Mehmet Tura, 22 Ekim’de yaptırdığı Kovid-19 testinin pozitif çıkmasının ardından İnegöl ilçesindeki özel bir hastanede tedavi altına alındı.
Burada durumu kötüye giden Tura, yoğun bakım ünitesinde entübe edildi.
Sabah saatlerinde durumu kötüleşen Mehmet Tura, yaşamını yitirdi.
Tura’nın cenazesi, Bursa’nın İznik ilçesinde bugün toprağa verilecek.
Türkiye Güreş Federasyonundan “Pele Mehmet” için taziye mesajı
Türkiye Güreş Federasyonu, Bursa’nın İnegöl ilçesinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle hayatını kaybeden “Pele Mehmet” lakaplı başcazgır Mehmet Tura için taziye mesajı yayımladı.
Federasyondan yapılan açıklamada, “Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin yaşayan efsanesi, başcazgır ‘Pele Mehmet’ lakabıyla tanınan Mehmet Tura, Kovid-19 hastalığına yenik düşerek hayatını kaybetti. Pele Mehmet’e Allah’tan rahmet, ailesi, sevenleri ve tüm güreş ailesine başsağlığı dileriz. Acımız çok büyük.” denildi.
Mehmet Tura’nın cenazesinin, Bursa’nın İznik ilçesinde bugün toprağa verileceği bildirildi.
Balaban: “Büyük bir ustaydı”
Başpehlivan İsmail Balaban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşadığı üzüntüyü dile getirdi.
Pele Mehmet’in güreş camiasının önemli isimlerinden olduğunu ifade eden Balaban, “Yağlı güreşe yıllarını vermiş, manileriyle ve sesiyle herkesin aklında yer etmiş büyük bir ustaydı. Yeri doldurulamayacak bir isim. Bu haber tüm camiamızı derinden sarstı. Güreş camiamızın başı sağ olsun, mekanı cennet olsun.” diye konuştu.
Başpehlivan Recep Kara ise “Güreş camiasının büyük kaybı.” diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
Tura’nın çok sevilen bir isim olduğunu belirten Kara, “Yeni öğrendik ve çok üzüldük. Yaklaşık 25 senedir tanırım. Çok maçlarımızda salavatladı bizi. Camiamızda herkes severdi. Diksiyonuyla, kişiliğiyle er meydanında iz bıraktı. Allah mekanını cennet eylesin” şeklinde konuştu.
Başpehlivanlardan Orhan Okullu da yıllarca Pele Mehmet’in manileriyle güreş tuttuğunu ve vefatından dolayı çok üzgün olduğunu belirtti.
Futbolcu Pele’ye benzetilip, “Pele” lakabını aldı
Mehmet Tura, geçmiş yıllarda AA muhabirine verdiği röportajında, dedesinin de pehlivan olduğunu, nesiller boyu yağlı güreşlerle yakından ilgilendiklerini söylemişti.
Yağlı güreşin soydan geldiğini, kendisinin de yağlı güreş sevdalısı olarak yarım asırdır cazgırlık yaptığını ifade eden Tura, “Oğlum cazgır Bülent Tura. Ona da ‘Pele Bülent’ diyorlar. Benim namım da ‘Pele Mehmet’ bilindiği üzere. Bir de torunum var, o da cazgır ‘Pele Levent’. Ona da öğrettik mesleği. Dededen toruna cazgırlık devam ediyor. Oğlumla Kırkpınar’da birlikte cazgırlık yapıyoruz. Gençliğimde futbol oynuyordum. O zamanlar Brezilyalı Pele vardı, çok meşhurdu. Ben de ince, uzun boylu ve esmerim. Futbol oynamamı Pele’ye benzettiler. Pele gibi oynuyor dediler. O gün bugündür ‘Pele’ diye lakabımız var.” diye konuşmuştu.
Futbolda para kazanamadığını, bunun için yağlı güreşlere yöneldiğini dile getiren Tura, şunları kaydetmişti:
“Amatördük, para yok tabii. Yeşil sahalardan güreş sahalarına cazgır olarak geçiş yaptık. Cazgırlığa devam ediyorum. Cazgırlık da güreş alemindeki usta çırak ilişkisinin devamı gibidir. Adet, gelenek ve görenek olur. Çok iyi cazgır arkadaşlarımız var, iyi cazgırlar yetişiyor. İnşallah o iyi cazgırları da halkımız seyredecek, dinleyecek.”
AA