CHP Grubu adına Nimet Yıldız’ın konuşması şöyle:
“Sayın Başkan değerli meclis üyeleri meclisimizin çok kıymetli çalışanları, değerli bürokratlarımız basınımızın çok değerli emekçileri muhtarlarımız siyasi partilerin çok değerli temsilcileri değerli konuklarımız ve ekran başında bizleri izleyen seyircilerimiz hepinizi şahsım ve Cumhuriyet Halk partisi grubu adına saygıyla selamlıyorum.
Kasım ayında aldığımız kararların Yıldırım ilçemize ve Bursa’mıza hayırlı olmasını dilerim
Geçen Meclis’ ten bu yana her yeni bir gün ülkemizde bizleri sarsan yeni gündemler ile uyandık.
Kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri, yeni doğan çetesinin para için gerçekleştirdikleri bebek cinayetleriyle hem de sağlık bakanlığı yapmış bakanlara ait özel hastanelerinde
Sağlık ve eğitim sisteminin özelleştirilmesini neticesinde ne yazık ki sağlık ve eğitim sistemimizin çöktüğünün de göstergesidir….
Yine acı bir olayda Ankara Türk Havacılık ve Uzay Sanayi Anonim Şirketine yani (Tusaş’a yapılan terör saldırısıydı.
Bu saldırıda 4 Tusaş çalışanı bir de taksi şoförü de olmak üzere ne yazık ki 5 kişi şehit oldu 22 kişi de yaralandı.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet yaralılara şifalar diliyorum.
Terör kimden nasıl gelirse gelsin bir kez daha lanetliyoruz.
Ancak şunu dile getirmeden de geçemeyeceğim,
elini, kolunu sallayıp sınırdan bu kadar rahat girip Türkiye’nin başkentinde ülkemizin en önemli savunma tesisine bu saldırının düzenlenmesinde güvenlik zafiyetinin göstergesidir.
Bunun detayları araştırılıp güvenlik zafiyeti oluşmasında ucu kime değinirse değinsin gereğinin yapılması için buradan çağrıda bulunuyoruz.
Bu savunma sanayinin güvenliği sağlanmazken ama ne acıdır ki Esenyurt belediye başkanımız Prof. Dr .Ahmet Özer’e 10 yıldır teknik takibi yapılıyormuş.
Önce Esenyurt belediyemize daha sonra Mardin, Batman, ve Halfeti belediyelerine hukuksuzca Kayyum atanarak milletin iradesine darbe yapılmıştır.
Öyle ki hızını alamaya kayyum kaymakam CHP Belediye meclis grup tabelasını indirmiş halkın iradesiyle seçilen meclis üyelerimizi de belediyeye sokmamıştır. Kayyım atanan diğer belediyelerde de durum aynı ..
CHP tabelasını indirmek kimsenin haddi değildir. CHP tabelasını Halk asmıştır, değiştirme yetkisi de sadece Halkındır.
Buradan bir kez daha sesleniyoruz.
Esenyurt Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Özer’in hukuki hiçbir izahı olmayan uyduruk gerekçelerle tutuklanması ve yerine seçmenden hiçbir yetki almamış hukuksuz bir kayyımın atanması devletimiz ve milletimiz adına utanç verici bir seçmen iradesi gaspıdır. İktidarın bu tutumu demokrasinin, halk iradesinin ve hukuk düzeninin çiğnenmesinden başka bir şey değildir. Devletin verdiği temiz kağıdıyla aday gösterilen, adli sicil arşiv kaydı bile olmayan, Esenyurtluların helal oylarıyla seçilen belediye başkanımıza reva görülen ve halkın iradesini yok sayan bu kararı reddediyoruz. Siyasi iktidarın yargıyı istediği gibi kullanarak kendi çıkarlarına göre hukuk dışı süreçler işletmesini asla kabul etmiyoruz. Kapalı kapılar ardında, toplumsal birlik ve bütünlüğümüze siyasi kumpas operasyonlarıyla müdahale etmek isteyenlere karşı çok kuvvetli bir mücadele sergileyeceğiz. Ahlaksız, hukuksuz ve gayrimeşru baskılara asla boyun eğmeyeceğiz.
Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisidir. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde halkın büyük desteğini kazanarak iş başına gelen Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri, demokratik yollardan yönetime gelmiş ve yetkisini yalnızca ve yalnızca milletten almıştır. Ancak bugün, halkın sandıktan çıkan iradesini yok sayan bu siyasi operasyonla halk iradesi gasp edilmekte, halkımızın seçme ve seçilme hakkı ayaklar altına alınmaktadır. Hiçbir hukuki gerekçe olmamasına rağmen, şafak operasyonları yapılması, daha mahkeme karar vermeden iktidar medyasında karar yayınlanması, daha atanmadan kayyım isminin haberlere konu olması, bu kumpasın “‘ne istediniz de vermedik’ denilen zamanlardan kalma yöntemlerle iş yapma alışkanlığının devamı olduğunu gözler önüne sermektedir.
Öyle ki, Abdullah Öcalan’ın meclise getirilmesi yönünde çağrı yapan iktidar; eski ortaklarından kalma ilhamla hayata geçirilen bir şekilde, Türkiye’nin en büyük ilçesinin, Esenyurt’un seçilmiş belediye başkanını siyasi bir kararla hapse atma pervasızlığını göstermiştir. Bununla birlikte, soruşturma ve tutuklama süreci; adil yargılanmayı, savunma hakkını ve tutuklama gerekçelerini düzenleyen birçok mevzuat kurallarına uyulmaksızın gerçekleştirilmiştir. Kendini ev sahibi, milleti kiracı zanneden, halkıyla didişen, seçmenin iradesine saygı duymayan bu iktidar artık tüm kredisini tüketmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi Esenyurt’ta gözünü kırpmadan kayyımın takipçisi olacak, her kararının, her uygulamasının gayrı meşruluğunu teşhir edecektir. Bununla birlikte Esenyurt halkının hizmetlere erişme hakkının gaspına asla göz yummayacak, Esenyurt halkıyla görülmemiş bir hizmet dayanışması gösterecektir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, her türlü baskıya ve hukuksuzluğa karşı halkımızın iradesini savunmaya, demokrasiyi korumaya kararlıyız. Halkın iradesini çiğneyen siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz: Bu ülkenin seçilmişlerine karşı yürüttüğünüz hukuk dışı operasyonlar, vatandaşlarımızın Cumhuriyete ve demokrasiye olan bağlılığına gölge düşüremeyecektir. Bu hukuksuzluk sona erene kadar, halk iradesini korumak için meydanlarda, yargı önünde ve tüm demokratik platformlarda sesimizi büyüteceğiz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!”