İşte kısa kısa çay demleme usullerimizden bazıları;
Klasik usul
Büyük çaydanlığa su doldurulur ve ocağa konur. Aynı zamanda küçük çaydanlığın (demlik) içine de yeteri kadar çay konulur. Hafif ılımış olan büyük çaydanlıktaki su ile küçük çaydanlığa konulan çay güzelce yıkanır. Küçük çaydanlık ocak üstündeki büyük çaydanlığın üzerine hafif eğik olarak konur ve küçük çaydanlığın kapağı da hafif eğik olarak üzerine konur. Büyük çaydanlıktaki suyun 3 dakika kaynaması beklenir. Sonra ocaktan alınır ve fokurdaması geçinceye kadar bekletilir. Daha sonra küçük çaydanlıktaki çayın üzeri doldurulur. Büyük çaydanlığa su ilâve edilerek tekrar ocak üstüne konur. Küçük çaydanlık da onun üstüne konur ve küçük çaydanlığın kapağı yine hafif eğik bırakılır; ocak biraz kısılır. Büyük çaydanlık kaynadığında çay da demini almak üzeredir. Bir müddet bekledikten sonra bardaklar da sıcak su ile çalkalanır ve servise hazır hale gelir.
Takla Aşırma Usulü
En büyük farkı, tek çaydanlık kullanılmasıdır. Çaydanlık su ile doldurulur ve ocağın üzerinde kaynamaya bırakılır. Üç dakika kadar kaynadıktan sonra ocaktan indirilir. Fokurdaması dinince üzerine yeterli miktarda çay konur. Çaydanlık ocak üstüne alınır. Çayın bir iki taşım kaynaması beklenir. Daha sonra çaydanlığın ağzı bir kâğıt ile kapatılır. Çaydanlık bir bezle sarılarak çay bir müddet bekletilir.
Erzurum Usulü
En uzun zamana yayılan çay demleme şekli olarak bilinir.
Her iki çaydanlık da su ile doldurulur. Küçük çaydanlığın içindeki soğuk suyun üzerine yetecek kadar çay konur. Büyük çaydanlık ocağın üzerine yerleştirilir, küçük çaydanlık da hemen üzerine hafif eğik olarak bırakılır. Alttaki çaydanlık sürekli kaynamalı, su azaldıkça üzerine su ilâve edilmelidir. Küçük çaydanlıktaki çay ne zaman çökerse çayımız hazır demektir. Alttaki suyun buharıyla küçük çaydanlık ısıtıldığından bu demleme için biraz zamana ihtiyaç var.
Kafkas Usulü
Porselen bir demliğin içine, adam başı bir tatlı kaşığı, tozu elenmiş çay konur.
Önceden kaynatılıp soğumaya bırakılmış su, yarısını biraz geçecek şekilde demliğe doldurulur. Peki ama neden akşamdan kaynatılıp dinlendirilmiş su tavsiye ediliyor? Bunun da sebebi gayet basit: Bir gece önce kaynatılıp dinlendirilen su yumuşar ve suyu sertleştiren maddeler dibe çöker.
Kapağı kapatılan demlik, daha önce ateşe konulan ve kaynayan çaydanlığın üzerine oturtulur. Çaydanlığın üzerinde 15-20 dakika kalan porselen demlik, ateşten alınır ve üzerine bir havlu örtülüp beş-on dakika dinlenmeye bırakılır.
Suyun kaynatıldığı kabın içini kaplayan kirece benzer tabakayı ise ”sakın kazımayın, aksine itina ile korumaya çalışın”diyorlar. Çünkü, kaynayan su sabaha kadar bekletildiği için suyun içindeki zararlı maddelerin dibe çöktüğünü, kirece benzeyen beyaz tabakanın da filtre görevi yaparak bu maddeleri tuttuğunu söyleniyor. Böylelikle su yumuşaklığını koruyor.