Kaya, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Önce maddi ve manevi perspektifte büyük zorlukların yaşandığı, kısıtlamalarla geçen pandemi dönemi…

Ardından zam yağmurunun hız kesmediği, alım gücünün sürekli eridiği yüksek enflasyonist ekonomi süreci…

Vatandaşın temel ürünlere dahi ulaşmakta güçlük çekmesi, belediyeciliğin de ezberlerini değiştirdi.

Halka doğrudan dokunan, yurttaşın refahını artırmayı önceleyen politikalar üretmek artık her zamankinden daha kıymetli.

Yerel yönetimlerin, pahalılığının tavan yaptığı günlerden geçerken piyasada dengeleyici işlev üstlenmesi de belki hiç olmadığı kadar önemli.

Meslektaşım Mustafa Özdal’la dün Kestel’deydik.

İlk olarak Türkiye’nin en ucuz ekmeğinin üretildiği belediye fırınını ziyaret ettik.

Başkan Önder Tanır’dan çarpıcı bilgiler edindik.

Kestel Belediyesi, son derece hijyenik ve modern koşullarda üretilen 400 gram ekmeği, 23 farklı noktada 1 liradan satıyor!

Günde 6.000 adet üretim yapılıyor.

Kişi başı maksimum 3 adet ekmek alınmasına müsaade ediliyor.

Bursa şöyle dursun, Türkiye’nin hiçbir yerinde daha ucuza ekmek bulunmadığı için sıraya giren herkes de zaten üç adet ekmek satın alıyor.

Her gün iki bin ailenin sofrasına Kestel Belediyesi’nin sağlıklı ve lezzetli ekmeği konuk oluyor.

Bursa’da 200 gram ekmek fırınlarda şu an 3 liraya vatandaşla buluşuyor.

Kısa süre içinde bir zam daha gelmesi bekleniyor.

Kestel Belediyesi’nin 400 gram ekmeği ise 1 lira.

Yani fırından bir adet ekmek alınabilen 3 lirayla belediyenin fırınından eve aslında 6 ekmek götürülebiliyor.

Başkan Önder Tanır, girdi maliyetleri ne kadar artarsa artsın, görev süresi boyunca ekmeği 1 liradan satmaya devam edeceklerini kaydetti.

İsterlerse 6.000 adedin üstünde ekmek üretebileceklerini, ancak fırıncı esnafını da düşünerek sınırlı sayıda üretim yaptıklarını ifade etti.

Başkan Tanır’a catering şirketlerine toplu satış yapıp yapmadıklarını sordum.

“Hayır” yanıtını alınca da hayli mutlu oldum!

Fırındaki yetkililerden, toplu ulaşımın ücretsiz olduğu 65 yaş üzeri bazı vatandaşların, ekmek almak için şehrin en batısındaki üniversite istasyonundan metroya binip, 31 durak mesafe katederek Kestel’e geldiklerini öğrendik.

Yaşlıların hem Bursa turu attığı hem de ekmek ihtiyaçlarını giderdiği bu seyahatten ekmeğin hemen tükendiği Kestel’de yaşayanlar doğal olarak pek memnun değil.

Olay Yazarı Yaman Kaya’nın yazısının tamamı için tıklayın…