Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rus RİA haber ajansına verdiği röportajda, Libya ve Suriye kriziyle Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına ilişkin konularda değerlendirmelerde bulundu.
Libya konusunda Berlin’de yapılacak bakanlar seviyesindeki toplantının tam tarihinin organizasyonu yapan Almanya tarafından belirleneceğini aktaran Çavuşoğlu, yapılması fikrini destekledikleri bu toplantının şubatın ilk haftasında olabileceğini söyledi.
Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletlerin (BM) Libya’ya silah ambargosu ve yaptırım kararı olduğunu anımsatarak, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2259 sayılı kararı, Libya’da istikrar için tüm üye ülkelerin diğer aktörlerle, yani Hafter ile bağlantılarını kesmeleri, Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ve (Başbakan) Fayiz es-Serrac’ı desteklemeye çağırıyor. Ama en önemli konu ve kriter, çatışmaların durması ve ateşkestir. Herkes ateşkese uyduğu sürece, Libya veya diğer ülkelere yönelik yaptırımları konuşmayacağız, siyasi sürece ve bu sürecin hızlandırılmasına odaklanacağız.” ifadelerini kullandı.
“Libyalılar birlikte çalışmalıdır”
Türkiye’nin Libya’daki askeri birliklerine yönelik de açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, bu ülkedeki askerlerin sayısını artırmayacaklarını bildirdi.
Çavuşoğlu, “(Libya’da) ateşkese uyulduğu sürece şimdilik hiç kimsenin askeri danışman, birlik veya başka ülkelerden paralı asker göndermeyeceği, hiçbir şekilde daha fazla ilave personel sağlanmayacağı konusunda anlaştık. Herkes taahhütte bulundu.” diye konuştu.
Libya konusunda Cenevre’de yapılacak 5+5 formatındaki askeri komite toplantısının ateşkes için önemli olacağına işaret eden Çavuşoğlu, bu toplantının ateşkesin desteklenmesi ve iki taraf arasında temas hattının belirlenmesinde önemli rol oynayacağını vurguladı.
Çavuşoğlu, Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter ve Libya UMH Başbakanı Fayiz es-Serrac arasında güveni güçlendirmek için genel olarak bu toplantının önemli olacağına da dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“İlk görüşme elbette önemli, bu girişimi biz destekledik. Umarım bu işe yarar. Libyalılar birlikte çalışmalıdır, farklı odalarda farklı binalarda olmamalılar. Onlar bir araya gelmeli, kalıcı bir barış, ateşkes ve kalıcı siyasi çözüm için birlikte çalışmalıdırlar.”
“Anayasal düzenlemeleri kendilerinin yapmalarına izin vermeliyiz”
Libya’daki süreci, Suriye meselesiyle ilgili Astana süreci gibi organize etmeye başladıklarını da aktaran Çavuşoğlu, hem İstanbul hem de Moskova’da Türkiye ve Rusya’nın katılımıyla Libya kriziyle ilgili toplantılar yapıldığını belirtti.
Cenevre’de yapılacak Libya konusundaki askeri komite toplantısında, tarafların kendi aralarında görüşmelerini tercih ettiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, gelecekte yardım veya aracıya ihtiyaç duyulursa BM’nin bu görüşmelere aktif olarak katılması gerektiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, BM’nin de ihtiyaç duyması halinde, Türkiye ve Rusya gibi aktörlerin yardıma hazır olduğuna işaret ederek, örnek olarak Türkiye ile Rusya’nın Suriye meselesinde anayasa komitesi kurulmasına yardımcı olduğunu hatırlattı.
Suriye Anayasa Komitesinin ikinci toplantısının, rejimin öne sürdüğü şartlar yüzünden çok umut verici gerçekleşmese de bu komitenin fonksiyonunu sürdürdüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, “Komite varlığını sürdürdüğü için Suriyelilerin anayasa üzerinde çalışmalarına ve kendi ülkeleri için anayasal düzenlemeleri kendilerinin yapmalarına izin vermeliyiz. Eğer bizden veya uluslararası toplumdan herhangi bir uzman görüşüne ihtiyaç duyarlarsa, bunu sağlayabiliriz.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye bu yaptırımlara uymayacak”
Çavuşoğlu, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına yönelik faaliyetleri nedeniyle Avrupa Birliğinin (AB) yaptırım adımlarıyla ilgili olarak da değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Çavuşoğlu, Rusya’ya yönelik de AB’nin yaptırım kararı olmasına rağmen pek çok üye ülkenin bu kararlara uymadığını anımsattı.
AB’ye üyelik müzakereleri yapan ülke olarak Türkiye’nin en başından beri bu yöndeki yaptırımlara karşı olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Türkiye bu yaptırımlara uymayacak. Çünkü aday ülkelerden ve görüşme yapan ülkelerden de yaptırım açıklamalarına veya AB’nin kararına uymaları bekleniyor. AB, gerçekten dengeli ve tarafsız rol oynamalıdır. AB dayanışmadan ötürü üye devletlere destek vermelidir.” yorumunda bulundu.
AA