Dünyayı canlı bomba eylemleriyle kana bulayan terör örgütlerinin ilham kaynağı, Haşhaşiler tarikatının kurucusu Hasan Sabbah olarak biliniyor. Alamut Kalesi’nde uyuşturucu verdikten sonra ‘cennet’ vaadiyle kandırdığı fedailerine 1092 yılında Nizamülmülk’ü katlettiren Hasan Sabbah, “Ölmeyi göze alarak öldürmeye giden katillerin azmettiricisi” olarak tarihe geçti. Dünyanın birçok yerinde düzenlenen hain saldırılarda zaman içinde yöntemler değişse de masumların kaderi değişmedi.

19 YILDA 22 SALDIRI 

Son yıllarda canlı bomba saldırılarının hedefi olan Türkiye’de de hafızalardan kolay kolay silinmeyecek kanlı eylemler gerçekleşti. Son 19 yıldaki 22 saldırıdan ikisinde, bombaların erken patlaması sonucu sadece canlı bombalar ölürken, kalan 20 saldırıda ise 276 sivil, 11 polis ve 8 asker hayatını kaybetti, bin 660’ın üzerinde sivil ile 58 asker ve 51 polis ise yaralandı. 

EN KANLI SALDIRI

Cumhuriyet tarihinin en kanlı saldırısı ise Ankara’daki tren garı önünde gerçekleştirildi. Sıhhiye Meydanı’nda yapılması planlanan barış mitingine katılacak grupların toplandığı gar önünde 2 ayrı patlamada 103 kişi ölürken, 246 kişi yaralandı. Saldırıyı terör örgütü DAEŞ üyesi olduğu belirlenen Yunus Emre Alagöz ile kimliği tespit edilemeyen kişinin gerçekleştirdiği belirlendi.

DİYANET’TEN IŞİD HUTBESİ

Diyanet İşleri Başkanlığı, IŞİD’in kanlı bir terör örgütü olduğunu ve Türkiye, Suriye, Fransa’daki katliamların İslam’la uzaktan yakından ilgisi olmadığını anlatan bir hutbe hazırladı. Türkiye ve Avrupa’daki tüm camilerde dün okunan hutbe, özetle şöyle: “İnsanlığa rahmet olarak gelen bir dinin, bir kitabın, bir peygamberin ve o dine mensup insanların, bu tür terör olayları üzerinden itibarsızlaştırılması, en az işlenen bütün bu vahşetler kadar ağırdır. Aslında Ankara’da, Paris’te, Beyrut’ta, Bağdat’ta, Nijerya’da, hâsılı dünyanın dört bir yanında öldürülen sadece masum insanlar değil, âlemlere rahmet olarak gönderilen İslam’ın yüce değerleridir. Bugün, din kisvesine bürünmüş cinayet şebekeleri, geçmişten günümüze birikmiş öfkeleri, incinmiş onurları, bastırılmış duyguları, yıkılmış hayalleri istismar etmektedir. Onlar bugün, ortalığı yakıp yıkan, topyekûn medeniyetimizi tahrip eden Moğollarla aynı yöntemi kullanmaktadırlar. Vicdan ve insaf medeniyetine kast eden Haçlılarla aynı yolu yürümektedirler.”