CHP Basın Birimi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Koç, Pursaklar, Çubuk, Kalecik, Altındağ, Keçiören ve Yenimahalle ilçelerine “teşekkür” ziyaretlerinde bulundu.

​

Koç, buralarda yaptığı konuşmada, AK Parti’nin artık tek başına iktidar olmadığını, her şeyi belirleyen “tek adam sivil darbesine geçit verilmediği”ni savundu.

​

Halkın seçimlerde muhalefete de ayrı bir görev yüklediğini ifade eden Koç, şunları kaydetti:

“Milletimiz, demokratik yolla, seçim sandığıyla AKP’yi iktidardan düşürmüş, AKP dışındaki üç partiye de yüzde 60 oranında oy çoğunluğu vermiştir. Biz bu yüzde 60’ın içinde, kendi payımıza düşen mesajı aldık, bunu değerlendiriyoruz. Sorumluluğumuzun gereğini yapmaya hazırız. Elbette halk, ‘AKP’den 13 yılın hesabının sorulmasını, yapılan yolsuzluk ve hırsızlıkların yanlarına kalmamasını ve gelir uçurumunun düzeltilmesini’ talep etmiştir.

 

Millet yüzde 60 oy alan partilere bir mesaj, bir sorumluluk, görev verdi. Biz CHP olarak bu mesajı aldık. Ancak muhalefetteki diğer siyasi partilerin de bunu alıp değerlendirmesi gerekir. ‘Alayına karşıyız’ tavrıyla Türkiye bir yere varamaz. Makul bir süre için makul ve sağlam bir protokolle AKP tahribatını giderecek, bir restorasyon dönemi için bir araya gelebilmeliyiz.”

“Çözümsüzlüğün adresi olmamaya kararlıyız”

CHP’nin hükümet kurma seçeneklerinin önemli bir unsuru haline geldiğini belirten Koç, “Parti olarak demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlemesi için CHP olarak sorumluluk üstlenmeye ve çözümsüzlüğün adresi olmamaya kararlıyız” ifadesini kullandı.

Hırsızlık, yolsuzluk yapanla bir arada olamayacaklarının altını çizen Koç, şunları kaydetti:

“Ancak geçmişte 1995-1999 arası dönemde üzerimize yapıştırılan ve haksız yere bedel ödetilen bir konuma da düşmeyiz. Ondan ders çıkardık. CHP çözümsüzlüğün adresi olmayacaktır. Kimse unutmasın ki bu seçimde tilkiye kümes vekaleti verilmemiştir. Milletimiz, ‘üç kez oldu; ama bu kez tilkiyi kümese vekil tayin etmiyorum’ demiştir. Yeni bir iktidar, yeni bir dönem, yeni bir seçenek ortaya koyabilme tablosu vardır.

Bu yeni tabloyu iyi okumak ve bu fırsatı iyi değerlendirmek gerekir. Türkiye’de bir aşama geçilmiştir, bir korku dağıtılmıştır. Bir eşik geçilmiş, bir basamak aşılmıştır. Artık asla geriye dönüş olmayacaktır.”