Türk Dermatoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Nilgün Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, artan hava sıcaklıklarının aşırı terlemeyi beraberinde getirdiğini, bu sorunun her 100 kişiden 3’ünde görüldüğünü söyledi.
Genellikle terlemenin, avuç içi, ayak tabanı, koltuk altları ve baş bölgesinde görüldüğünü belirten Şentürk, bu durumun kişinin günlük yaşamını olumsuz etkilediğini vurguladı. Ellerin aşırı terlemesi durumunda yazı yazmanın mümkün olmadığını, anahtarın çevrilemediğini, araba ya da bilgisayar kullanmanın zorlaştığını ifade eden Şentürk, “Öyle ki günlük işler yapılamaz hale gelebilir. Kıyafetlerde ter lekeleri oluşur. Hepsinden önemlisi, terlemeye bağlı, derinin sürekli nemli olması deri enfeksiyonlarına yatkınlığı artırır” dedi.
Şentürk’ün verdiği bilgiye göre efor harcanmadığı halde deride damlacıkların görülmesi, ciltten terin damlaması, deride uzun süre nemli kalmaya bağlı beyazlama ya da soyulma olması, özellikle ayak parmak aralarında ve kasıklarda mantar enfeksiyonu ile karşılaşılması aşırı terleme sonucu oluşuyor.
Bu sorun, kişinin psikolojisi üzerinde de olumsuz etki yaratıyor. Şentürk, “Aşırı terleme, kaygı, korku ve kuruntu biçiminde ortaya çıkan, derin iç sıkıntısı olarak tanımlanan, anksiyete ve utanma duygusuna neden olur. Özellikle, öğrencilerin okulda sosyal katılımını negatif etkiler” diye konuştu.
Aşırı terleme, mantar enfeksiyonu riskini artırıyor
Terlemeyi tetikleyen faktörlerden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Şentürk, en önemli tetikleyicilerin ise ortam ısısının artması, anksiyete ve bazı yiyecekler olduğunu belirtti. Şentürk, “Özellikle yiyecekler ve içeceklerde lezzet arttırmak amacıyla kullanılan bir katkı maddesi olan monosodyum glutamat, kafein, sıcak ve acı soslar, köri ve kimyon gibi baharatlar ile alkol terlemeyi tetikler” diye konuştu.
Kafeinin, kahve, çay, kakao ve kolalı içeceklerde bulunduğunun altını çizen Şentürk, özellikle aşırı sıcaklarda bu tür gıdaların tüketiminden kaçınılması gerektiğini bildirdi.
Şentürk’ün verdiği bilgiye göre özellikle ayak terlemesi, koku ve mantar enfeksiyonu riskini arttırıyor. Bunu önlemek için mümkün olduğunca sandalet giyilmesi, hava dolaşımının sağlanabileceği deri ayakkabılar tercih edilmesi, aynı ayakkabının 2 gün üst üste kullanılmaması, ayakkabının kurumasına engel olunması, deriden nemi buharlaştırarak uzaklaştıracak çorapların giyilmesi öneriliyor. Şentürk, ayaklarda aşırı terleme olması halinde çorapların gün içinde değiştirilmesi, ayakların yıkanması tavsiyesinde bulundu.
“Aşırı terleme tedavi edilebilir”
Şentürk, aşırı terlemenin tedavi edilebilir bir sağlık durumu olduğunun bilinmesi gerektiğini söyledi.
Hekime yapılan başvuru sonrasında aşırı terlemeye neden olan faktörlerin belirlenmesi için bazı tetkiklerin yapıldığını anlatan Şentürk, şu bilgileri verdi:
“Yapılacak tedavi altta yatan hastalığın varlığına göre değişir. Ayrıca terlemenin bölgesel veya tüm vücutta yaygın olup olmadığı önemlidir. Tedavide ilk basamak, hem ucuz hem de kullanılması kolay, topikal terlemeyi önleyen ilaçlardır. Bunlar koltuk altı el ve ayak tabanına uygulanabilir. Bu tedavi ile terleyen bölgelere uygulanan maddeler ter bezlerinin ağzında tıkaç oluşturarak daha fazla ter salgılanmasını engeller.
El ve ayaklarda aşırı terleme halinde, su aracılığı ile ter bezlerine düşük voltajlı elektrik akımının iletilerek geçici olarak ter üretiminin durdurulması olan ‘iyontoforez’ tedavisi uygulanabilir. Özellikle koltuk altı terlemelerinde ‘Botulinum toxin enjeksiyonu’ uygulanabilir. Bu tedavi ile terlemeye neden olan sinirler geçici olarak bloke edilmektedir. Uygulamadan 4-5 gün sonra etkisi ortaya çıkmaya başlayan tedavi ile 5-6 ay boyunca sorun ortadan kaldırılabilir.
Terleme, tüm vücutta yaygın olduğunda ise ağızdan alınan ilaçlar kullanılabilir. Bu yöntemlerden fayda sağlanamadığında ise cerrahi son seçenek olarak ele alınabilir. Bu durumda, ya ter bezleri tamamen çıkarılır ya da ter bezlerine giden sinirler kesilir. Ter bezleri yakarak ya da lazerle yok edilebilir.”
Şentürk, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yeni uygulanmaya başlanan, ter bezlerini tahrip eden cihazların kullanıldığı yöntemle 1-2 seansta ter bezlerinin tamamen yok edildiğini söyledi. Şentürk, bu yöntemin sadece koltuk altları için uygun olduğunu belirterek, “Çünkü, sadece bu bölgede yeterli miktarda koruyucu yağ tabakası vardır. Yeterli yağ dokusu olmadığı için el ve ayak tabanı için uygun bir yöntem değildir” uyarısında bulundu.