Röportaj: Murat GÜNAY
Kentte yeni bir yıldız parlıyor
Dünya çapında 4950 otele sahip Fransız Accor Şirketler Grubu’nun güçlü markalarından Mercure Hotels’in Bursa’daki oteli oldukça etkileyici bir tasarımla ve birçok farklı konsept ile hizmet vermeye başladı. Otelde odalar doldukça kente getirdiği yeni anlayış farkediliyor. Bursa’nın ‘mutena semti’ Çekirge’de kurulan otel mimari anlamda etkileyici bir yapıya sahip.
Bursa’nın ilk ‘multi concept’ oteli
İçinde bulunan ilgi çekici birimler ile dikkat toplayan Mercure Hotel Bursa, kentin ilk ve tek ‘multi concept’ oteli sloganıyla misafirlerini ağırlıyor. Öncelikle bir iş oteli olarak planlanan tesiste termal kaynak sularının nimetlerinden faydalanmak mümkün. Yaşasın Hayat Bursa’da Spa, Türk Hamamı, Fitness, Masaj salonlarının yanı sıra cilt bakımı hizmetleri de eşsiz.
İpekyolu’nda ayrıcalıklı bir mola
Yemek kültürü konusundaki girişimleriyle göz dolduran Mercure Hotel Bursa, birbirinden güzel 6 yeme-içme bölümünde Bursa’ya değer katıyor. Gerçek İtalyan restoranı Da Vittorio Ristorante İtaliano, Hanedan Restaurant ve Panoramik Bursa ve Uludağ manzaralı Olympos Bar ile Mercure Hotel Bursa kentin yeni buluşma merkezi olmaya aday.
* Sayın Ferda Kutsal, Mercure Hotel’in Bursa’da birçok ilki gerçekleştireceği konuşuluyor. Kamuoyunu bilgilendirmek adına bu otelin Bursa’ya neler katacağını anlatabilir misiniz?
Her şeyden önce Bursa’da birçok değerli turizm yatırımları ve otel işletmeleri var. Biz Accor Grubu’na ait Mercure Hotels ile yola çıktık. Bu grubun kendine özgü bir felsefesi var. Dünyada 4950 otele sahip büyük bir şirket. Gittiği ülkenin ve şehrin kültür yapısını önemseyen, konseptini geliştiren bir yapısı var. Yani biz burayı sadece konaklama hizmeti veren ya da bir yemek fabrikası gibi çalışan bir işletme olarak düşünemeyiz. Bursa ile özdeşleşen bir ‘yaşam merkezi’ haline getirmeye çalışıyoruz burayı. Yeni açılan bir otel olarak bundan sonra yapacağımız iş, Bursa halkı ve kültürü ile doğru bağı kurmak olacaktır. Burada birçok medeniyetin mirası var, bunun bilincindeyiz. Bu kültür ile özdeşleşmek ve aktiviteler yapmak bize mutluluk verecek. Mercure Hotel Bursa’da konaklayan misafirlerimizin hoş anılarla buradan ayrılmalarını sağlayabilirsek ne mutlu bize.
* Otelcilik her yerde aynı ama siz ne şekilde farklılaşmayı düşünüyorsunuz?
Sözünü ettiğiniz tanımlama doğru ve biz farklılaşmayı, sloganımızda olduğu gibi “multi concept” bir işletme kurarak sağlayacağız. Zaten tesisimizi de bu mantıkla oluşturduk. Değişik ürünlerin sunulduğu, misafirlerin uzun süre konfor içinde zaman geçirebilecekleri bir atmosfer ürettik.
YEMEK KÜLTÜRÜNE ÖNEMLİ KATKI
* İddialı olduğunuz bir konsepte daha sahipsiniz. Da Vittorio Ristorante İtaliano Bursa için bir ilki gerçekleştirecek gibi görünüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Meslek hayatım boyunca iddialı olmaktan çekinmedim. Gerçekten elinizdeki malzeme iyiyse iddialı olmamanız için bir neden yok. Uzunca süre Türkiye’nin en iyi restoranlarında şeflik yapan Vittorio Sindoni dünya çapında tanınan bir gurmedir. Otelimiz içinde açtığı “Da Vittorio Ristorante İtaliano” gerçek bir İtalyan restoranı konseptiyle çalışıyor. Bursa’da böyle özgün bir İtalyan restoranı yok, hatta İstanbul’daki bazı iyi İtalyan restoranlarıyla yarışabilecek seviyededir. Çekici İtalyan yemekleri ve şaraplarıyla birçok Bursalıyı otelimize çekeceğinden eminim. Üst kalitede bir restoran olduğunu iddia edebilirim çünkü şefin kendisi İstanbul’u ve Türkiye’yi bildiği için yani damak tadımızı bildiği için, “hangi İtalyan yemekleri bize uyar, hangileri uymaz” gibi konuları çözümlemiş ve çok sempatik ve sıcak kişiliği olan bir beyefendidir. O yüzden Bursa’da ilginç bir ambiyans yaratacaktır. Bu restoran da bizi farklılaştıran esprilerden biridir.
* Bu iddialı restoranın yanı sıra Türk yemeklerinin sunulduğu başka restoranlar da var mı?
Evet, bu konuda da yine Türkiye’nin saygın ustalarından Başaşçımız Ahmet Arslan Beyefendi devreye giriyor. Hanedan Restaurant adını verdiğimiz yeme-içme bölümünde geleneksel yemeklerimizi ve yine özel bölge mutfaklarını sunuyoruz. Bu restoranımızda aynı zamanda dünyanın en ünlü mutfaklarından yemekler görmek de mümkün olacak.
* Bu sektöre 44 senesini vermiş bir turizmci olarak yatırımcının motivasyonunu nasıl tanımlıyorunuz? Neden Bursa’ya yatırım yapmak mantıklıdır sizce?
Hem yöresel zenginlikler anlamında hem de endüstriyle anlamda Bursa oldukça önemli bir kent. İstanbul’a çok yakın ve Anadolu’ya ve Ege’ye açılan bir köprü konumunda. Çok değerli bir coğrafyada bulunuyoruz. Yatırımcımızın kent ile kurduğu kültürel, ekonomik, sportif ve ailesel bağları sayesinde Bursa bizler için çok avantajlı bir kent olarak önplana çıkıyor. Bu sebeplerden üst kalitede bir otel çıkardık ortaya. Bütün bunların ötesinde Bursa turistik anlamda birçok milletten insanı kendisine çeken bir şehir. Böyle olunca ciddi bir potansiyelin değerlendirilebilmesi için Bursa’da yatırım yapmak mantıklıdır diyebiliriz. Biz de kendimizi her açıdan geliştirmek için sürekli çalışıyoruz. Bir yere gelmek elbette önemlidir ancak orada kalabilmek ve daha da ileriye gitmek daha önemlidir. O yüzden önce burada bir konaklama birimimiz var ama bu yatırımı sadece konaklama amacıyla işletmemek gerekir. Burası bir yaşam merkezi bence. Konaklaması, yiyecek-içecek grubu, nitelikli sağlık hizmetleriyle Bursa için yeni bir soluk olacağını söyleyebilirim ve ümit ediyorum ki Bursalılar da buraya çok ilgi gösterecekler. İnsanların inşallah burada düğünlerini yapabilecekleri, hep birlikte sünnet düğünlerini yapabileceğimiz, o insanların torunlarını ağırlayabileceğimiz uzun soluklu kentle iç içe geçmiş bir yaşam merkezini kentimize armağan ettiğimizi düşünüyorum.
“TÜRKİYE’NİN UZUN SOLUKLU TURİZM MASTER PLANLARINA İHTİYACI VAR!”
* Ortadoğulu turist misafirlerinizi ağırlıyor musunuz? Hangi ülkelerden müşterileriniz oluyor?
Hemen hemen her milletten ve coğrafyadan müşterimiz oluyor. Şu anda Ortadoğulu misafirlerimizi ağırlıyoruz ve yaz boyunca ziyaretçi sayısının artacağından eminim. Bunu da büyük bir mutlulukla yapıyoruz. Ancak şunu söylemek isterim ki özellikle bir müşteri grubuna bel bağlamak doğru değildir. Yurtiçi ve yurtdışı görevlerde çalışmış bir Türk turizmci olarak, Bursa gibi özelliklere sahip, ekonomilk anlamda çekici, sportif anlamda adı Avrupa’da duyulmuş bir kentin kendini tek bir pazara mahkûm etmesini doğru bulmuyorum. Antalya örneğini hatırlayacak olursak, nasıl sıkıntılar çekildiğini de hatırlarız. Ki Antalya bölgesi dünyada tatil yöresi anlamında hep ilk 10 destinasyon sıralamasında yer bulan bir bölgedir. Geçen yıl Rus turistlerin gelmemesi kenti ciddi bir sıkıntıya sokmuştu ama şükür ki bu yıl bu sıkıntı atlatıldı. Bu örnek ışığında birden fazla pazara açık olmamız gerektiğini düşünüyorum. Turizmimizi çeşitlendirmemiz gerekiyor, hem ülke pazarları bazında hem de konseptler bazında. Türkiye topraklarında 9 antik kültür barınmış ve bu topraklara bugün turist olarak gelen yabancılar ne şehirleri tanıyor ne de insanımızla iletişim kuruyor. Bu özelliğimiz ile dünyada tek ülkeyiz. Sadece alışveriş anlamında söylemiyorum, kültürler de birbiriyle kaynaşmıyor, yabancılar Türk insanını tanımıyor, tanıyamıyor. Çünkü ‘her şey dahil otel’ den çıkmıyorlar. Muhteşem bir mirasa sahibiz ama biz bunu değerlendiremiyoruz.
* Gelelim sizin deneyimlerinize. Ferda Kutsal turizm dünyasına nasıl girdi?
Ben Ankara’da doğdum ama sonra hemen İstanbul’a geçtik. İlkokul ve ortaokulu Almanya’da tamamladım ve İstanbul’a geri dönüp turizm otelcilik okuluna girdim. Mezuniyetten sonra Spor Akademisi’nde okudum. Bu arada profesyonel anlamda basketbol oynadım ama işlerin yoğunlaşması ile sporu ne yazık ki bırakmak durumunda kaldım. 1982 yılından itibaren turizm sektöründe çalışmaya başladım. Bugüne dek gerek acentecilik olsun gerekse de otelcilik olsun sürekli turizm sektörünün içinde çalıştım. Avusturya, Kazakistan gibi ülkelerde oteller açtım ve yönettim. Bursa’nın yapısı çok güzel, hem coğrafi anlamda hem de tarihi anlamda birçok farklı renge sahip bu kenti her zaman çok sevdim. Şimdi de Mercure Hotel Bursa sayesinde Bursalılara global bir marka ile üstün kaliteli bir hizmet sunacağız. Söyleşimizi okuyan herkesi Bursa’nın ilk ve tek “multi concept” oteline davet ediyorum.
‘OTELLER YASAYAN VARLIKLAR GİBİDİR’
* Çekirge semti çok sevilen ve birçok ünlü sanatçıyı, işadamını çıkarmış bir bölgedir ama aynı zamanda sıcaksu ve termal banyolarıyla ünlü bir semttir. Mercure Hotel Bursa bu nimetten yararlanacak mı?
Türkiye’de ulusal-uluslararası zincirler arasında ve Bursa’daki 5 yıldızlı oteller arasında kendi termal su kaynağına sahip tek oteliz. Çekirge’nin getirdiği o ‘mutena semt’ özelliğiyle beraber şifalı su kaynağı büyük bir nimettir. Bu noktada Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin de katkılarını unutmamak gerekir. Uludağ’a çıkış yolu üzerinde bulunmamız ziyaretçiler için büyük bir avantajdır. Mercure Hotel Bursa’da konaklayıp, günübirlik kayak keyfi için Uludağ’a çıkan misafirlerimiz aynı zamanda termal havuz keyfini bizde yapabilirler. Çünkü Uludağ’da böyle bir imkân yok. Bilhassa kışın da rağbet göreceğimizi düşünüyorum. Termal havuz, spa ve Türk hamamı gibi imkânları tek çatı altında toplayıp bizi tercih edenlere mutlu zamanlar sunmak istiyoruz.
* Accor grubu dünya çapında büyük şirketleri olan bir grup. Bunun faydaları oldu mu size?
Accor, dünyada her zaman ilk üçe giren, dünya çapında 4950 oteli olan, çok yaygın, Fransız menşeili, çeşitli kültürlerde yaygınlaşmış bir gruptur. Mercure markası altında, dünyadaki otelcilik standartları açısından bizlere büyük faydası var. Satış pazarlama açısından bizim onlara faydamız olduğu gibi onların da bize faydaları var çünkü Türkiye’de 29 otelleri bulunuyor ve her geçen gün gelişmekteler. Bize Accor’dan söylenen de, şu anda Türkiye’deki yatırımlar açısından bakıldığında en üst sıralarda bir yatırım olduğumuzdur.
* Kentimizde birçok yabancı şirket var ve bu şirketlerin yabancı misafirleri oluyor. Bu misafirler Mercure Hotel Bursa’yı tercih ederler mi sizce?
Accor ile yola çıkmamızın nedenlerinden biri de bu durumdur. Global anlamda otelcilik konusunda bilgi sahibi oldukları için onların “know how” birikimini buraya uyarladık. Tahmin ediyorum yabancı şirketlerin misafirleri bizim otelimize geldiklerinde kendilerini iyi hissedeceklerdir çünkü zaten dünyanın birçok noktasındaki konaklamaları sayesinde bizim kalitemize aşina olacaklardır.
* Otel açılışı yapmak, 24 saat bu konaklama tesisini yaşamak nasıl bir duygu?
Otelinize âşık olmanız gerekiyor, yaptığınız işe bağlı olmanız gerekiyor. Bugüne dek yurtiçi ve yurtdışında 6 otel açılışında bizzat farklı yöneticilik kademelerinde çalıştım. Hepsi dev markalardı ve bana çok önemli deneyimler kazandırdılar. Bu deneyimlerden çıkardığım en önemli dersler; ekip çalışmasını doğru yapabilmek ve nasıl zorluklarla karşılaşırsanız karşılaşın temel felsefe işinizi çok sevmektir. Otellerin gecesi ayrı bir renk ve gündüzü de apayrı bir renktir.
MULTI CONCEPT KAVRAMI
* Bu “multi konsept” kavramını biraz daha açarak anlatır mısınız?
Farklı ürünler var, öncelikle son derece iyi bir zevkle döşenmiş 136 odamız var. Günümüz otelciliğinin olması gereken bütün standartlarına haiz ve bu standartların da üzerine çıkmayı başaran bir felsefe oluşturduk. Altı (6) farklı yiyecek-içecek ünitemiz bulunuyor. Lobby Lounge, Da Vittorio Ristorante Italiano, asma katımızda bulunan Hanedan Restaurant, A la carté Retaurant, Venüs Gece Kulübümüz ve terasımızda bulunan Olympos Bar var. Yani Mercure Hotel Bursa güçlü bir yeme-içme kültürüyle geldi Bursa’ya.
* Başka ne gibi bölümler bulunuyor?
Birden fazla konsept esprisinin içine “Yaşasın Hayat / Bursa” sağlıklı yaşam merkezini katmalıyız, çünkü bu konsept kent için de yepyenidir. Bu merkezin hizmetlerinden herkes faydalanabilir. Tam vücut masajı, organik ürünlerin kullanıldığı cilt terapileri, sıkılaşmak ve forma girmek isteyen herkes için fitness ve yoga çalışmaları için otelimize gelmek yeterli. 10 masaj odası, saunalar, termal havuz ve Türk hamamı gibi ayrıcalıklarımız var. Kültürümüzün karakteristik özelliklerini misafirlerine sunan Mercure Hotel Bursa Spa’da özel bakımlar sayesinde günlük yaşamın stresli atmosferine hazırlanmak mümkün.
* Asıl tanımlama nedir? Mercure Hotel Bursa bir iş oteli mi?
Evet aslında bir iş oteli diyebiliriz ancak içinde bulunan özellikleri ve çevresindeki coğrafi zenginlikleri de hesaba katarsak aynı zamanda güzel bir aile tatili oteli olarak da tanımlanabilir. Yani Uludağ kayak turizmine olan yakınlığımız, şifalı kaynak suyuna erişmimiz ve Mudanya-Trilye sahil tatili hattına olan yakınlığımız ile bir dinlence tesisi olarak ifade edebiliriz.