“Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken bilenlerin gözleriyle Kur’an’ı takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi” anlamına gelen mukabeleler, her yaştan vatandaştan ilgi görüyor.
Emir Sultan Cami imam hatibi Şemsettin Çoban yaptığı açıklamada, “mukabele”nin Arapça bir kelime olduğunu ve “karşılıklı okuma” anlamına geldiğini söyledi.
İslam kültüründe mukabele geleneğinin Hazreti Muhammed’den bugüne kadar kesintisiz devam ettiğini aktaran Çoban, “Kur’an-ı Kerim’i bilmemiz lazım. Kur’an-ı Kerim’i Arapçasından okuyacağız ama şüphesiz ki onun mealini de okumamız lazım. Sadece meal okumak da olmaz. Elimize sadece meali alıp okuduğumuz zaman eğer İslami literatüre bir hakimiyetimiz yoksa ciddi anlama sıkıntısı çekebiliriz.” diye konuştu.
Ulu Cami baş imam hatibi Zekeriya Şekerci de ibadethanede günde 10 kez mukabele okunduğunu belirtti.
Okunan mukabeleler hakkında bilgiler veren Şekerci, “Mukabeleler, 30-35 dakikalık bir süre içerisinde okunuyor. Camimizde sabah ezanından sonra bir tane okunur. Öğle namazı sonrası, ikindi namazı önce ve sonrasında mukabele okunuyor. Mukabeleler, hafızlar tarafından okunuyor. Ulu Cami’de 8-10 yerde mukabele okunuyor. Her okunan yerde de takip edeni oluyor.” ifadelerini kullandı.
Yeşil Cami müezzini Recep Uyar da Kur’an-ı Kerim’in Allah’ın kelamı olduğunu vurgulayarak, “Mukabelede amaç Allah’ın rızasını kazanmaktır çünkü Kur’an-ı Kerim Allah kelamıdır. Allah kelamını okumak Rabbimiz ile konuşmaktır. Rabbimizin bizlere emirleri ve yasaklarını öğrenmeye gayret etmektir. Kur’an okumak bir ibadettir. Ramazan ayını, oruçlarımızı, mukabelelerle süslemek ve ramazandan azami derecede istifade etmek amacıyla mukabele okunur.” dedi.