Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Fotoğrafı… Hafta içi günde, saat 11.45’te çekerken hüzünlendik. Altıparmak Caddesi bomboş haliyle terk edilmiş şehir gibiydi.
Oysa…
Bir dönem Atatürk ve Cumhuriyet caddeleriyle birlikte en hareketli yerdi. İnsanların alışveriş yaptığı gece gündüz ticaret bölgesiydi. Sinemaları ve sosyal mekanları hep doluydu.
İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi bu hareketlilikte en büyük paya sahipti. Öğrenci kentin ve toplumun içindeydi.
Ne yazık ki…
Merkezindeki cazibe alanlarını yaymak isterken, kent merkezi bomboş kaldı.
İşte…
O merkezi yeniden canlandırmak için öneri, Bursa için dertlenen ve düşünce üreten Feridun Tetik’ten geldi.
21 Ekim’de aktardığımız önerisinde Tetik önce Bursa’nın 3 üniversitesinin kent dışında yerleşkeleri olduğuna dikkat çekip, Eskişehir örneğini anımsatıyor ve Osmangazi’ye Şehir Üniversitesi öneriyordu.
Aralarında…
Eski Akademi binasının da yer aldığı tarihi ve sembol yapıların fakülte binaları olarak kullanılması önerisi önemliydi.
Bu öneriye…
Bursa için dertlenen başka bir isim Kenan Yetişen’den destek geldi. O da, Eskişehir’in kent içindeki 2 üniversitesiyle 24 saat yaşayan kent olduğuna dikkat çekiyor.
Söylediği şu:
“Üniversiteler için kent dışında büyük yerleşkeler yapılıyor. Buralarda öğretim gören öğrenci sayısı 80-100 binleri bulurken, akademik personel ve görevlilerin sayısı da binleri geçiyor. Öğrenci yurtları ve öğretim üyeleri lojmanlarıyla da yakın semtlerde veya köylerde benzer binalar yükseliyor.”
Bu durumun…
Kentten kopuş ve yerleşkede izole yaşam getirdiğini vurgulayıp şunu söylüyor:
“Medeni ve teknik olarak gelişmiş ülkelerin başarılı insanlarının büyük yerleşkelerde eğitim görenlerden ziyade, kolej tipi ufak ölçekli eğitim kurumlarından çıktığını görüyoruz.”
Bu nedenle de…
Kent merkezini yeniden canlandırmak için, Osmangazi’ye Şehir Üniversitesi önerisini önemsiyor.
İzole yaşam öğrenciye ve akademisyene de zarar
Kenan Yetişen… Kent dışında yerleşkelere hapsolan üniversite yaşamının kentle bütünleşmesi gerektiğini savunurken önemli şuna dikkat çekiyor:
“Bu kültürlü grubun kent dışında kendileri gibi olanlarla yaşayacağı izole mekanlar oluşuyor.”
Gözlemi şu:
“Lojmanda yaşayan yönetici ve akademik personelin bu yaşantılarının kendilerine de, etraflarına da bir şey katamadığını Kütahya ve Bursa örneklerinde görüyoruz.”
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…
Stad gitti hersey bitti
Üniversite haytımın yarısının geçtiği bir tarihi mekan ve şehrimin gece-gündüz capcanlı olduğu caddesi için naçizane düşüncelerim:
1-Üniversite öğrencisi bölgeyi canlandırmada rol alır amma o öğrencinin de barınacağı yer şehrin başka bir ucu olmamalıdır.
2-Merkezdeki üniversite öğrencileri için çevre semt-mahallelerinde makul kiralarla öğrencilere barınma imkanı sunulmalıdır.
3-Altıparmak,Çırpan,Ahmetpaşa,HocaHasan,İntizam ,Aktar Hüsam,Şahabetdinpaşa ile Selimiye mahallelerinin tarihi dokuları korunarak acilen kentsel dönüşümü yapılmalıdıııır.
4-Atatürk stadyumu,Kültürpark rehabilite edilerek öğrencilerin ve çevre semt sakinlerinin ailecek spor,ferahlama alanı olarak tekrar düzenlenmesi lazım.
Suriyelilerden herkes uzak durmak için olabilirmi acaba