Özdal, yazısında şu ifadeleri kullandı:
CHP Genel Merkezi bu dönem 3 belediye başkanı ile yollarını ayırdı.
Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy…
Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin…
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan…
Menemen ve Bilecik belediye başkanları ‘akçeli’ işlere bulaştıkları için, Bolu Belediye Başkanı ise ‘ırkçı’ açıklamaları, kadınlar hakkında tepki çeken sözleri nedeniyle disiplin kuruluna sevk edildi ve ihraç edilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Bilecik ve Menemen belediye başkanlarıyla ilgili İçişleri Bakanlığı bir süreç başlatmıştı ancak CHP Genel Merkezi, görevden uzaklaştırılan her belediye başkanıyla yollarını ayırmıyor.
Mesela Yalova’da Sefa Salman hakkında disiplin süreci başlatılmadığı gibi, mağdur olduğu düşüncesiyle kendisine destek bile veriliyor.
Yani genel merkez, ikna olmadığı belediye başkanı hakkında işlem yapmaktan kaçınıyor.
Bu bakımdan Menemen ve Bilecik kararları önemli.
Peki genel merkezin bu politikası sürecek mi?
Dün kulisleri yoklayarak, bu kritik sorunun yanıtını aradım.
CHP Genel Merkezi’nin belediye başkanlarıyla ilgili aldığı özel bir karar yokmuş.
Ancak Bilecik ve Menemen kararları, Ankara’nın gelecekte atacağı adımların işareti.
Yani gerek İçişleri Bakanlığı’nın açtığı soruşturmalarda, gerekse de yargıya intikal etmiş dosyalarda somut ve tatmin edici bir delil tespit edilirse, Menemen ve Bilecik belediye başkanlarının akıbetine, benzer durumdaki belediye başkanları da uğrayacak.
Hatta bu durum önümüzdeki yerel seçimleri de etkileyebilir.
Daha açık bir ifadeyle şaibeli görülen belediye başkanları aday gösterilmeyebilir.
O halde CHP’de kartlar yeniden karılabilir ve
bazı isimler belediye başkan adayı gösterilmeyebilir, bazı belediye başkanlarının da son dönemi olabilir.
Tabii bunun için CHP Genel Merkezi’nin kararlı olması gerekir.
İktidar partisine yönelttikleri eleştirilerle çelişmemesi için önce kendi kapısının önünü temizlemesi gerekir.
Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal’ın yazısının tamamı için tıklayın…