Murat GÜNAY
Türkiye çapında 40 okul ile eğitime büyük katkı sağlayan TED Okulları çevre bilincini çok küçük yaşlarda aşılamaya başlıyor. Permakültür projelerinden okul bitirme tezlerine, iklim değişikliği bilinçlendirme çalışmalarından, atık yönetimine, güncel konuları okul dergisine yansıtmaya kadar birçok çalışma yapan TED Bursa Koleji Ortaokul ve Lise Müdürü Ebru Bekil öğrencilerini geleceğe nasıl hazırladıklarını anlattı.
Sayın Ebru Bekil, küresel ısınma ve iklim değişikliği dünyadaki bütün insanları etkileyen olaylar… Siz de bir eğitimci olarak kendinizin ve öğrencilerinizin bu değişikliklerden etkileneceğini düşünüyor musunuz?
Evet, sadece bizim ve öğrencilerimizin değil dünyada yaşayan herkesin etkileneceğini düşünüyorum. Bugünün öğrencileri, yarın yetişkin olduklarında bu tür problemleri çözmekle ilgili oldukça meşgul olacaklar. Dolayısıyla biz onları bu yaşlardan itibaren bu süreçlere hazırlıyoruz. Problemlerin farkında olmalarını ve çözüm üretmek için düşünmelerini sağlamak istiyoruz. Zaten ders içeriklerinde mevcut olan birtakım konular var ama ders dışı birçok etkinlikle de çevre sorunları, iklim değişikliği, enerji verimliliği, küresel ısınma ve sürdürülebilirlik kavramıyla ilgili projelere katılıyorlar.
TED Bursa Koleji’nde yabancı dil eğitiminin oldukça iyi bir seviyede olduğunu biliyoruz. Bu anlamda, çevre konusunda, yabancı makalelere başvuruyor musunuz?
Okulumuzda akademik dilimiz İngilizcedir. Birden fazla uluslararası programı ve müfredatı takip ediyoruz. Çevre konularındaki yabancı kaynakları çok doğru değerlendiriyoruz.
Öğrencilere, gelecekte yaşanabilecek olası iklim krizlerine ya da aşırı doğa olaylarına karşı hazırlamak için bilgilendirme yapıyor musunuz?
Öğrencilerimizin farkındalığı oldukça yüksek… Zaten kendileri gelip soruyorlar bizlere. Akıllarına çevre, iklim ya da enerji konularında herhangi bir proje geldiğinde önce bizlere danışıyorlar. Uluslararası Bakalorya (IB) programımız çerçevesinde, lisedeki öğrencilerimiz projeler üretmek durumundadır. Bu programlardan çok kapsamlı projeler çıktığını söyleyebilirim. Örneğin birkaç öğrenci bir araya gelip bir proje üretmek isterse bize dilekçe veriyorlar. Kapsam genişledikçe bu öğrencilerimize rehber öğretmenler veriyoruz. Doğa olayları, gelecekteki küresel iklim olayları konuların çok meraklı bir kuşak geliyor. Biz TED Bursa Koleji’nde bunu gözlemleyebiliyoruz.
Sizce okullarda doğa savunması, enerji tüketimi, karbon ayak izi, küresel ısınma ile ilgili dersler olmalı mı?
Elbette olmalı, küçük sınıflardan itibaren öğrenciler doğa ve çevre hassasiyetine kavuşmalı bence. Milli Eğitim Bakanlığı müfredatında seçmeli olarak, ‘İklim Değişikliği’ temalı bir ders okutulacak. Elbette derslerin ötesinde bizler de kendi ürettiğimiz projeler ile çocuklarımızın dikkatini buraya çekmeye çalışıyoruz. Her dönem sonunda TEDESKOP isimli okul dergimizi yayınlıyoruz. Bu dönemki dergimizi yayınlanmadan önce sürdürülebilir bir hayat, doğal kaynakların doğru kullanımı, çevre ve doğal hayatın korunması konulu dergimizin özel ekini çıkardık.
TEDESKOP dergisinin çevre ile ilgili sayısı hakkında biraz daha ayrıntılı bilgi alabilir miyiz?
Bu dergiyi yılda iki kez çıkarıyoruz. Çevre ve iklim değişikliği ile ilgili 30 sayfalık bir özel ek hazırladık. Öğrencilerimiz akademik dürüstlük ilkeleri çerçevesinde makaleler hazırlıyor yani herhangi bir yerden alıntı yapmıyorlar ve kaynak kullanımını mutlaka belirtiyorlar. Bu yıl, ikinci dönemin dergisinin ek yayını olarak böyle bir çalışma yaptık. Tamamen özgün yazıları, afişleri ve resimlerini bize getiriyorlar. Sürdürülebilir bir dünya oluşturulmasını desteklemek adına çok hoş bir çalışma oldu. Lise binamızın girişinde dergide yer alan öğrencilerimizin tasarladığı ve çizdiği iklim değişikliği, sürdürülebilirlik konulu afiş ve resimleri sergiledik. Hem öğrencilerimiz hem de velilerimiz bu ilham verici çalışmayı çok beğendiler. Bu çalışmalarımızı web sitemizde ve sosyal medya hesaplarımızda yayınlayacağız.
Küçük yaşlardaki öğrencileriniz ile çevre-ekoloji etkinlikleri düzenliyor musunuz? Onların duyarlılığını artırmak adına gezilere götürüyor musunuz?
Tabii götürüyoruz, örneğin Mudanya’da bir plajdaki çöpleri öğrencilerimizle birlikte topladık. Ayrıca, 3 yıl önce başladığımız ve sürdürdüğümüz, lise ve anaokulu öğrencilerimizin ortak çalıştığı bir permakültür projemiz var. Kampüsümüzde permakültür yatakları oluşturduk. Burada öğrenciler kendi atık gıda malzemelerinden kompost topraklarını getirip tarım konusunda bilinçleniyorlar. Tohum ekip büyümesini takip ediyorlar. Hatta ürün veren bazı bitkiler de oluyor. Toprakla haşır neşir olan öğrenciler daha mutlu bireylere dönüşüyorlar. Lise ‘Interact’ kulübü öğrencilerimiz bu projeyi başlattı ve şimdi de raporlayıp ortaokuldaki arkadaşları için bilgilendirme sunumları ve posterler yapıyorlar.
Plastik tüketiminin azaltılması ve geri dönüşüm uygulamalarının artması için öğrencilerinize ödevler – görevler veriyor musunuz?
Okulun içinde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın başlattığı ve bütün okullarda uygulanan güzel bir sistem kurulmuştu zaten. Atıkların toplanması, tasnif edilmesi, teslim edilmesi gibi süreçlere öğrencilerimiz de destek oluyor. Aslında bir yandan da sorumluluk almayı ve görevlerini takip etmeyi böylece öğrenip uygulayabiliyorlar. Öğrenciler ilk başta, ‘Sıfır Atık’ ile ilgili proje kapsamında eğitim aldılar. Bu eğitimde nelerin atık olduğu ve olmadığı, toplanan atıkların değerlendirilmesi ve geri dönüşüm ile tekrar ekonomiye kazandırılmasıyla ilgili dersler gördüler. Böylece, daha az plastik kullanılması, atılmış plastiklerin nasıl toplanacağı ve dönüştürülebileceği anlamında bilinç sahibi oldular.
Sayın Ebru Bekil, öğretmenler de çevre, iklim değişikliği ve ekoloji ile ilgili eğitimlere katılmalı mı sizce? Güncel gelişmeleri öğrenmeliler mi?
Elbette öğretmenler de güncel bilgilere sahip olmalı ve bunun için de kendilerini eğitmelidir. Bu güncelleme çalışmaları için yüksek öğretim kurumları ile iş birliği yapıyoruz. Öğrencilerimiz için oluşturulan proje çalışmalarını yürütürken biz de bir anlamda kendimizi güncellemiş oluyoruz. Üniversitelerin laboratuvarlarını birtakım veriler elde edebilmek için kullanabiliyoruz. Çünkü IB diploma programı içinde öğrencilerimiz tezler yazıyorlar. Bu tezler için bilimsel verilere ihtiyaç oluyor ve biz de üniversitelerden destek alıyoruz. Bütün bunların ötesinde TED Eğitim Kurumları’nın toplam 40 okulu var. Her okulda birçok proje oluşturuluyor ve tamamlanıyor. Bu projelerden o kadar çok çıktı ve rapor alabiliyoruz ki… Yani, ‘öğretmenlerimizin kendilerini geliştirmekten başka şansı yok’ diyebilirim.