Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Azerbaycan Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu.
Çavuşoğlu’nun açıklamalarından satır başları:
“Biz kardeş Azerbaycan’ın sınır ve toprak bütünlüğü çerçevesinde bu sorunun çözümünden yanıyız. Ama AGİT üçlüsünün de bunun için çaba sarf etmeleri gerekiyor. Bu sorunun barışçıl yolla çözülmesi için uluslararası toplumun samimi gayreti gerekiyor. Sorunun diplomasiyle çözülmesini istiyoruz ancak kardeş Azerbaycan hangi yolu tercih ederse biz onların yanında yer alacağız.
Yapacağımız çok iş, ulaşacağımız çok menzil var. O nedenle çok çalışacağız.
Kovid dünyada her şeyi değiştirdi. İnsanların seyahatlerini de kısıtladı. AB maalesef Türkiye’yi güvenli ülke listesine almadı. Almanya’daki vatandaşlarımız ve Alman vatandaşları Türkiye’ye gelmek için taleplerini ilettiler. Biz de çaba sarf ettik. Avrupa içinde Malta gibi, Polonya gibi, İngiltere gibi, İsviçre gibi bazı ülkeler bu kısıtlamaları kaldırdı. Ama AB’nin kararı ortadayken Almanya bazı turizm bölgelerine kısıtlamayı kaldırdı.
Tabi karayoluyla gelen vatandaşlarımız da var. Dönüşte 14 günlük karantinaya girmeleri yerine test yapmanın vatandaşlarımız için daha iyi olacağını düşündük. Bu testlerde Türk, Alman ayrımı yapılmıyor. Biz vatandaşlarımız rahat etsin diye Almanların bu talebine onay verdik.
Biz Türkiye’ye vatandaşlarımızın gelebilmesi için Almanların bu talebine olumlu cevap verdik. Almanya’nın kendi iç politikasına doğrudan müdahale edemeyiz. Burada bir işbirliğine gitmemiz gerekiyordu. Geçici aksaklıklar olabilir ama sorunları gideriyoruz.
Doğu Akdeniz’de iyi niyet göstergesi olarak, özellikle Merkel’in ricasıyla, geçici bazı jestler yaptık. Bu süreçte de Almanya ve AB diyalog için çaba sarf ediyordu. Biz bu jesti yaparız ama Yunanistan’dan olumsuz adım gelir demiştik. Dediğimiz de çıktı. Biz de bunun üzerine gemilerimizi yeniden yolladık. Burada kararlılığımız tamdır. Doğu Akdeniz’de ve Kıbrıs’ta hem Türkiye’nin hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını sonuna kadar savunacağız. Geldiğimiz noktada kimse bize iyi niyet göstermediniz diyemez. Dolayısıyla suçlayacaklarsa Yunanistan’ı suçlasınlar.”