Narlıdere ilçesinde oturan sanık Ceyhan A., arkadaşları aracılığıyla tanıştığı Y.P. ile görüşmeye başladı. 9 Ekim 2012 tarihinde Ceyhan A.’yı cep telefonundan arayan Y.P., gelip kendisini almasını istedi. Ceyhan A. da Y.P.’yi tek başına oturduğu bekar evine götürdü. Burada iddiaya göre Ceyhan A., genç kızın rızasıyla cinsel ilişkiye girdi. Sabahişe gimek için evden çıkan Ceyhan A., Y.P.’den de evden ayrılmasını istedi. Kendisini merak etmemeleri için anne ve babasını arayan Y.P.’yi, ailesinin bulunduğu karakolun önüne bırakıp ayrılmak isteyen Ceyhan A. polis tarafından yakalandı. Y.P.’nin babasının şikayetçi olması üzerine Ceyhan A.’nın ifadesi alındı, sevk edildiği adliyede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Olayı soruşturan savcı, sanık Ceyhan A. hakkında ’Organ sokmak suretiyle cinsel istismar, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından dava açtı. İzmir 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada ifade veren Ceyhan A., “Cep telefonuyla beni arayıp, evden kaçtığını söyledi ve gelip almamı istedi. Ben de gidip aldım. Bana yaşının 20 olduğunu söyledi. Fiziki açıdan da yaşı büyük görünüyor. Kendi rızasıyla birlikte olduk. Zaten bana bakire olmadığını, daha önce de bir başkasıyla ilişkiye girdiğini söyledi.Sabah evden gitmesini istedim. Bana evde beni bekleyeceğini söyledi. Karakolun önüne bırakıp oradan ayrıldım. Bu sırada polis beni yakaladı. Beraatimi istiyorum” dedi. Mağdur Y.P. de sanıktan şikayetçi olmadığını söyledi. Yargılama sonunda Ceyhan A., 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanığın ’Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan ise beraatine karar verildi. Sanığın avukatı kararın temyizi için Yargıtay’a başvurdu.
Temyiz talebini inceleyen Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesi, dava dosyası içerisinde yer alan, mağdurenin beyanının kaydedildiği CD’nin izlenip, genç kızın fiziksel durumu hakkında tespit yapılıp, tüm dosya içeriği birlikte değerlendirilerek, sanık hakkında TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen ’hata’ hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğini belirtti.
Yargıtay’ın bozma kararı ardından İzmir 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davada, duruşma savcısı, Yargıtay’ın bozma ilamının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, önceki kararda direnilmesi yönünde mütalaa verdi.
Bozma kararına uyan mahkeme heyeti, mağdurenin beyanlarının yer aldığı CD’nin izlendiğini, boy, kilo ve görüntü itibariyle 18 yaş ve üzeri olduğunun, fiziksel gelişimini tamamladığının anlaşıldığını belirtti. Bu tespitler doğrultusunda, sanığın mağdure ile cinsel ilişki yaşadığı sabit olmakla beraber, mağdurenin yaşına ilişkin TCK’nın 30/1. maddesinde ’hata’ hali söz