Bursa’daki tarihi surlar içinde 2000 yılında yapılan temel kazısında tarihi eserlerin ortaya çıkmasıyla 3. derecede sit alanı ilan edilen bölgede, Bursa Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü başkanlığında, Uludağ Üniversitesi (UÜ) ve merkez Osmangazi Belediyesinin iş birliğiyle, 2015 yılından itibaren kapsamlı arkeolojik kazılar başlatıldı.

Çalışmalarda, Roma ve Bizans dönemi yapı ve eşya kalıntılarının yanı sıra Osmanlı dönemine ait çok sayıda pipo bulundu.

Pişmiş topraktan yapılan pipoları inceleyen arkeologlar, buluntuların 18. ve 19. yüzyıla ait olduğunu belirledi.

Bursa Müze Müdürü Sinan Özbey, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kültür varlıklarının korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için çeşitli kurumlarla iş birliği içinde projeler yürüttüklerini söyledi.

Müze Müdürlüğünün bünyesindeki Hisar Arkeopark’ta 2000’li yıllarda bir çalışmanın başlatıldığını ancak daha sonra ara verildiğini anlatan Özbey, şöyle konuştu:

“Bölge, Osmangazi Belediyesince proje alanına dönüştürüldü. Özellikle 2015 sonrası yaptığımız çalışmalarda Roma ve Bizans dönemine ait çok sayıda yapı kalıntılarına rastladık. Diğer taraftan da çok yoğun Osmanlı dönemine ait pipolarla karşılaştık. Çok sayıda pipo vardı ama envanterlik olarak 60 tanesini ayırdık. Pipoların pişmiş topraktan yapıldığı, üzerinde üretim atölyelerinin amblemleri olabileceği kabartmalar tespit ettik. Bu bölgenin aynı zamanda tütün tüketimiyle ilgili olarak yoğun bir etkileşime sahne olduğu kanaatindeyiz.”

“Pipoların üretim yeri konusunda çalışmalar sürüyor”

Özbey, bölgedeki kamulaştırma çalışmaları nedeniyle ara verilen kazıların yeniden başlatılacağını vurgulayarak, “Önümüzdeki günlerde yapılacak arkeolojik araştırma çalışmalarında bölgenin tarihi zenginlikleri ortaya çıkarılacak. Aynı zamanda da halkın günlük yaşamıyla ilgili olarak bilgileri de edineceğiz.” diye konuştu.

Hisar Arkeopark’ın çok kısa sürede halkın gezip dolaşabileceği bir yer olacağını, turizm açısından da ziyaretçilerin farklı bir tasarımla karşılaşacağını ifade eden Özbey, şunları söyledi:

“Pipoların Hisar bölgesinde üretilip üretilmediği konusunda net bilgiye sahip değiliz. Bu husus devam edecek kazı çalışmalarıyla netlik kazanacak. Ayrıca kazı çalışmalarında çıkan envanterin kazının yapıldığı yerde sergilenmesini istiyoruz. Çünkü müze artık küçük geliyor. Hisar Arkeopark bölgesinde tescilli binalar var. Bu binalar müze ve sergi alanları olarak kullanılabilir.”