DİLEK ATLI

Eğitimci ve yazar Hanife Yıldız Yağcı’nın Karina Yayınevi’nden çıkan romanı “Kayıp Zaman”, raflarda yerini aldı. Psikolojik roman türünde ve seksenli yıllardan günümüze uzanan bir baba oğul hikâyesini konu alan romanla ilgili uzun araştırma ve okumalar yaptığını belirten Yağcı, kitabını altı yılda tamamladığını söyledi. 

Uludağ Üniversitesi Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı Din Psikolojisi Bölümü’nde yüksek lisansını tamamlayan ve ‘Dini Obsesif Kompulsif Bozukluklar’ konulu teziyle Türkiye’de yapılmış ilk akademik çalışmaya imza atan Yıldız Yağcı, “Yıllar önce Kaplıkaya’da bulunan huzurevine bir ziyarette bulunmuştum. Orada hissettiklerimi eve döndüğümde bir paragraf olarak yazmış ve bırakmıştım. Bu roman, o paragraftan yola çıkarak 6 yılda yazıldı” dedi.

YAS YERİNE YOLA DEVAM…

Romanın düşünsel olarak psikolojiyi, felsefeyi, tasavvufu harmanlayan bir çalışma olduğunu söyleyen Yağcı, “Kitap, Türkiye’nin yakın tarihindeki gelişmelere eleştirel bir biçimde yaklaşmaktadır. Hem birey olurken geçirilen sancılı süreçleri, insanın içinde barındırdığı çelişkileri, insan olmanın sınırlılıklarını, toplumsal süreçlerin insanı sıkıştırdığı dar alanı konu alır, hem de toplum olarak geçirdiğimiz travmatik süreçleri, sosyokültürel açıdan yürütülen var olma çabasını irdeler. Okuyucu bireysel olarak baş karakter Selim’in iyileşmesine tanık olurken, toplumsal olarak

iyileşmemizin ve yaralarımızı sararak yolumuza devam etmemizin ipuçlarını elde eder” diye konuştu. 

Kitabın ana mesajının “Kaybettiklerimizin yasını tutmak değil, edindiğimiz tecrübelerle ve sahip olduklarımızla yola devam etmek” olduğunu sözlerine ekleyen Yağçı, romanla ilgili şunları kaydetti: 

“Selim, babadan yoksunlukla büyümüş birtakım nevrotik rahatsızlıkları olan genç bir adamdır. Doktora teziyle ilgili bir araştırma yapmak üzere gittiği Kaplıkaya Huzurevi’nde tanıştığı yaşlı bir adam ona belirsiz olan ailevi geçmişiyle ilgili birtakım ipuçları verir. Selim, bu ipuçlarının peşine düşer ve bu süreçte önünde merak, sevinç, hüzün, özlem, hayıflanma, öfke, anlama gibi pek çok çelişkili duyguyu bir arada duyarak ilerleyeceği bir yol belirir.”

BURSA MEKANLARI…

Romanda mekan olarak Bursa’nın kullanıldığını belirten yazar, şöyle devam etti:

“Setbaşı başta olmak üzere Yeşil, Emirsultan, Maksem, Tophane, Çekirge gibi tarihi semtler ve bu semtlerin geçmiş, günümüzdeki zamanları romanda yer alıyor. Setbaşı’nda bir konakta geçen ve kurgudaki olayın çözümlenmesinde önemli bir rol oynayan bir mekân da var. Bunun yanı sıra Kapalıçarşı, Kozahan, Tahtakale gibi tarihi çarşılar ana karakterin gözünden tasvir ediliyor. Kitapta ayrıca 50’li, 70’li ve 80’li yılların Bursa’sına ve o yılların sosyal yaşantısına, toplumsal alışkanlıklarına, düşünsel, kültürel ve sanatsal pratiklerine atıflar var.” 

TANPINAR’DAN ETKİLENMİŞ

 

Türk edebiyatının değerli yazarı Ahmet Hamdi Tanpınar’dan çok etkilendiğini dile getiren Yıldız Yağcı, baş karakter Selim’in zaman olgusuyla olan derdine dikkat çektiği “Kayıp Zaman” romanının, Bursa ile ilişkili oluşu ve sürükleyici olay örgüsü bakımından okurların ilgisini çekeceğini ifade etti. Genç yazar, “Romanın Bursalı her yaştan ve kültür düzeyinden okuyucunun ilgisini uyandıracağı kanısındayım” dedi.