BUSKİ Genel Müdürü İsmail Hakkı Çetinavcı, Bursa’nın kayıp kaçak oranını ve yapılan çalışmaları değerlendirdi. Bursa’da kayıp-kaçak oranının bugün itibariyle yüzde 21-22 mertebelerinde olduğunu dile getiren Çetinavcı, “Bu belki sektörün dışında olanlar için çok yüksek bir miktar olarak algılanabilir. Ama Avrupa standartlarında kayıp-kaçak yüzde 15-20 arası normal kabul edilir. Biz şu anda Avrupa standartlarına yaklaşmış durumdayız. Çoğu illerimizde bu seviyenin yüzde 50’lerde olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle bu oranlar merkez üç ilçemizin oranlarıdır. Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer ilçelerimizde şu anda bütün rehabilitasyon çalışmalarını tamamlamış durumdayız. Yıllar öncesinden kalan PVC, asbestli, boruların bunların tamamını değiştirdik. Bunlar, mukavemet değerleri düşük olduğu için kaçaklara sebep oluyordu. Basınca dayanamayarak patlıyor ve yer altına büyük oranda sular sızıyordu. Avrupa Birliği’nin kabul ettiği, Dünya Sağlık Örgütü’nün de kabul ettiği standartlarda borular kullanıyoruz ” diye konuştu.
Bursa’nın iki ana içme suyu kaynağı olduğunu belirten Çetinavcı, “Birincisi Doğancı, ikincisi Nilüfer barajımız. Bu iki barajın Bursa’mıza sağlamış olduğu içme suyu miktarı genel kaynakların içerisinde aşağı yukarı yüzde 85-90 seviyelerindedir. Diğer bu barajların dışındaki içme suyu kaynakları ise Bursa’nın Güney yamaçları ve ya Uludağ’ın kuzey eteklerindeki yerleşimleri besleyen ve yine Uludağ Kuzey eteklerinde yer alan 145 adet pınar kaynağıdır. Bunlarında yıllık ortalama Bursa’ya olan katkısı yaklaşık 15 milyon metreküp su civarındadır. Üçüncü ana kaynak Bursa’nın yer altı suyudur ki Bursa’nın yeraltı suyu aşağı yukarı 400 milyon metreküp civarındadır. Bir yer altı suyu rezervi potansiyeli var. Bunları ancak kurak dönemde barajlardaki su seviyesinin düşmesiyle birlikte başvurduğumuz kaynaklar. Bu üç kaynak ile Bursa bugün günde ortalama mevsimlere göre değişmekle birlikte, 250-260 bin metreküp ile 300 bin metreküp arası içme suyu ve kullanma suyu sarfiyatı yapmaktadır. Bu da yıllık aşağı yukarı 90-100 milyon metreküplere tekabül ediyor” dedi.
Bursa’nın hızla büyüdüğünün altını çizen Çetinavcı, su ihtiyacının da arttığına vurgu yaptı. Sanayi ve nüfusun artmasıyla birlikte suya olan ihtiyaçların yeni alt yapı ihtiyaçlarını gündeme getirdiğini ifade eden Çetinavcı, “1995 yılı öncesi Bursa genelinde toplam boru uzunlu 230 kilometreyken, bugün 8 bin küsur kilometreye ulaştık” ifadelerini kullandı.
2004 yılında çıkan yasa ile Bursa Büyükşehir’in sınırlarının genişlediğini söyleyen Çetinavcı, “Gemlik, Mudanya, Gürsu, Kestel gibi ilçeler de katıldı. Dolayısıyla 2004’ten bu yana merkezde çok iyi noktaya geldik ama bir baktık ki kayıp kaçakta Gemlik yüzde 70 seviyelerinde. Keza Gürsu, Kestel de o durumda. Biz burada merkezde yaptığımız iyileştirme çalışmalarımızı buralarda da yaparak yüzde 30’lara çektik. 2014 yılında çıkan Büyükşehir yasası ile artık bütün şehir olduk. Artık sorumluluk alanımız il 11 bin kilometre kareye ulaştı. 10 yeni ilçemiz de büyükşehre katıldı. Bu İnegöl, Yenişehir Mustafakemalpaşa, Karacabey, Harmancık, Orhangazi, İznik ilçelerine kadar bütün alanların alt yapısından sorumlu olduk. İlçelerde ihalelerimizi tamamlayıp kazmayı vurduktan sonra hedefimiz 2 yıl içinde bitirmek. Kayıp kaçak oranlarının düşürülmesi için rehabilitasyonun yapılması başlandıktan sonra 2 yılda bitiririz. İznik’te bu rehabilitasyon çalışmaları yapılmadan kayıp kaçak oranı yüzde 50’lerdeydi. Şimdi ise bu oranı biz yüzde 25-28 bandına çektik. Hedefimiz yeni katılan ilçelerde de bu orana çekmek” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin en temiz içme suyu havzası
Türkiye’nin en büyük içme suyu havzasının Bursa’da olduğunu işaret eden Çetinavcı, “Doğancı Barajı havzasında üniversiteler ile çalışıyoruz. Doğancı Barajı şu an Türkiye’nin en temiz havzası. Çoğu zaman basında görmüşüzdür, bazı şehirlerde suda arsenik oranları yüksek olduğu, büyük sıkıntı yaşadıklarını biliyoruz. Dolayısıyla bizim bu havzamızda Dünya Sağlık Örgütü’nün kabul ettiği, oranlar oldukça düşük. Bu havza etrafında yapılaşmaya izin vermiyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.