Dilerseniz zeytinyağlı yemeğini hazırlayın, dilerseniz çiğ bir şekilde yemeklerin yanında tüketin dilerseniz de haşlayıp suyunu için. Her bir şekilde faydalanacağınız kesin. Pırasaya karşı mesafeli duranların aklını çelecek güzel bilgiler paylaşacağız şimdi.
Soğan ve sarımsak ile yakın akraba olan pırasa, içerdiği yüksek antioksidan sayesinde kansere karşı doğal bir koruyucu. Özellikle kolon ve prostat kanserine karşı koruyucu bir sebze…
İçinde bol miktarda bulunan kaempferol isimli bileşen; damar astarlarını, tahribata yol açan faktörlere karşı korur ve damarları rahatlatır. Bu sayede yüksek tansiyona da çare olur. Pırasada bulunan K vitamini ise kemik sağlığı korunur, damar sertleşmesinin önüne geçer.
A, C, B6 ve K vitamini içerir. Bu sayede çeşitli kronik rahatsızlıklara karşı koruma sağlar.
Lutein ve zeaxanthin bileşenleri, göz hücrelerini strese karşı korur. Katarakt riskini en aza indirir.
Yaşlanmayı geciktirici etkisi vardır.
Güçlü bir demir kaynağıdır. Bu sayede anemi hastalığına karşı kalkan olur.
Eğer sindirim problemleri yaşıyorsanız sağlığınız için çok fazla tüketmemeye özen göstermelisiniz çünkü gaz yapıcı etkisi vardır. Yemek istediğinizde çok iyi pişirmeniz gerekir, çiğ halde tüketmemelisiniz.
Kalorisi düşüktür. Bir sap pırasa yaklaşık olarak 50 kaloridir. Bu yüzden diyet yemeklerinin vazgeçilmezidir.
Pırasayı sevmiyorsanız tüketmeye çiğ halde başlayabilirsiniz. Salatalara soğan yerine doğrayarak yemeye başlayabilirsiniz.