelere yol açacak gibi kimse beklentinin içine girmesin. Rutin devam ediyor. Olağanüstü bir çağrı olağanüstü bir gelişme olmayacak.”
HDP’nin parti olarak seçime girme kararının çok önceden alınmış bir karar olduğunu belirten Demirtaş, AKP ve CHP dışında herkesin bu karardan memnuniyet duyduğunu kaydetti.