Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin kendi otomobiline ve markasına sahip olması süreci içine girdiğini söyledi.
Bursa’nın sektördeki yeri dolayısıyla “otomotivin kalbi” konumunda olduğunu hatırlatan Burkay, Otomotiv Test Merkezi’nin Bursa’da yapıldığını, bütün bunların kentteki otomotiv sektörünü doğal kümelenmeye soktuğunu vurguladı.
BTSO olarak kompozit malzemelerde ve yazılım alanında ciddi bir oluşum içine girdiklerini aktaran Burkay, bütün bunların yeni dönemde otomotiv sektörünün ihtiyacı olan tüm komponentleri ve yazılımla ilgili ihtiyaçları kapsayan, tamamlayan unsurlar olduğuna dikkati çekti.
Burkay, otomotiv sektöründe Bursa’nın merkez konumuna geldiğine değinerek, “BTSO olarak bu süreçte üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz. Bu anlamda elini taşın altına koyan konsorsiyum ortaklarına özellikle yatırımla ilgili ciddi altyapıyı sağlayacak bir destek vermemiz gerekiyor. Bursa hem yetişmiş insan kaynağı hem coğrafik özelliği hem de lojistik avantajlarıyla gerçekten böyle bir yatırım için biçilmiş bir kaftan.” dedi.
TEKNOSAB avantajı
Bursa’nın otomotivde köklü bir geçmişe sahip olduğunu belirten Burkay, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin otomobilinin üretimi, Bursa’nın merkezinde olduğu Marmara Havzası’nda gerçekleşecek diye düşünüyorum. BTSO olarak Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi (TEKNOSAB) Projemiz var. Projenin gerçekleştirileceği bölge hem raylı sistemlere, hem otobana hem de limanlara olan bağlantılarıyla gerçekten otomotiv sektöründe ciddi rekabet avantajı sağlayan lojistik desteği de bu yatırıma sağlamış olacak diye düşünüyorum. Bu dönemde hem ana yüklenici firmaların hem de yer alacak olan yan sanayimize verilecek destekler konusunda toplantılar yapıyoruz. İnşallah çok kısa sürede de bunu hayata geçireceğiz.”
“Türkiye yeni teknolojiyi en hızlı yakalayan ülkelerden biri olacak”
Burkay, bütün teknolojilerde “Zero Point” diye adlandırılan bir sıfır noktasının bulunduğunu, otomotiv sektöründe de özellikle konvansiyonel teknolojiden yeni nesil teknolojiye geçişin yaşandığını aktardı.
Otomotivde şu anda hibritten akü teknolojisine ve elektrikli otomotive kadar birçok teknolojinin tartışıldığını aktaran Burkay, şunları kaydetti:
“Şu anda mevcut dünyadaki gelişmiş otomotiv sektörüyle konvansiyonel teknolojide rekabetimiz çok mümkün değildi. Onların çok ciddi açmış oldukları mesafe söz konusu fakat sıfır noktası dediğimiz bu yeni teknolojiye geçişte Türkiye gerçekten doğru pozisyon alırsa, doğru oyuncularla doğru proje üretirse bu sıfır noktasında yeni teknolojiyi en hızlı yakalayan ülkelerden biri olacak çünkü bu alanda Türkiye’nin çok ciddi bir altyapısı, yetişmiş insan kaynağı ve tüketim potansiyeli var.”
Burkay, Türkiye’nin sadece kendi iç pazarıyla değil direkt teması olan üçüncü ülkelerle birlikte en ciddi pazarlardan birini oluşturduğunu dile getirerek, “Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere Ortadoğu’dan Kuzey Afrika’ya ve Doğu Avrupa’ya kadar bu coğrafyada üretim, endüstri ve teknoloji geliştirme anlamında en avantajlı ülkelerden biriyiz. Bugün Avrupa’nın merkezini oluşturan 4-5 ülkenin dışında bu coğrafyada gerçekten bunları başarabilecek bir ikinci ülke çok mümkün değil. O yüzden bunu avantaja dönüştürmemiz lazım.” diye konuştu.