Ürünlü mevkisinde çalışmaya başlayan 9 kişilik ekip, bir ay boyunca bölgede fay olup olmadığını araştıracak.

Ekip şefi AÜ Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muammer Tün, gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgede 1855’te iki büyük depremin meydana geldiğini söyledi.

Bu fayın varlığının gözlemsel olarak tespitinin mümkün olmadığına işaret eden Tün, uluslararası literatürde geçerli yöntemle çalışma gerçekleştireceklerini anlattı.

“Her şeyden önce fay var mı bunu göreceğiz. Umuyoruz ki bu fay çıkmaz.” diyen Tün, şunları kaydetti:

“Geçmişteki raporlar, depremlerin sahada meydana getirdiği yapısal hasarlar, bu bölgede bir fayın varlığını gösteriyor. 4×4 arazi aracı üzerine monte edilmiş 500 kilogramlık bir kütle var. Bunu 2 metre yükseklikten serbest düşmeye bırakıyoruz. Bu düşmeyle yerin altına enerji gönderiyoruz. Enerjiyi kaydederek, yer altındaki tabaka kalınlıklarını görmeye çalışıyoruz. Burada fay söz konusuysa, bin metre derinliğe kadar bunu iki boyutlu göreceğiz.”

“MTA’nın diri fay haritası bu yakınlarda bitiyor”

Jeofizik mühendisi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu da depremi önceden belirleme çalışmalarına 2007’de başladıklarını söyledi.

Gündoğdu, “MTA’nın diri fay haritası bu yakınlarda bitiyor. Bu tarafta ne olduğunu bilmiyoruz. Yaklaşık bin metreye kadar ulaşacağımızı düşünüyorum. Yaklaşık bin metreden yansıma alıp fayın varlığını yokluğunu belirleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.