Çığır açan bir astronomik keşifte, bilim insanları Dünya’nın artık ikinci bir ayı olduğunu doğruladı.
Madrid Complutense Üniversitesi’nden gökbilimciler bu ilginç olayı ilk kez 29 Eylül 2024 tarihinde Güney Afrika’nın Sutherland kentindeki güçlü bir teleskopla tespit etmişti.
Sadece 37 feet genişliğindeki küçük asteroit, Dünya’nın çekim gücüne geçici olarak kapılmış ve mini bir Ay’a dönüştü.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) gökbilimci olan Richard Binzel, “Bunlar belli bir sıklıkta meydana geliyor, ancak çok küçük oldukları ve tespit edilmeleri çok zor olduğu için nadiren görüyoruz. Ancak son zamanlarda araştırma kabiliyetimiz onları rutin olarak tespit etme noktasına ulaştı.” dedi. Dünya’nın birincil uydusu 3,474 km çapa sahipken, 2024 PT5 nispeten küçüktür.
Dünya’nın birinci uydusu 300.000 kat daha geniştir Küçük boyutuna rağmen bu geçici uydu, kozmik komşuluğumuz ve Dünya’ya yakın nesnelerin dinamikleri hakkında değerli bilgiler sağlamaktadır.
Dünya’nın yeni mini ayının yolculuğu Asteroid 2024 PT5, Güneş’ten yaklaşık 149 milyon km uzaklıkta Dünya’nınkine benzer yörüngeler izleyen bir grup uzay kayası olan Arjuna asteroid kuşağına aittir.
Bazı Arjuna asteroitleri gezegenimize yaklaşık 4,5 milyon yıl yakın mesafeden yaklaşabilir ve saatte 3.500 km daha az nispeten düşük hızlarda hareket edebilir. NASA’nın Jet İtki Laboratuvarı Horizons sisteminden alınan verilere göre, 2024 PT5’in Dünya’nın yörüngesinde kalış süresi kısa olacak.
Yakalama 29 Eylül 2024’te TSİ 15:54’te başladı ve 25 Kasım 2024’te TSİ 11:43’te sona ermesi bekleniyor. Birincil uydumuz gibi Dünya’nın yörüngesinde milyarlarca yıl kalmayacak olsa da, kısa süreli varlığı bilimsel çalışma için eşsiz bir fırsat sunuyor.
Astronomik araştırmalarda mini ayların önemi 2024 PT5 gibi mini aylar bilim insanlarına Dünya’ya yakın nesneleri yakından incelemek için değerli fırsatlar sunuyor.
Bu geçici yakalamalar, asteroitlerin bileşimi ve güneş sistemimizin karmaşık işleyişi hakkında içgörüler sunan doğal kozmik laboratuarlar olarak işlev görür. Binzel bu olayların önemini vurgulayarak, “Bu geçici yakalamalar doğal kozmik laboratuarlardır. Dünya’ya yaklaşan küçük cisimleri anlamamıza yardımcı oluyorlar ve gelecekteki uzay görevleri için önemli olabilirler.” diye konuştu.
Mini aylar çoğu amatör gökbilimcinin gözlemleyemeyeceği kadar küçük ve sönük olsalar da, profesyonel sınıf teleskopların algılama aralığına giriyorlar. Mini ayların incelenmesi, Dünya’ya yakın asteroitleri ve bunların gezegenimiz üzerindeki potansiyel etkilerini anlamamıza katkıda bulunmaktadır.
Bilim insanları bu geçici uyduları analiz ederek asteroit davranış modellerini geliştirebilir ve olası çarpışmaları tahmin etme ve azaltma becerimizi geliştirebilirler. Gezegenimizin birincil uydusu olmasına rağmen gökbilimciler, yüzlerce yıldır Ay’ın oluşumuna dair gizemle boğuşuyor.
Geçtiğimiz günlerde Penn State Üniversitesi’nden araştırmacılar, Dünya’nın geçen bir çift kayalık cisimden birini yakalamış ve zamanla onu uydusu haline getirerek Ay’ın ortaya çıkmış olabileceğini öne sürmüştü.
KONA KONFERANSI’NDA FİKİR BİRLİĞİNE VARILMIŞTI
1984 yılında Hawaii’de düzenlenen Kona Konferansı’nda bir araya gelen bilim insanları, Ay’ın bir gök cisminin Dünya’ya çarpması sonucu savrulan enkazdan oluşmuş olması gerektiği sonucuna varmıştı.